Afet bölgesinde kent merkezinden köye göç nasıl yaşandı? Köylerin talepleri ne?

Yüksek katlı binaların bulunduğu kent merkezleri büyük bir afet alanı. Hatay ve Kahramanmaraş'taki bazı vatandaşlar civardaki köylerine ulaşmaya çalışıyor. Köylerin nüfusu arttı. Nüfus artınca yardım ihtiyaçları da şekil değiştiriyor.

Son Güncelleme:

Türkiye pazartesi sabahına 7.7 büyüklüğündeki Pazarcık depremi ile uyandı. Depremde bir haftayı geride bırakırken, 20 bini aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Sağ kalanlar ise, çevre şehirlere ya da görece güvenli buldukları köylere akın etti. 

Depremden etkilenen illerde bulunan Hatay'ın Belen ilçesine bağlı köylerin muhtarları, şehir merkezlerinden köylere gelenler olduğunu söylerken, gıda taleplerini karşılamakta zaman zaman zorlandıklarını aktarıyorlar.

Köylerde yaşayanlar için AFAD ve sivil toplum örgütlerinin ortak çalışmaları ile çadır kentler kurulmuş ancak buralarda elektrikli soba yakmak bir yangın ihtimalinden dolayı riskli. Muhtarlar katalitik soba talebinde bulunuyor.  

Hatay Belen ilçesinin kırsalındaki Ötençay Köyü (mahalle) Muhtarı Nizamettin Şenel, mahallede 10'a yakın binanın yıkıldığını üzülerek anlatıyor. Kalan binaların çoğunda da çatlaklar oluştuğunu belirten Şenel, “Elektrik ve su hatları tamir edildi. Kuru gıda ihtiyacımız çok yüksek” ifadelerini kullanıyor.

Gece boyunca artçı sarsıntılar yaşadıklarını anlatan Şenel, “Sabah 3 ve 4 büyüklüğünde sallandık. Korkudan evlere giremiyoruz, ateş başında yaşıyoruz” diyor.

KENT MERKEZLERİNDEN KÖYLERE YOĞUN BİR GÖÇ VAR

Belen'e bağlı Hatay Şekere Köyü (mahalle) Muhtarı Mehmet Zobu ise, 5-6 evin yıkıldığını ve hayatını kaybeden vatandaş olmadığını anlatıyor. Bin 200 seçmeni olan mahallenin nüfusunun 7 bine yükseldiğini ifade eden Zobu, “Burası sağlam kalabildiği için, yoğun bir göç alıyoruz” diye konuşuyor.

Belen'e bağlı Halilbey Mahallesi Muhtarı Ekram Kaplan ise, “Bölge yağış alıyor, evlere girilemiyor, daha fazla çadır gönderilmeli” diyor. Benlidere Mahalle Muhtarı Murat Başaran ise köyde enkaz altında kalanların çıkarıldığını ve ağır hasarlı yapılar olduğunu anlatıyor. Kent merkezindeki bir enkazda eniştesinin, eşinin ve yeğenlerinin hala kurtarılamadığını üzülerek anlatan Başaran, “Köy daha sağlam diye, hayatta kalan akrabalarım bize geldi. Şu an evimde 40 nüfus var” ifadelerini kullanıyor.

Diyarbakır Lice'nin köylerinde tek katlı evler de zarar gördü. Fotoğraf: İHA

'SU VE SÜT YERİNE KURU GIDA GÖNDERİN'

Köy nüfusunun 400 kişi iken bini aştığını anlatan Başaran'ın da talebi kuru gıda. Öyle ki röportaj verirken arka taraftan da erzak isteyen, koli isteyen vatandaşların sesleri duyuluyor. Başaran, “Köyde su ve süt çok, lütfen bunları yollamayın. Şeker, pirinç, çay, bulgur bu gıdalar önceliğimiz” ifadelerine yer veriyor.

Adıyaman'ın Besni ilçesine bağlı Kutluca Köyü Muhtarı Mehmet Avşar, 73 binanın yıkıldığını ve can kayıplarına ulaşmaya çalıştıklarını söylüyor. Şimdiye dek hayatını kaybeden 14 vatandaşı defnettiklerini anlatan Avşar, kalanları için de tek tek ilgileneceğini anlatıyor. Köyde 250 hane olduğunu belirten Avşar, vatandaşların çadırlarında ya da arabalarında yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarına dikkat çekiyor. Köyün elektriği var ancak henüz temiz suya ulaşabilmiş değiller.

Besni Kutluca Köyü'ndeki yıkım, böyle görüntülendi.

Kahramanmaraş'ın 7.7'nin merkez üssü Pazarcık ilçesinin merkezine yakın Ahmet Bozdağ Mahallesi Muhtarı Recep Serttaş, binaların çoğunun kullanılamaz halde olduğunu söylüyor. Bine yakın bina olan mahallede, 20'si yıkılmış. Çadır kentler kurulduğunu anlatan Serttaş, “Vatandaş şahsi çadır (ailesi ile tek barınabileceği) istiyor, evlerinin dibinde nöbet tutuyor” diyor.

'AFAD VE GÖNÜLLÜLER HEP YANIMIZDA'

Serttaş, “200'den fazla TIR gelerek yardımlarını nüfusumuza göre bıraktı. Kızılay, AFAD ve gönüllüler hep yanımızda” ifadelerini kullanıyor. Serttaş, Köylerinin yüzde 80'ine elektrik verildiğini ancak suyun henüz verilemediğini aktarıyor.

'TEK İHTİYACIMIZ ÇADIR'

7.7'lik depremin merkez üssü olan Pazarcık ilçesinin, Cengiz Topel Mahallesi Muhtarı Ali Şallı, yardımların geldiğini şu an tek sıkıntılarının çadır olduğunu söylüyor. Mahallede 56 binanın tamamen yıkıldığı ve kalanlarının da kullanılamaz halde olduğu öğrenilirken Şallı, “Girilecek ev kalmadı, sıfırdan her şeyi kurmamız gerekiyor. Vefat edenlerimiz var, onların törenleri ile ilgileniyoruz” diyerek, sözlerini noktalıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber