Almanya'nın nesi var? 'Sorun aslında çok temelde...'

Dünya Kupası'nda E Grubu turnuvanın en çarpıcı sürprizine sahne oldu. İlk maçta Almanya'yı 1-0'dan dönerek 2-1 mağlup etmeyi başaran Japonya, son maçta İspanya'ya da aynı tarifeyi uygulayarak 2-1 galip geldi ve grubu lider noktaladı. Bu sonuç aynı zamanda Almanya'nın turnuvaya veda ettiği anlamına da geliyordu. Japonya'nın olağanüstü başarısı ne kadar haber değeri taşıyorsa Panzerler'in tarihinde ilk kez üst üste iki Dünya Kupası'nda grup aşamasında takılmış olması da o kadar önemli.

Dünya Kupası'nda 4 kez şampiyon, 4 kez ikinci, 4 kez üçüncü, 1 kez de dördüncü olan Almanya, 2018'de tarihinde ilk kez grup aşamasını geçememişti. Panzerler bu acı deneyimi 2022'de yeniden yaşadı.

SORUN ASLINDA ÇOK TEMELDE!

Yazar Raphael Honigstein, The Athletic için kaleme aldığı yazısında ortaya pek çok sebep koyulabileceğini söylüyor ve bunlardan bazılarının sosyopolitik nedenler de olabileceğini dile getiriyor... Katar'ın neredeyse en kuzeyindeki antrenman kampı, turnuva öncesi Umman'ın başkenti Maskat'ta Umman'la oynanan gereksiz hazırlık maçı, takılamayan kaptanlık pazubandı, ağızların kapandığı protesto...

Bunların hepsinden söz edilebilir ancak Honigstein'ın da belirttiği üzere günün sonunda Alman oyuncuları dinlediğinizde hepsi oyunla ilgili temel sıkıntıları ortaya koymakta.

Joshua Kimmich, “Çok fazla fırsat kaçırdık” diyor. Manuel Neuer ise “Savunmada kırılgandık” ifadelerini kullanıyor. Gariptir ki böylesi bir üst düzey turnuvada başarı hedefleyen bir takıma verilebilecek de iki tavsiye bulunuyor: Bulduğun fırsatları iyi değerlendir, savunmada sağlam dur. 2014'te Almanya tam da böyle bir takımdı. Bulduğu fırsatları cömertçe harcamayan, savunmada da olabildiğince dengeli ve dirençli... 2018'de Fransa, 2010'da İspanya ve 2006'da İtalya da böyleydi. Buna benzer pek çok örnek bulunuyor. Geçmişteki örneklerin çoğu da zaten Almanya'ya işaret ediyor.

Bugün en temel prensipleri uygulamaktan uzak gözüken Almanya, tam da bu kurallar çerçevesinde büyüyen ve sloganlaşan futbolundan habersiz gibiydi: “Futbol, 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı ve sonunda her zaman Almanların kazandığı basit bir oyundur.”

Bu noktada vurgu yapılması gereken konu ise futbolun bir başka kuralı. Pozisyonlar kaçırdıkça risk alırsınız, rakibinizin direnci artar, daha çok risk aldığınız için pozisyon vermeye daha müsait bir hale gelirsiniz ve bu da rakibinizin cesaretini artırır. Euro 2016 yarı finalinden bu yana Almanya, majör turnuvalarda çıktığı tüm maçlarda en az bir gol yedi ve bu maçların tamamında bir noktada skor olarak geri düştü. Böylesi bir kovalamaca ve stres seviyesi içinde başarı beklemek pek de gerçekçi değil.

'LİDER EKSİKLİĞİ' VURGUSU

Alman basınında gelen sert tepkilerin ortak noktası ise lider eksikliği. Bu jenerasyonun bırakın Beckenbauer ya da Matthaus'u, Lahm, Schweinsteiger ya da Ballack gibi bir lidere dahi sahip olmadığı vurgusu yapılıyor. Burada mesajı alan Joshua Kimmich'ti ve Kosta Rika maçının ardından sesi titreyerek açıklamalarda bulunurken bunu hissettiriyordu:

“Kariyerimin en kötü günü. Almanya milli takımına geldiğimde bu takım Dünya Kupası şampiyonuydu ve Euro 2016'da yarı final oynamıştık. Sonra 2018'de dağıldık, Euro 2020'de adeta yoktuk ve burada gruptan çıkmayı yine başaramadık. Hedefim, yaklaşımım ve sorumluluğum takımın ilerlemesine yardımcı olmak yönünde. Bu başarısızlıklarla ilişkilendirileceğim gerçeğiyle başa çıkmakta zorlanıyorum. O çukura düşmekten korkuyorum.”

'KAPTAN ÖZENTİSİ' DEDİLER!

Henüz 27 yaşındaki Kimmich'in bu korkuyu taşıdığını görmek üzücü. Bu korku yersiz değil zira Japonya maçının ardından Bild, Kimmich'i hedef göstererek “kaptan özentisi” anlamına gelen “Chefchen” ifadesini kullanıyordu. Gariptir ki Bild, aynı ifadeyi 2014'ten önce Schweinsteiger için de kullanmıştı.

Muazzam bir kadroyla 1990'da zafere ulaştıktan sonra 1994 ve 1998'de silik ve heyecan vermeyen bir görüntü çizerek çeyrek finalde turnuvaya veda eden Almanya, 2002'de oynadığı finalden sonra kabuk değiştirerek 2014'te zafere ulaşmıştı. Panzerler yine benzer bir döngüye girmiş gibi. 

Makro analizler ise Almanya'nın temel sorununun üst düzey savunmacı ve santrfor yetiştirememek olduğunun altını çiziyor. Almanya Futbol Federasyonu bu soruna yönelik bir çalışma başlatırken Hansi Flick de İspanya ve İngiltere'de oyuncu geliştirme yöntemlerinin daha gelişmiş olduğunu vurguluyordu. 2002'de final oynayan Almanya'nın buna rağmen köklü bir değişikliğe gittiğini düşünürsek, futbolda kilit değişiklikler yapmaktan çekinmeyen Panzerler'in gelecek için atacakları adımlar futbol kamuoyu tarafından merakla takip edilecektir.

Kaynaklar: The Athletic, Bild, Die Welt, FIFA

Kaynak: Web Özel