Alkali diyeti nedir? Alkali diyeti nasıl yapılır?

Alkali diyeti nedir? Alkali diyeti nasıl yapılır?

Alkali diyet, son dönemin popüler beslenme biçimleri arasında yer alıyor. Peki, beslenme sağlık için faydalı mı? Alkali diyeti nasıl yapılır?

Son yıllarda popülerliği giderek artan alkali beslenme, artık sıkça karşımıza çıkıyor. Temeli bazı besinlerin daha az, bazılarının ise daha fazla tüketilmesi ilkesine dayanan alkali beslenmenin sağlık üzerine etkileri ise hala tartışılmaya devam ediyor. 

ALKALİ DİYETİ NEDİR?

Her besin vücutta sindirime uğradıktan sonra hücrenin kimyasını asit ya da alkali değere çevirir. Sindirildikten sonra hücreleri alkaliye doğru yönlendirecek bir beslenme tarzının benimsenmesine alkali beslenme ya da alkali diyet denir.

ALKALİ DİYETİ NASIL YAPILIR?

Alkali diyeti yaparken asit oranı yüksek gıdalar fazla tüketilmemelidir. Süt ürünleri, yumurta, ketçap, hardal, şekerli gazlı içecekler, mayonez, kahve, siyah çay, şeker ve un bu gıdalar arasında yer alır. İçerisinde asit barından bir diğer gıda grubu da meyvelerdir. Alkali diyeti yaparken meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Greyfurt, limon, nar, vişne gibi meyveler alkali değeri yüksek olduğu için rahatlıkla tüketilebilir.

ŞEKER VE TUZ YASAK DEĞİL!

Alkali diyet hakkında bilgi veren Dyt. Yusuf Öztürk, bu beslenme şeklinde şeker ve tuzun ise tamamen yasaklanmadığının, sadece miktarı azaltıldığının altını çizdi.

VÜCUT ASİT ALARMI VERİYOR

Alkali beslenme şeklinde organik besinlerin tercih edilmesi gerektiği savunulduğunu hatırlatan Öztürk, "Alkali diyette her 20 kg başına 1 litre alkali su tüketilmelidir. Böyle bir diyetle asidin azaltılması sonucunda vücutta ağırlık kaybının ve optimal sağlığın geliştirileceği belirtilmektedir. Ağırlık kaybıyla ilgili kanıtlar oldukça az olmasına rağmen içerdiği besin öğeleri ile kemik ve böbrekler üzerine faydalı olabileceği söylenmektedir. Alkali diyeti desteklemeyenler alkali diyetin kısıtlayıcı yönlerini eleştirmekte ve beslenme yetersizliği veya ortoreksiya gibi yeme bozukluklarına yol açabileceğini vurgulamaktadır" açıklamasında bulundu.

Alkali diyette önemli bir role sahip pH kavramına da değinen Öztürk, "Vücuttaki pH 1'den (en asidik) 14'e kadar (en alkali) derecelendirilir, nötral pH 7 olup kandaki optimal pH 7.2-7.4 aralığındadır. Kişilerin diyetleri yeteri kadar kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diğer asit tamponlayıcı mineralleri içermiyorsa bu mineraller kemik, karaciğer ve kalp gibi dokuların depolarından çekilir ve ciddi problemlere yol açabilir. Düşük karbonhidratlı ve yüksek proteinli diyetler asit yükünü artırarak üriner sistemde değişikliklere yol açmakta; kanda ve pH düzeyinde değişime sebep olmaktadır. Böylece üriner magnezyum, sitrat ve pH seviyesi azalırken; üriner kalsiyum, çözünmemiş ürik asit ve fosfat seviyesi artmaktadır. Bu durum böbrekte taş oluşum riskini artırmaktadır" dedi.

MEYVE VE SEBZE TÜKETİM MİKTARI  

Dyt. Yusuf Öztürk, alkali diyetle yükselen bikarbonatın (potasyum olmadan) sağlıklı yaşlı kişilerde kemik kaybını hafifletebileceği ve ayrıca güncel literatürde osteoporozda kemik sağlığı için alkali diyetin, diyet asit yüküne karşı koruyucu olmadığı yönünde kanıtlar bulunduğuna değindi. Diyetle aşırı protein alımının ise yüksek renal asit yükü oluşturduğunun altını çizen Öztürk, alkaliden zengin besinler tüketilmez veya besin desteği alınmazsa tamponlayıcı sistemin devreye giremediğini ve oluşan asit yükünün kemik yoğunluğunu azalttığını ifade etti.

"Protein alımını azaltmak yerine meyve ve sebze tüketim miktarını artırmak daha doğru olabilir" diyen Öztürk, vücutta asit ve alkali olarak kabul edilen besinlerin etkilerinin farklı olduğunu belirtti. Bu besinlerin özellikle kemik, kalsiyum metabolizması ve asidoz üzerine olumlu etkilerinin gözlemlendiğini söyleyen Öztürk, ancak hala alkali beslenmeyi destekleyen net bilgilerin bulunmadığının ve bu konudaki araştırmaların devam ettiğinin de altını çizdi.

İŞTE, ALKALİ ÖZELLİĞİ TAŞIYAN BESİNLER

Limon

Yeşil yapraklılar

Ispanak

Turpgiller ailesi

Karalahana

Salatalık

Brokoli

Avokado

Kırmızıbiber

Sarımsak

Buğday çimi

Kereviz 

Muz

Çilek

Kuş üzümü

Hurma

Ispanak

Kuşkonmaz

Kırmızı turp

Isırgan otu

Nane

Brokoli

Zencefil

Pazı