Tehdit! Marmara Denizi'nde araştırılan bölgedeki 10 balıktan 4'ünde tespit edildi

DÜNYA VE TÜRKİYE'DEKİ RAKAMLAR BİRBİRİNE YAKIN

"Daha önce yapılan çalışmalara bakıldığında Marmara Denizi’nde mikroplastik kirliliği kilometrekarade milyon adedi geçebiliyor" diyen Aytan, plastik kirliliğinin okyanusların karşı karşıya kaldığı en hızlı büyüyen tehdit olduğunu, yakın gelecekte deniz ekosistemine geri dönüşü olmayan zararlar verebileceğini dile getirdi.

Mikroplastik konusunda dünyada ve Türkiye'de yapılan çalışmalarda rapor edilen rakamların birbirine yakın olduğunu aktaran Aytan, "İzmit Körfezi diğer yerlere göre çok kötü diyemeyiz, çok iyi de diyemeyiz. Mikroplastik tüketimi için rapor edilen bir aralık var, bizim rapor ettiğimiz rakamlar o aralığın içinde." dedi.

Dünyada dört yüzün üzerinde balık türünde mikroplastik tüketiminin rapor edildiğini vurgulayan Aytan, şöyle devam etti:

"Bu balıkların yarısından fazlası ekonomik değeri olan, insan besini olarak kullanılan balıklar. Özellikle bu balıkların popülasyonunun, endüstriyel baskının yüksek olduğu alanlarda daha fazla risk teşkil edebileceği düşünülüyor. Plastik hem kendi bünyesindekini hem de etrafındaki kirleticileri toplayarak daha fazla risk oluşturabilir. Balıkta mikroplastik varlığını anlamak, ortamdaki kirliliğin boyutunu anlamak, risk değerlendirmesi yapmak, hem ekosistem ve insan sağlığı açısından hem de alınması gereken tedbirler konusunda karar alıcılara yol göstermek açısından çok önemli."

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Denize gönderilen plastiğin fiziksel, kimyasal, biyolojik birçok etki gösterdikten sonra, etkilerinin katlanarak sofraya döndüğünün ve insanlar için çok büyük bir tehdit haline geldiğinin altını çizen Aytan, mikroplastik kirliliğine karşı çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

"Acilen denizlerimize giren plastiği azaltmamız ve denizde mevcut olanları da uzaklaştırmak için yeni teknolojiler geliştirmemiz lazım. Şu an kutuplara kadar yayılmış toksik, kalıcı bir kirleticiden bahsediyoruz. Böylesine yüksek yüzerliğe sahip bir kirletici, uzun yolculuklar sonunda, hiç ait olmadığı bir ekosisteme taşınabiliyor. Daha iyi katı atık yönetimine ve atık su arıtımına ihtiyaç var. Tek kullanımlık plastiklerin kullanımına global olarak yasaklama getirilmeli. Ancak bu düzenlemeleri bekleyene kadar, kişisel tercihlerimizle bile global anlamda değişim yaratacağımızı da unutmamalıyız. Alışveriş yaparken tercihlerimizi iyi belirlemeliyiz, bu kirlilikte hepimizin önemli bir payı var."

Kaynak: AA