Hayatımıza Netflix'le giren o alışkanlık bitiyor mu? Sebepleri neler?..

Bir oturuşta bir sezonun bütün bölümlerini izlemek yaklaşık 10 yıl önce Netflix'le hayatımıza giren ve yaşamımızda ciddi bir yer tutan alışkanlığımız... Ancak yavaş yavaş bu alışkanlıktan uzaklaşıyor olduğumuza dair görüşler de giderek güçleniyor. Peki ne olacak? Eski sisteme mi dönüyoruz?

Son Güncelleme:

House of Cards, 1 Şubat 2013'te Netflix alemine büyük bir gürültüyle düştüğü ve bu tarih, televizyon için paradigmanın değiştiği an olarak kayıtlara geçti. Bu tarih sadece Netflix'in medya dünyasında A sınıfı oyuncuları dahi ikna edebilen yeni bir oyuncu olduğu anlamına geldiği için değil aynı zamanda televizyonun sunduğu içeriği nasıl izlediğimize dair bir kırılma noktası yarattığı için de önemliydi.

Tüm sezonu tek seferde izleyiciye sunmak... Bu yöntem çalışır mı ki? O dönem çok kısa bir süre akılları kurcalayan bu soruyu artık sormanın bir anlamı var mı? Bu tartışılacak bir konu mu gerçekten?! House of Cards'tan bu yana Netflix önümüze sayısız dizi yağdırdı. Sezon sezon... Birini tek oturuşta tüketiyor yenisine başlıyorduk.

BUGÜNE DÖNDÜĞÜMÜZDE...

Bu kervana başka platformlar da katıldı. Bundan geri dönüş yok gibi duruyordu... Ama böyle düşünmek galiba hataymış... Bu, tartışılabilecek bir konuymuş! 1 Şubat 2013'ten 9 yıl ileri geldiğimizde bu modelin sarsılmaya başladığını görüyoruz. 2022'nin ses getiren dizilerinden Yellowjackets, Severance, The Dropout, Moon Knight ve Winning Time eski moda haftalık modeli benimsiyorlar.

Yayıncıların pek çoğu ya bütün sezonu aynı anda yükleme alışkanlığını terk etti (örneğin Amazon Prime) ya hibrit bir modele geçti (örneğin BBC iPlayer bazı hit serileri haftalık olarak verirken bazı içeriklerin tüm sezonunu aynı anda yüklüyor) ya da en baştan beri (Disney+, Apple TV+ ve HBO gibi) bu modeli hiç kullanmadı.

Söz konusu sistemde en kararlı olan büyük oyuncu sadece Netflix ve onlar da hatırlanacağı üzere şu sıralar hissedarlarına pek iyi haberler sunmadı.

TV'NİN SUNDUĞU EŞSİZ HİS!

Peki bizi “binge watching” (seri-izleme, aşırı izleme ve bir oturuşta izleme gibi Türkçeliştirme* önerileri söz konusu) denen kavramdan soğutan ne oldu? Muhtemelen modelin en önemli kusuru, birçok uzmanın da işaret ettiği gibi TV'nin izleyicisine yıllarca sunduğu “merakta kalma” hissini bu yola başvuran platformların sunamaması. Aynı zamanda TV'nin yarattığı eşsiz bir etki de “soğutma” etkisi.

Bunların yanında TV bizleri tanımadığınız insanlarla dahi birlikte hareket etmek durumunda bırakıyordu. Bu ne demek? Şöyle açalım; bir arkadaş grubunda tüm bölümleri aynı anda yayınlanan bir diziyi farklı hızlarda tüketebiliyorsunuz. Haliyle hikayeye dair beklenti üzerine kurulu benzer heyecanları duymanız zorlaşıyor.

Lakin bu durumu Severance sevenler yaşamadı. Dizinin sansasyonel sezon finaline ilerlerken bir heyecan inşa edilmiş de oldu. Her ne kadar son sezonuyla izleyicisini hayal kırıklığına uğratsa da Game of Thrones'un finali, Lost'un finali, ya da Asmalı Konak'ın Aşk-ı Memnu'nun finalinin yani “gidişinin” yarattığı etkiyi bir Netflix dizisi sadece “gelişiyle”, yayına çıkışıyla bir süreliğine yaratabiliyor.

BİLGİ YAĞMURUNDAN KAÇMAK İÇİN...

E bir de “spoiler” denen kavram var tabii ki... Takip ettiğiniz dizinin izlemediğiniz bölümlerine dair bilgilerden kaçmak için diziyi mümkün olduğunca hızlı bitirmeniz lazım. Aynı zamanda spoiler yağmuru şeklinde ilerleyebilecek ve insanların konuşmak, yorum yapmak, övmek ya da yermek için can attığı dost meclislerinde diziyi bitirmemiş olmanız yüzlerin düşmesine neden olabilir. (Hiç başlamamış olmanız da öyle millete bakmanıza neden olur ama bu başka bir yazının konusu...)

Bunu, yürekleri ağızlara getiren, nabızları yükselten son bölümleri, haftalık beklenti patlamaları içinde ilerleyen Breaking Bad gibi bir şeyle karşılaştırın...

Ancak her şeyden öte yapımların tüm bölümlerinin bir seferde sunulduğu sistemden uzaklaşma olacağı öngörüsünü güçlü kılan şey ise platformların içerik yağmuru! Her yerden dizi yağıyor. İnsanlık böyle bir dönem yaşamadı. Çok büyük yapımlar, dev kadrolarıyla, çok yüksek eğlendiricilik oranlarıyla aynı anda önümüze düşüyor.

Bu bağlamda her hafta bir bölüm sistemi daha sakin daha düzenli bir akış sağlayabilecek gibi. Belki de içerik çağının zirvesinde bazen daha azı daha fazladır. Belki de önümüze düşen her şeyi izlemeyerek, zihnimizi rahatlatma noktasında önemli bir adım atabiliriz. Kim bilir...

Kaynak: Bu haberdeki bilgilerin büyük bir çoğunluğu The Guardian'ın sunduğu “The Guide” için Gwilym Mumford tarafından kaleme alınan “Why weekly drops are back in fashion for the best TV” başlıklı yazıdan derlenmiştir.

*Binge-Watching Kavramı ve Türkçe Karşılıkları Üzerine – Adem Terzi (Türk Dili, Mayıs 2021)

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber