Spor yapmak insanı ağlatabilir mi? Hem de nasıl...
Spor pek çok duygunun bir arada yaşandığı bir alan. Sadece profesyonel sporlarda değil, insanlar bazen evlerinde egzersiz yaparken bile gözyaşları içinde kalabiliyor. Bilime göre bunun bir açıklaması var.
Yoga dersinde ilk kez ağladığında çok utandı. “Topluluk önünde ağlamak yapmayı sevdiğim bir şey değil. Kendimi toplamalıyım.” diyordu. Konuyu hocasına açtığında eğitmeni yoga yaparken ağlamanın çok doğal olduğunu, her türlü duygusunu açıkça yaşayabileceğini söyledi.
Spor yaparken insanların vücudu türlü hormonlar ve duygularla dolabilir ama ağlamak çok da alışıldık bir tepki değil. Lisa Jakub artık yoga derslerinde kendi gibi ağlayan birini gördüğü zaman, “Demek antrenman işe yarıyor” diye düşünüyor.
Jakub aslında kendini duygularını dizginleyen biri olarak tanıyordu. İşi gereği savaş gazileri ile ilgileniyor, onların ellerini tutup gözlerinin içine bakarak konuşuyor ve onların karşısında ağlamaması gerektiğini biliyor.
Başka yoğa eğitmenleri de derslerinde ağlayan çok öğrenci olduğunu söylüyor. Hindistan’da üç yıl yoga eğitimi alan doktor Loren Fishman, “Ağlamaktan kendini durduramayan insanlar gördüm. Bir dakika boyunca ağlayan öğrencilerim oldu” diyor.
ANLIK BİR RAHATLAMA
Yoga hakkında çeşitli kitapları da olan Fishman kaslardaki esnemenin beyinde rahatlama fonksiyonlarını harekete geçirdiğini anlatıyor. Fishman, “Anlık bir rahatlama bile çok güçlü bir duygunun dışarı çıkmasına neden olabilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Kendisi de bazı seanslar sonrası kahkahalar ile güldüğünü anlatıyor. Ona göre yoga sonrası ağlamak duygusallıktan veya acıdan değil rahatlamaktan kaynaklanıyor.
Spor psikoloğu Adam Gallenberg göre; insanlar genellikle stresli olduklarında egzersiz yapmaya yönelirler. Gallenberg, “İnsanlar stresi azaltmak için spor yaptıklarında, akıllarını boşaltırlar ve spor esnasında duygusal anlar yaşayabilirler” ifadelerini kullanıyor.
Gallenberg ise insanların fiziksel olarak zorlandıklarında hayal kırıklığı veya sinir bozukluğu gibi duyguları açığa çıkabileceğini söylüyor. Yoga uzmanlarına göre; yoga yapan pek çok insan kalçalarını zorladıkları pozisyonlarda ağlamaya başlıyor.
'ANDA OLDUKLARI İÇİN RAHATLIYORLAR'
Sosyal psikolog Oriana R. Aragon ise fiziksel aktivite sırasında ağlayan insanların bastırmak istedikleri duygulardan dolayı değil, anda oldukları için rahatlamaktan ağladıklarını söylüyor. Aragon kendisinden bir örnek vererek, “Bir maratonu koştuktan sonra bittiği için rahatlamış ve ağlamıştım” diyor.
Profesyonel erkek sporcuların ağlama motivasyonları 1950’li yılların ikinci yarısından beri araştırılıyor. Toplumsal kodlar sebebiyle erkeklerin ağlaması normal koşullarda ‘uygunsuz’ bir davranış olarak kabul edilirken, 2004 yılında yapılan bir araştırma spor müsabakalarında erkeklerin ağlamasının toplumda kabul görebildiğini aktarıyor.
2011 yılında 150 profesyonel futbolcuya, ağlayan oyuncuların görselleri gösterilmiş ve ne hissettikleri sorulmuş. Çoğunluk kaybettiğinde ağlamayı hoş görürken kazanan takımın ağlamasını yadırgamış. Araştırmaya göre müsabakalar sonrası ağlayan sporcuların ortalamadan yüksek performans gösteriyorlar.
Sporcuların duygu durumları üzerine çalışan akademisyen Gabriella I. Farkas, “Onları izleyen taraftalar ağlamaları sonrası büyük aidiyet duyuyor. Sanki maça çıkanların kendileri olduğunu düşünüyorlar” değerlendirmesinde bulunuyor.
Dil gelişim uzmanlarına göre insanlar bugün konuştuğumuz anlamı ile bir dil yaratmadan önce gözyaşı dökmek ciddi bir iletişim kurma biçimi olarak görülüyormuş.
'PERFORMANS İÇİN AĞLAMA!'
Yapılan farklı bir araştırmaya göre yaşları 18 ila 44 arasında değişen 118 erkek, takımın koçu emekli olduğunda, bir takım arkadaşı sakatlandığında yani performans ile alakalı olmayan bir durum yaşandığında sporcuların ağlamasını olumlu buluyor.
Psikologlara göre; toplumsal algılar erkeklerin bir film izlediklerinde ağlamaları uygun bulunmuyor ama spor müsabakalarında yaşanan gelişmelere ağlamaları kabul görüyor.
Kaynaklar: Washington Post, Fatherly
Kaynak: Web Özel