Barcelona kabuk mu değiştiriyor tepetaklak mı oluyor?

"Barcelona'nın geleceği benim" diyen Ronald Koeman art arda kötü sonuçlar almaya devam ediyor. 1.2 milyar euroluk borç ve yeni oyuncular "Eto'o-Messi-Ronaldinho nerede?" dedirtiyor. 21. yüzyıla damga vuran takım bu krizden nasıl çıkar?

Son Güncelleme:

Ronald Koeman’ın işi Barcelona’da ne oyuncuyken ne de yedek kulübesinde otururken kolaydı. Kulübün kapısından geçen her Hollandalı gibi o da büyük izler bıraktı. “Barcelona’nın benim sayemde bir geleceği var” açıklaması şu sıralar gündemde. Barcelona özellikle Messi’nin takımdan ayrılmasından sonra bir kabuk değişimini hızlandırdı.

Bazı futbol severlere göre bu değişim bir kabuk değişiminden ziyade tepetaklak düşüşe doğru da gidebilir. Dün akşam Benfica karşısında oynanan futbol ve 3-0’lık yenilgi bu durumun bir özeti gibi.

Barcelona, 20. yüzyıla damga vurmuş bir futbol kulübü. Ronaldinho, Samuel Eto’o, Thierry Henry, David Villa ve Zlatan İbrahimovic gibi yıldızlara taraftarların gözü alıştı. Haliyle bu yıl transfer edilen Memphis Depay ve Luuk De Jong göz doyurmuyor. Oyun ve sonuçlar o kadar kötü ki yıllar sonra Barcelona’ya gelen Sergio Agüero bile gölgede kaldı.

Barcelona’nın mali durumu kritik. Bu yaz Messi’nin ayrılmasına izin vermek zorunda kaldılar, Philippe Coutinho, Miralem Pjanic, Samuel Umtiti ve Ousmane Dembele’nin takımdan ayrılması dahi gündeme geldi. Griezmann’ın kendi isteği ile Atletico’ya gitmesi ise kulübün kasasına artı yazdı.

Bir dönem Avrupa'nın en iyi iki forveti olarak gösterilen Samuel Eto'o ve Thierry Henry, 2009 yılında Barcelona forması giyiyorlardı. Fotoğraf: Shutterstock

ÜSTÜNE MESSİ DE GİDİNCE...

Messi’nin ayrılığının 5 Ağustos tarihinde duyurulması bütün yeni sezon planlarını altüst etti. Başkan Laporta aynı zamanda Koeman’ın Griezmann ile konuşarak Fransız oyuncunun takımın merkezinde olduğu bir planda Barcelona’da kalmaya ikna edilebileceğini düşünüyordu ki bu da olmadı.

Camianın maddi sıkıntılarına karşı Gerard Pique, Jordi Alba ve Sergio Busquets gibi takımın ağabeyleri ücretlerinde büyük bir kesintiyi kabul etti. Buna karşın bonservissiz oyuncular alınmasına da rağmen Barcelona mali olarak belini doğrultamıyor. Daha Barcelona’da resmi bir maça çıkmadan Real Betis’ten alınan Emerson Royal, 25 milyon euro karşılığında Tottenham’a transfer oldu. 135 milyon euroya alınan Griezmann’ın, Atletico Madrid satın alırsa toplamda 40 milyon euroya takımına geri döneceğini de anımsatmak gerek.

Lionel Messi göz yaşları içerisinde Barcelona'dan ayrıldı. Cristiano Ronaldo'nun Manchester performansı düşünülürse şu an PSG'de işlerin istediği gibi gittiğini söylemek zor. Fotoğraf: Shutterstock

Barcelona yeni sezona öyle bir alelacele hazırlandı ki Beşiktaş’a kiralanan Miralem Pjanic bile forma tanıtımında sekiz numara olarak gözüküyordu. Takım bu yıl 10 numarayı Ansu Fati’ye verdi. Fati şu an Messi’nin varisi olarak gösteriliyor. Onun da kontratı önümüzdeki yıl sona eriyor.

18 yaşındaki Ansu Fati Barcelona'yı sırtlayabilir mi? Yoksa bu beklenti, genç bir çocuğun omuzuna fazla sorumluluk mu yüklemek demek? Fotoğraf: Reuters

Bu yıl alınan sonuçlardan sonra kendine aşırı güvenen Barcelona teknik direktörü Ronald Koeman’ın da sinir katsayısının arttığını söylemek gerek. Önceki pazartesi günü içeride 1-1 berabere kalınan Granada maçının ardından şunları söyledi:

Kadrodaki oyunculara bakarsanız ne yapılabilir? Hiç alan yokken tiki-taka mı (pas oyunu) oynayalım? Hayır. Bence stilimizi değiştirmemiz lazım. Rakip oyuncuyu geçecek tempoda oyuncularımız da yok. Daha fazla bir şey söylemeyeceğim. Görünen o ki her şey için bir açıklama yapmak zorundayım.

Barcelona gerçekten eskisi gibi bir pas oyunu oynayamıyor. Granada maçının sonuna 15 dakika varken Pique’nin geriden sürekli olarak Yusuf Demir’e top şişirmesi de Barcelona’nın alışıldık oyunu ile hiç örtüşmüyor. Bu maçta Barcelona Granada sahasına tam 54 kez havadan top gönderdi. Bu topların 45’i kimse ile buluşmadı. Takım maçı yüzde 77 topa hakimiyet ile bitirse de 639 pasın 293’ü geriye verildi.

Nihat Kahveci bir dönem Nou Camp’ta futbol oynamayı şöyle anlatıyordu: Yüzde 80'e 20 oynuyorlar, topun arkasından koşuyorsun. Hakikatten eziyet.

Barcelona eskisi gibi top oyunu oynamaya müsait bir yapıda değil. Koeman’ın bu tiki taka’nın ne olduğunu bilmiyor olma ihtimali yok. Johann Cruyff’un önderliğinde kazanılan 1992 Kupa Galipleri Kupası’nın kadrosundaydı. Aynı zamanda pas oyunun iyi uygulayıcılarından Guardiola’nın da takım arkadaşıydı.

Koeman 1.2 milyar euro borcu olan bu takımı yenileyebilecek mi? Yoksa yenileyecek başka birinin bulunmasına az bir zaman mı kaldı? Hep birlikte göreceğiz… Takımın nasıl böyle kötü bir finansal yapıya geldiği ise başka bir yazının konusu.

Kaynaklar: The Athletic, BBC, Reuters, haberglobal.com.tr

Sonraki Haber