5 maddede 'yeniden' Joan Laporta dönemi! Barcelona'yı ve Messi'yi neler bekliyor?

Uzunca bir süredir çalkantılı bir süreçten geçen Barcelona'da seçim gerçekleşti, eski başkan Joan Laporta, yüzde 54.3'le sandıktan zaferle ayrıldı. 2003-2010 yılları arasında Barça'nın altın çağına başkanlık eden Laporta bu kez ne vadediyor? Barça'yı ve Messi'yi neler bekliyor?

Son Güncelleme:

“Bu, Barcelona tarihinin en önemli seçimlerinden biri...” İkinci kez Barcelona'ya başkan olan Joan Laporta, zafer konuşmasında bu ifadelere yer verdi. Yakın tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birini geçiren ve ekonomik krizlerin, idari krizleri doğurduğu Barça, eski başkanına sarıldı.

2003-2010 yılları arasında Katalan ekibinin parıltılı günlerine başkanlık eden ve kulübün bir cazibe merkezine dönüşmesinin öncülerinden biri olan Laporta, yüzde 54.3'lük oy oranıyla Barcelona'nın başkanı oldu. Camia şatafatlı ve başarılı günlerin mimari olarak gördüğü Joan Laporta'ya direksiyonu yine teslim etti. Peki Barça'yı nasıl bir süreç bekliyor?

1 – LIONEL MESSI

Barcelona'daki tüm figürlerin önüne geçen Arjantinli'nin gidişi de kalışı da Barcelona'nın gelecek sezonunun en önemli hamlesi olacak. 2017'de Barça ile toplam 555 milyon Euro değerinde 4 yıllık bir sözleşme imzaladığı ortaya çıkan Messi, bir kesim için artık vedalaşılması gereken bir karakter. Ancak Laporta, Arjantinli'nin kalmasını istiyor.

Messi henüz, Nolan'ın Kara Şövalye'sinde Harvey Dent'in dediği “Ya kahraman olarak ölürsün ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın” noktasına gelmedi ancak kontratı devasa bir sorun ve Barça mümkün olduğu kadar kemer sıkmak zorunda. Laporta ise zafer konuşmasında Messi hakkında şunları söyledi:

Lionel Messi'nin bugün yanında oğluyla oy vermeye geldiğini görmek, çok anlamlı. Yirmi yıl önce Barça'nın genç takımıyla ilk kez sahneye çıktı. Dünyanın en iyi oyuncusunun bugün oy vermeye geldiğini görmek, söylediklerimizin açık bir işareti. Dünyanın en iyi oyuncusu Barça'yı seviyor ve umarım bu Barcelona'da kalacağının bir işaretidir, ki hepimiz bunu istiyoruz.

Aslında Laporta topu Messi'ye attı. “Giderse bu kendi kararı olacak” gibi bir söylemle yola çıkan Laporta, “Diğer adaylar kazanırsa Messi takımda kalmaz” diyordu.

2 – MALİ KRİZ

Katalan devinin net borcu 488 milyon Euro olarak aktarılıyor. Popülist bir söylem kullanmak isteyen rahatlıkla “Yani neredeyse Messi'nin kontratı kadar” diyebilir. Sorunun baş göstermesinin sebeplerinden biri Covid-19 oldu. Diğer tüm Avrupa kulüpleri gibi bilet ve maç günü gelirlerini yitiren Barça'nın brüt borcunun ise 1.4 milyar Euro'ya ulaştığı belirtiliyor. Oyunculara yapılan ödemeleri ertelemek zorunda kalan Barcelona, pandemi döneminde maaşlarda kesintiye de gitti.

Bununla birlikte Avrupa Adalet Divanı; Real Madrid, Barcelona, Athletic Bilbao ve Osasuna'nın geçmişte muaf bırakıldıkları vergileri ödemeleri gerektiğini açıklandı. Diğer İspanyol takımları yüzde 30 vergi öderken, dava edilen 4 takım, kâr amacı gütmeyen kuruluş olarak gösterilerek yüzde 25 oranında vergi ödüyordu.

Geçen yıl 100 milyon Euro zarar açıklayan Barcelona'nın kapısına böylece bir alacaklı daha gelmiş oldu.

3 – TRANSFERLER

Üçüncü madde de ilk iki maddeyle oldukça bağlantılı. Ancak beklenti de çok yüksek. Laporta, ilk başkanlık dönemine göre daha yüksek yüzdeyle başkan seçildi. Laporta 2003'te yüzde 52.5 ile seçilmişti. Bu seçim ayrıca kulüp tarihinde katılım oranı açısından yüzde 50’nin üzerine çıkılan dört seçimden biri oldu.

Camia hem krizden çıkmak ancak heyecan verici transferlerden de geri kalmamak istiyor. Mbappe ve Haaland için masaya oturacaklarını belirten Laporta yapılan büyük maliyetli transferlerin başarısızlığa uğramış olmasından kaynaklanan sıkıntılı durumu düzeltmeye çalışacak.

EFSANEYİ BİR ARAYA GETİREN BAŞKAN!

Camia ona güveniyor zira Ronaldinho, Rüştü Reçber, Deco, Eto'o, Giuly, Henrik Larsson, Rafael Marquez ve Edgar Davids gibi yıldızlar onun döneminde takıma geldi ve Carles Puyol, Andres Iniesta, Xavi ve Víctor Valdes gibi camiadan yetişen isimlerle birlikte takım 2006'da Frank Rijkaard yönetiminde 14 yıllık Avrupa kupası hasretine Şampiyonlar Ligi zaferiyle son vermişti.

Pep Guardiola döneminde de başarılı transferlere imza atan Laporta; Zlatan Ibrahimovic, Thierry Henry, Yaya Toure, Gerard Pique, Cesc Fabregas, Alexis Sanchez, David Villa gibi isimlerle de kupaları kaldırmıştı.

Laporta döneminde Barcelona; 4 La Liga, 1 Kral Kupası, 3 İspanya Süper Kupası, 2 UEFA Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA Süper Kupası ve 1 FIFA Kulüpler Dünya Kupası zaferi elde etti.

4 – EKİP

Yukarıdaki paragrafta “başarılı transferlere imza atan” ifadesini kullandık ancak Barcelona'nın transferdeki ve sahadaki başarısının altında dev bir yapılanma yatmaktaydı. Laporta'nın ilk dönemindeki başkan yardımcısı Ferran Soriano, GOL: Top Ağlarla Şans Eseri Buluşmuyor ve aynı dönemin Barcelona Pazarlama Eski Grup Başkanı Esteve Calzada ise Paradan Haber Ver! kitaplarında 2003-2010 yılları arasında Joan Laporta’nın başkanlık döneminde Barcelona’nın dünya futbolunda zirveyi nasıl ele geçirdiğine değiniliyordu.

CITY'YE BEYİN GÖÇÜ!

Ferran Soriano, şu an Manchester City'nin daha doğrusu City Football Group'un CEO'su. Esteve Calzada ise adı üzerinde kulübün “eski” pazarlama grup başkanı. Yapının kilit isimlerinden Txiki Begiristain ise Soriano'nun ve Pep'in yanında. Begiristain, Manchester City'nin futbol direktörü.

Bu kilit isimler bir felsefe üzerinden Barça'nın o döneme damga vurmasını sağladılar. Şimdi benzer işi City'de gerçekleştiriyorlar. Katalanlar'ın şu anki teknik direktörü Ronald Koeman ise tartışılan bir isim. Laporta, seçim sürecinde “Koeman'la devam” mesajı verdi ancak gidişata bakacaklarının da altını çizdi. Laporta'nın gelecek sezon Koeman'la devam etmesi beklenmiyor. 

GEREKİRSE AYRILIK...

Laporta, Ağustos 2020'de göreve getirilen Sportif Direktör Ramon Planes'leyse bir toplantı gerçekleştirecek. İspanyol basınında yer alan ifadelere göre “Gerektiği takdirde yolların ayrılması düşünülebilir.”

Barça'da sportif operasyonların başında ise Mateu Alemany yer alacak. Real Mallorca'nın eski başkanlarından biri olan Alemany, 2017-2019 arasında Valencia'da CEO olarak görev almıştı. Alemany'nin Barcelona'nın yeniden yapılanmasında kilit rol oynaması bekleniyor. İspanyol ve Katalan basınında Alemany'nin görevi “Messi sonrası Barça'sını oluşturmak” olarak tarif ediliyor.

Laporta zafer konuşmasında "Örnek bir tarzda organize edilen FC Barcelona tarihinin en önemli seçimlerinden" dedi. (Fotoğraf: Reuters)

5 – POLİTİKA

Joan Laporta her zaman politika ile iç içe bir figür oldu. 1996'da Bağımsızlık Partisi'ne (Partit per la Independencia) üye olan Laporta, Katalan bağımsızlığını savunuyor. Görüşlerini her zaman açıkça dile getiren Laporta, Barcelona'nın başkanı olduğu süreçte kulübün tarafsız kalması gerektiğini düşünenler tarafından sert bir şekilde eleştirilmekteydi. Katalan Demokrasisi (Democracia Catalana) adında bir parti kuran ve 2010'da bağımsızlığı savunan koalisyona katılıp oluşumun başkanlığını yürüten Laporta'nın ortaklığı, 2010 seçimlerinde 135 üyeli Katalan Parlamentosu'nda 4 sandalye kazandı.

Laporta, 2011'de başkanlık görevini bıraktı. Buna rağmen politikadan kopmayan Laporta'nın gelişi elbette yalnızca futbol çerçevesinden okunamaz. Laporta, “Umarım Barcelona, Katalan dili ve kültürünü tanıtmak için bir araç olarak kalmaya devam eder” demiş ve Barcelona'da bir Katalan cumhuriyeti kurulmasının bir şart olduğunu dile getirmişti.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber