Türkiye'nin son 10 yıllık deprem karnesi: 2022 tarihe geçti
Depremin ülkesi olan Türkiye'nin son 10 yıla kıyasla 2022 yılının deprem aktivitesi en düşük yıl olduğunu açıkladı. Türkiye'de geçen yıl en fazla can kaybı ve yaralanman, 23 Kasım 2022'de Düzce Gölyaka'daki 5,9 büyüklüğünde gerçekleşen depremde oldu.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, son 10 senenin açıklanmış olan verilere göre; 2022 yılının deprem aktivitesi en düşük yıl olduğunun, geçtiğimiz yıl beş ve beşten büyük deprem sayısının 15 olarak kayıtlara geçtiğini duyurdu.
Özmen, geçtiğimiz yıl dünyada ve Türkiye'de gerçekleşen deprem hareketliliğine, depremlerdeki can kayıpları ile ilgili bilgileri verdi.
Türkiye ve yakın civarında oluşan depremlerin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından işletilen bin 143 deprem kayıt istasyonuyla gece ve gündüz 24 saat takip edilerek kayıt altına alındığını belirten Özmen, depremin büyüklüğü, oluş zamanı, yeri, derinliği, enlemi, boylamı gibi parametrelerin bu şekilde belirlendiğini ifade etti.
Depremlerin zaman ve mekandaki değişim özelliklerinin istatistik yöntemlerle incelendiğini dile getiren Özmen, bu verilerden yararlanılarak olası depremlerin büyüklüklerinin, yaşanma olasılıklarının tahmin edildiğini ve Türkiye'nin deprem risk azaltma çalışmalarına katkı verilmeye çalışıldığını vurguladı.
2022 YILININ DEPREM AKTİVİTESİ EN DÜŞÜK YIL
Geçtiğimiz yıl ülkemizde ve yakın civarında 20 bin 277 deprem olduğunu söyleyen Özmen, "Son 10 yıllık deprem verilerine baktığımız zaman 2022 yılının deprem aktivitesi en düşük yıl olduğu görülmektedir. Genel olarak ülkemizde 5 ve 5'ten büyük depremler hasara ve can kaybına neden olabilmektedir. 5 ve 5'ten büyük deprem sayısı 15 olarak kayıtlara geçmiştir. Yani ülkemiz 2022 yılında yaklaşık olarak üç haftada bir, 5 ve daha büyük bir depremle sarsılmıştır" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Özmen, AFAD'ın açıkladığı verilere göre; 2022 yılı başından bugüne kadar geçen süre içinde altıdan büyük tek depremin 11 Ocak 2022'de saat 04.07'de 6,4 büyüklüğünde meydana gelen Kıbrıs açıklarındaki deprem olduğunu söyledi.
Bülent Özmen, bu depremde 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 1 kişinin yaralandığını, Türkiye'de ise herhangi bir can kaybı ve hasar meydana gelmediğini belirtti.
DÜZCE-GÖLKAYA DEPREMİ EN ACISI
Türkiye'de geçtiğimiz en fazla can kaybı ve yaralanmanın, 23 Kasım 2022'de Düzce Gölyaka'daki 5,9 büyüklüğündeki depremde yaşandığını kaydeden Özmen, bu depremde 2 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 93 kişinin yaralandığını kaydetti.
İkinci en fazla can kaybına ve yaralanmaya neden olan depremin ise 4 Kasım 2022'deki 4,9 büyüklüğündeki Buca-İzmir depremi olduğunu aktaran Bülent Özmen, 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve 64 kişi yaralandığını anımsattı.
Özmen, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Diğer hasara neden olan depremleri de hesaba kattığımızda 2022'de ülkemizde deprem nedeniyle toplamda 4 kişinin hayatını yitirdiği ve 162 kişinin yaralandığı görülmüştür. Türkiye için son 122 yıllık deprem istatistiğine baktığımızda ise ortalama her 6 yılda bir kez 7 ve daha büyük bir deprem meydana geldiği görülmektedir. Son 23 yıllık zaman içinde 17 Ağustos 1999 tarihinde 7,4 büyüklüğünde Marmara depremi, 12 Kasım 1999 tarihinde 7,2 büyüklüğünde Kaynaşlı Düzce depremi ve 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüğünde Erciş-Van depremi olmak üzere 3 defa 7'den büyük deprem meydana geldiği görülmektedir. Ortalama olarak her 6 yılda bir 7'den büyük bir deprem meydana geldiği gerçeğine baktığımızda, Erciş-Van depreminden bu yana 12 yıldır büyük bir deprem meydana gelmediği ve 7 ve daha büyük depremlerin sayısının ortalamanın altında kaldığı görülmektedir. Bu veriler de bize yerkabuğunun gerilmeye devam ettiğini büyük bir deprem olma olasılığının her geçen gün arttığını göstermektedir."
"YENİ BİR YOL HARİTASININ BELİRLENMESİ GEREKİR"
Özmen, depreme karşı alınabilecek önlemlere ilişkin önerilerde bulunarak, 2004'te önemli bir Deprem Şurası düzenlendiğini fakat şuranın üzerinden 19 yıl gibi uzun bir süre geçtiğine işaret etti.
Bu zaman aralığında gerek Türkiye'de gerekse de dünyada deprem bilimi açısından önemli gelişmeler olduğunu anımsatan Özmen, "Bu yeni gelişmeleri ve ülkemizde yapılan çalışmaları göz önüne alarak ülkemizin mevcut durumunun, sorunların ve çözüm yollarının yeniden değerlendirilmesi ve deprem risklerinin azaltılması konusunda yeni bir yol haritasının belirlenmesi gerekir." dedi.
2012-2023 dönemini kapsayan ve bu yıl içinde süresini tamamlayacak olan Ulusal Deprem Strateji ve Eylem Planı'nın Şura'dan elde edilen bilgilerle ve 2023-2030 yıllarını kapsayacak şekilde güncellenmesinin, Türkiye'nin deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına önemli katkılar sunacağını vurgulayan Özmen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Deprem risklerini azaltmaya yönelik politikaların hızlı bir şekilde uygulamaya konulabilmesi amacıyla gerekli mevzuat hazırlanarak merkezi yönetim bütçesinden ve muhtelif işlemlere konulacak vergilerden kaynak aktarılarak deprem başta olmak üzere afet risklerini azaltmaya yönelik çalışmalara finansman desteği sağlayacak sürdürülebilir bir deprem fonunun oluşturulması gerekli görülmektedir. Böylece 2021 yılı sonu itibarıyla 81 ilimiz için hazırlanan ve her ilin kendine özgü tehlikelerini önlemek veya risklerini azaltmak için belirlenmiş olan hedef ve eylemlerinin gerçekleştirilebilmesi için önemli bir finansal kaynak bulunmuş olur."
Kaynak: AA