Türkiye'nin güneyi neden bu kadar sallanıyor?

Akdeniz'de saat 15.37'de merkez üssü Muğla'nın Seydikemer ilçesi açıkları olan 5,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Deprem, Muğla ve Antalya'nın yanı sıra Aydın, İzmir ve Denizli'de de hissedildi. Peki, Ege son zamanlarda neden bu kadar sık sallanmaya başladı?

Son Güncelleme:

Sibel Gülersöyler/Sıdal UTKUCU

Ege'de 2014'te Gökçeada açıklarında 6.9, 2017'de 6.4 ve 6.6, Kasım 2020'de de 6.6 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Bunlar Ege'de son yıllarda yaşanan en büyük depremlerden bazıları olarak kayıtlara geçmişti.

Son olarak, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Akdeniz'de saat 15.37'de merkez üssü Muğla'nın Seydikemer ilçesi açıkları olan 5,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Deprem, Muğla ve Antalya'nın yanı sıra Aydın, İzmir ve Denizli'de de hissedildi. Depremin hissedildiği illerde herhangi bir olumsuzluk bildirilmedi.

Peki, yaklaşık 10 milyon 500 bin kişinin yaşadığı ve Türkiye'nin en çok turist çeken noktalarından Ege Bölgesi, son yıllarda neden beşik gibi sallanıyor?

Yerin 41.08 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Aydın merkez ve ilçelerinde de hafif şekilde hissedildi. (Fotoğraf: İHA)

Çoğunun büyüklüğü görece düşük de olsa Ege Bölgesi'nde depremler neredeyse hayatın bir parçası haline geldi. Peki, bu depremler nasıl yorumlanmalı, ileride daha büyük depremleri de tetikler mi?

'EGE'DE DEPREMLER SÜRECEK'

Jeofizik Mühendisleri Odası Bilim Danışmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege'de son yıllarda çok sık deprem meydana gelmesine ilişkin değerlendirmesinde, Ege'de yer kabuğunun şu anda üç gücün etkisi altında gerildiğini belirtmişti. Ercan, “Son 10 yılda bu gerginlik çok arttı. Öyle ki bu artış düzeyi Batı Anadolu kırıklarını, Kuzey Anadolu kırığından daha önemli duruma getirdi” diye kaydetmişti.

Ercan son depremlerin yeni fay hattında gerçekleştiği hakkındaki değerlendirmelerle ilgili olarak ise, “Deprem sürekli eski kırıkta oluşmayabilir. Gerginlik nerdeyse yeni kırık orada oluşur. Gerginlik var diye kırık oluşuyor, kırık olan yerde deprem beklemek doğru ve kesin bir durum değildir" ifadelerine yer vermişti.

Üç ana kırık kuşağındaki yürümelerin birbirini etkilemeyeceğini vurgulayan Ercan, “Batı Anadolu'daki kırık İstanbul'u ya da Doğu Anadolu'yu etkilemez. Ancak, Kuzey Anadolu kırığı üzerinde olan bir deprem kırık boyunca 150 km, Batı Anadolu kırıkları 120 km, Doğu Anadolu kırığı ise 80 km çevresini etkiler” diyerek, bu depremlerin asla bitmeyeceğini söylüyor.

Ercan, son günlerde Ege'de depremcik denilen 4'ten küçük bir deprem fırtınasının yaşandığını anımsatıyor.

“Depremler, Midilli'nin kuzeyine Edremit Körfezi'ne kaydı. Ege Denizi'nde gerginlik boşaltmaları, orta-büyük depremler, deniz içi ile karada kırılmalarla sürecek” diyen Ercan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“Böyle depremlerin yazın olması, nüfusun artması kayıp açısından bir değişiklik yaratmaz. Bölgedeki yazlıkların altı jöle denilen taşlaşmamış gevşek, sulak topraklardan oluşuyor ve genelde 2 katlı oldukları için aşırı çalkalanmaya uğramaz.”

'SON 6 YILDA GERÇEKLEŞEN DEPREMLERE DİKKAT'

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ise, Ege'de son zamanlarda çok sık deprem yaşanmasını, son 6 yılda gerçekleşen ve bölgenin gerilme dağılımını etkileyen diğer depremlere bağlıyor. Kalafat, “Tetikleme kavramı, aynı sistem içerisinde yer alan fay parçalarından birinin, büyük enerji boşalımı sağlaması sonucu komşu fay parçalarına enerjinin yüzde15-20’lik bir kısmının yüklemesi sonucu kullanılıyor" diye konuşmuştu.

Kalafat, Ege ve Güneybatı sahillerinin Akdeniz’in sismik açıdan en hareketli bölgesi olduğunu kaydediyor. Söz konusu hareketliliği yorumlayan Kalafat, “Bunun nedeni, ülkemizin, Avrasya, Afrika ve Arabistan gibi üç önemli tektonik plaka arasında kalmış yoğun bir deformasyon alanı olmasıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Kalafat, Anadolu ve Ege kıyılarının, Ege-Anadolu levhasının altına doğru daldığına işaret ederek, Arap plakasının da Güneydoğu Anadolu Bindirme Zonu boyunca ülkemizin güneydoğusundan kuzeye doğru hareket ettiğini vurgulamıştı.. Bunun da Anadolu plakasını sıkıştırması sonucu, Anadolu plakasının batıya ve güneybatıya doğru kaçmakta olduğunu kaydeden Kalafat, bu nedenle de Ege kıyıları boyunca önemli depremlerin meydana geldiğini dile getirmişti.

Kalafat, Ege'de son 6 yılda meydana gelen büyük depremlerin bölgeyi olumsuz etkilediğini ve bölgenin gerilme dağılımını değiştirdiğini vurguluyor. Bu durumun da bölgede yoğun deprem aktivitesine neden olduğuna dikkat çeken Kalafat, "Dolayısı ile aynı sistem içerisindeki büyük depremler birbirlerini tetikler" ifadelerine yer vermişti.

Kalafat sözlerini şöyle bitirmişti:

"Ege bölgesinde ikamet eden vatandaşlarımızın, her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı ve bilinçli olması ve depreme dayanıklı binalarda ikamet etmesi, depreme karşı alınacak en önemli tedbir olacaktır."

Bu haberin büyük bölümü, haberglobal.com.tr'de 12.01.2023 tarihinde yayınlanan 'Ege neden yıllardır böyle sallanıyor? | 'Gerginlik artıyor, bu depremler...' başlıklı haberden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber