Türkiye'deki istihbarat oyunları
Cumhuriyet'in kuruluş aşaması ile Soğuk Savaş yıllarında yabancı istihbarat örgütlerinin adeta güç savaşına sahne olan Türkiye'de, filmlere konu olacak casusluk hikayeleri de yaşandı... Türk istihbaratçılar ise Orta Doğu'da her zaman etkin faaliyetler yürütmekten geri durmadı.
MİT Başkanı Hakan Fidan'ın, yeni kabinede Dışişleri Bakanı olarak atanması, hem yurtiçi hem de uluslararası arenada geniş yankı bulmuş durumda. Öyle ki atama sonrası sosyal medyada Fidan'ın ses tonu, vücut dili bile en çok merak edilen konuların arasında yer alırken, istihbarat dünyasının gizemleri de son atama sonrası yeniden gündeme geldi. Cumhuriyet'in kuruluş aşaması ve ilk dönemleri ile özellikle Soğuk Savaş döneminde yabancı casusların istihbarat savaşlarına sahne olan Türkiye'de filmlere konu olacak birçok olay yaşandı.
TÜRK İSTİHBARAT BİRİMİ "İSTİKBAL"
Bugüne kadar saklı kalan casusluk faaliyetlerinin en çarpıcılarından biri Türkiye adına Orta Doğu'da faaliyet yürüten 'İstikbal' adlı istihbarat oluşumuydu. Millî Mücadele ve Cumhuriyet'in ilk döneminde, Suriye ile Mısır'da faaliyet yürüten Atatürk'e bağlı Türk ajanlar, İngiliz ve Fransızlar'ın faaliyetlerini sürekli Ankara'ya bildiriyordu.
İNGİLİZ VE FRANSIZLAR'A KARŞI AMANSIZ MÜCADELE
Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Doç. Dr. Mustafa Müjdeci tarafından tam bir asır sonra ortaya çıkartılan belgelerde, İngilizler, Türk istihbaratçılar için 'Kemalist Ajanlar' tanımında bulunurken, Suriye, Filistin, Mısır, Lübnan'ı işgal eden Fransız ve İngiliz güçlerine karşı, 'İstikbal' adında gizli cemiyetin varlığının tespit edilmesi dikkat çekiyor.
GİLODO KARDEŞLER
Cumhuriyet'in ilanından 2 yıl sonra Adana'da Gilodo Nebati Yağ Fabrikası'nı kuran Musevi asıllı sanayici Rafael Gilodo ve kardeşi Salomon Gilodo'nun, İngiliz istihbarat servisinin hizmetinde oldukları da yıllar sonra gün yüzüne çıkan casusluk faaliyetleri arasında yer alıyor. Araştırmacı Yazar Dr. Servet Avşar tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivi'ndeki 11312-11336 numaralı dosyalarda yer alan belge ve takip raporlarına göre, bugüne kadar sanayici ve iş insanı kimliği ile tanınan Rafael Gilodo'nun mütareke döneminden itibaren önce İstanbul, ardından Adana'da; Türkiye aleyhine İngiliz istihbaratına çalıştığına dair bilgiler açıkça görülüyor.
ALMAN FAALİYETLERİ YOĞUNDU
Türkiye’deki casusluk savaşlarına ilişkin en heyecan verici hadiseler ise 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanmıştı. Alman ve İngiliz istihbarat birimlerinin sürekli karşı karşıya geldiği Türkiye'de, filmlere konu olacak mücadeleler ise Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nden Alper Kaya’nın araştırmalarından yansıyor. Alman Gizli Servisi’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’deki örgütlenme ve faaliyetlerini ortaya koyan İngiliz istihbarat arşivlerini deşifre eden Kaya, Alman ajanların Orta Doğu’daki faaliyetler için Türkiye’yi üs olarak seçtikleri belirtiliyor. Belgelerde Türkiye’de ticari şirket maskesi ile faaliyet yürüten Alman Yakındoğu Savaş Servisi’nin tüm çalışanları ile faaliyetleri de tek tek sıralanıyor.
İSTANBUL'DA ALMAN-İNGİLİZ CASUS KAPIŞMASI
İngiliz gizli belgelerinde, Yakındoğu Savaş Servisi ile Alman Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanlığı arasındaki haberleşmenin Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki Koramiral Von Der Marwitz’e bağlı haber merkezi birimi üzerinden yapıldığı, gönderilen ve alınan mesajların tamamının şifrelendiği ve tüm mesajların Deniz Ataşeliği tarafından yürütüldüğü bilgileri de bulunuyor.
İngiliz istihbarat belgelerinde, 1944 yılında Alman Yakındoğu Savaş Servisi’nin personeli, görev ve sorumlulukları hakkında ise şu bilgiler yer verilirken, “Servis Başkanı Dr. Paul Leverkuehn, Kurmay Sekreteri Bayan Brugmann ve Başkan Yardımcısı ve Hukuk Danışmanı ise Dr. Erih Vermehren’dir. Alman Yakındoğu Savaş Servisi Dış Faaliyetler Şubesi’nin ilgi/sorumluluk alanı İran ve Irak’tır, başında Prof. Walther Hinz bulunmakta ve Bayan Maria Ganglberger de kısım sekreteri olarak vazifelidir” deniliyor.
'KO-BU' TÜRKİYE ALEYHİNE ÇALIŞIYORDU
İstihbarat raporlarında; Türkiye aleyhindeki faaliyetlerin Sofya merkezli Bulgaristan Savaş Servisi (KO-BU) üzerinden yürütüldüğü ve istasyonun başında da Albay Dr. Seubert’in bulunduğu yazılı. Sofya’da ise, ithalat ve ihracat ofisi şube müdürü maskesi ile görev yapan Dr. Seubert’in yardımcısının Dr. Aufermann’ın olduğu bilgisi yazmakta. Dr. Aufermann’ın Temmuz 1943’de Berlin’den Sofya’ya doğru hareket ettiği ve iş insanı görüntüsünde Türkiye’ye giriş-çıkış yaptığı da biliniyor.
ÇİÇERO VE RUZİ NAZAR
Gazeteci Murat Yetkin'in, Türkiye'deki istihbarat savaşlarını "Meraklısı İçin Casuslar Kitabı" adlı çalışması da bilinmeyen casusluk faaliyetleri açısından çarpıcı bilgiler içeriyor. Yetkin, kitabında Türk istihbaratının NATO’ya girişten itibaren Amerikan istihbaratıyla bir tür bağımlılık ilişkisine girdiğine vurgu yaparken, CIA'nın Türkiye'deki en önemli elemanının Ruzi Nazar olduğunu aktarıyor. Ankara’daki İngiliz Büyükelçiliği’nde görevli 'Çiçero' kod adlı İlyas Bazna'nın gizli belgeleri Almanlar'a satmakla kalmayıp, MİT'e de çalıştığı da Yetkin tarafından kaleme alınıyor.
Kaynak: Web Özel