Erken seçim psikolojisi halka nasıl yansır? Toplumsal gerilim...
Türkiye uzun süredir erken seçim gündemi ile yatıp kalkıyor. Muhalefet, erken seçim ve parlamenter sistem taleplerini yinelerken, iktidar bloğu seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyor. Peki erken seçimin bu kadar gündemde olması halkın psikolojisi üzerinde ne gibi bir etki bırakıyor?
Koronavirüs salgını ile birlikte ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar, siyasetin gerilimini de artırmaya başladı. Türkiye'de ekonomik sorunların başladığı her dönemde 'erken seçim' tartışmaları yaşanmıştır. Ancak özellikle son dönemde iktidarın ekonomideki olumsuz gidişatları durduramadığını savunan muhalefet partileri günaşırı erken seçim çağrısı yapıyor.
AK Parti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2023 yılı Haziran ayında yapılacağını ısrarla vurgulasa da muhalefet partileri parlamenter sisteme geçiş için seçimlerin bir an önce yapılması için bastırıyor. Tabi vatandaş da son dönemde her an erken seçim olacakmış gibi hayatını sürdürüyor.
Televizyonlarda tartışma programları ısındı. Liderler her gün başka bir yerde program düzenliyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli daha bugünkü grup konuşmasında siyasetin ısındığını, "CHP'nin gizli gündemini, halka doğrudan anlatmak için arkadaşlarımı Anadolu'ya gönderiyorum" sözleri ile bir kez daha ortaya koydu.
Peki erken seçim psikolojisinin halk üzerindeki etkisi ne? Daha ne kadar 'erken seçim' gündemde kalacak?
HAYATLARININ HEM İÇİNDE HEM DIŞINDA
Yeditepe Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Sosyolog Prof. Dr. Demet Lüküslü, insanların siyaseti hem hayatlarının her tarafında hem de gündelik hayatlarının dışında konumlandırdığını belirtti.
Lüküslü, "İnsanların iş ararken tanıdık bulma mücadelesinden tutun da, kimliklerine kadar birçok şey aslında siyaset üzerinden tartışılıyor. Siyasetin malzemesi yapılıyor. Ama bir yandan da insanların hayatından çok uzakta ve güvenmediği bir alan. Güven endekslerinde siyasetçilere olan güven oranları ortada" dedi.
Gençlerle yaptıkları araştırmaya değinen Lüküslü "Giderek artan kutuplaşmanın olduğundan, bunun yarattığı rahatsızlıktan insanlar hep konuşur" diyor.
İnsanların hayatında siyasetin yerini bir çerçeveye oturttuktan sonra mevcut siyasi ortama bakalım.
İKTİDAR-MUHALEFET KAVGASI
Siyaset bilimci Ersin Kalaycıoğlu iktidar ile muhalefet arasındaki ilişkilerin zehirlenme noktasına geldiğini düşünüyor ve "Birbirleriyle hiçbir şekilde görüşmüyor ve iletişim kurmuyorlar. Bu hava herhangi bir şekilde demokratik ortamın nezahati ve erdemiyle bağdaşabilir mi? İmkansız. Bu ortamda iktidar ve muhalefet ilişkilerini sürdürebilmek ancak bir şekilde kavgayla mümkün. Dolayısıyla demokratik ortam zaten yok. Önümüzdeki dönemde kavgadan başka bir şey gözükmüyor" şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, geçen aylarda Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Tuba Atav'ın sorularını yanıtlamıştı. Şentop, burada erken seçim meselesine de değinmişti.👇
SEÇİM HAVASI OLSA NE OLUR?
Seçim olacakmış gibi bir havanın erken seçim anlamına gelmediğini aktaran Kalaycıoğlu, "Seçim olabilmesi için bir yasal çerçevenin olması lazım. Zaten şu an yeni bir seçim yasası yapılıyor. Cumhur İttifakı seçim barajını yüzde 10'dan yüzde 7'ye çekiyor. O çalışma bitmeden seçimin yapılabileceğini pek düşünmüyorum. Dolayısıyla 1 yıllık süreye ihtiyaç var. Ancak 1 yıldan sonra seçim yapılabilir. Çünkü Meclis'ten yasanın çıkması lazım" diyor.
Kalaycıoğlu, erken seçim olmaması halinde ortamın daha da gerilebileceğini ifade etti. Kalaycıoğlu, "Seçmenin belirleme gücü varsa, ona göre hareket eder. Bir ortamda sürekli hır gür var, nereye gittiğimizi bilmeden devam ediyoruz" dedi.
KAÇ ERKEN SEÇİM YAPILDI?
Türkiye'de bugüne kadar sırasıyla 1987, 1991, 1995, 1999, 2002, 2007, 2015 ve 2018 yılında seçimler zamanından birkaç ay erken yapıldı. 1987 yılındaki erken seçim 1980'de getirilen siyasi yasakların kaldırılmasının ardından Başbakan Turgut Özal tarafından istenirken, 2002 yılında, 2001 ekonomik krizinin siyasi ve ekonomik etkileri erken seçimi getirmişti.
cihat.aslan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel