Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde Türkiye'nin rolü Batı ile ilişkileri değiştirdi mi?

Türkiye ile Avrupa'nın arası son yıllarda son derece gergin anlara sahne oldu. Macron ve Rutte gibi liderler ile yaşanan zor zamanlar geride kalırken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile ilişkilerde tablo değişiyor gibi gözüküyor.

Son Güncelleme:

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde bir ay geride kalırken Türkiye diplomasi sahnesinde çok önemli başarılara imza attı. Dışişleri Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde iki ülkenin dışişleri bakanları Antalya'da buluşurken, dün İstanbul'da taraflar dördüncü tur müzakereleri gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan müzakerelerin açılış konuşmasını yaparken Rus oligark Roman Abramovich'in de Dolmabahçe'de bulunması dikkat çekti. 

Müzakere görüşmelerinin ardından Ukrayna heyeti, "İlk zaferimiz müzakereleri Türkiye'ye taşımak. Türkiye de garantör ülke olmalı. NATO'ya girmeyeceğiz ama AB'ye girmemiz engellenemez" derken, Rus heyeti ise, "Görüşme yapıcı geçti, iki konuda adım atıldı. Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev ve Çernigov bölgelerindeki askeri faaliyetlerini büyük ölçüde azaltmaya karar verdi. Teklifler Putin'e sunulacak" dedi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleşen Rusya-Ukrayna Müzakere Heyetleri Toplantısı'na katılarak konuşma yaptı.(Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı) 

Son yıllarda Türkiye'nin arası Avrupa devletleri ile iyi değil. Avrupa Parlamentosu geçen sene müzakerelerin askıya alınması yönünde çağrıda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yaşanan tartışmalar da gündem olmuştu.

Şu an ise Batı ile olan temaslar hızlandı. Geçmişte oldukça sıkıntılı günler yaşadığımız Hollanda'nın Başbakanı Mark Rutte ise Türkiye'nin krizde oynadığı role ilişkin önceki günlerde Ankara'da övgü dolu sözler sarf etti. 

  • Peki Batı'ya yüzümüzü kalıcı olarak döndük mü? 
  • Türkiye'nin Rusya'nın Ukrayna'yı işgali noktasındaki rolü NATO ve AB açısından durumu nasıl etkiler?

'BATI ROTAMIZ ÇOK ŞAŞMADI'

Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emirhan Göral, Türkiye'nin rotasının geçmiş yıllarda da aslında Batı'dan çok da şaşmış olmadığını söyleyerek, "NATO üyeliği çok kuvvetli bir göstergeydi. Dolayısıyla Türkiye NATO'ya veya Batı'ya yüzünü dönmesinden ziyade, NATO bağlarının daha da kuvvetlendiği söylenebilir" dedi.

Türkiye'nin arabuluculuğunun hem Batı için hem de Rusya için önemli bir konumda çoğrafi olmasına bağlayan Göral, "Bugün için Türkiye'nin Rusya'ya veya Batı'ya yönelik bir tehditten ziyade ikisi içinde bölgedeki istikrarı sağlayacak bir unsur olduğunu söylemek doğru olur" şeklinde konuştu.

İNİŞLİ-ÇIKIŞLI İLİŞKİLER

Avrupa ile olan ilişkilerimizin çok köklü olduğunu ifade eden Göral, "Sadece AB üyeliği ile 1950'lerin sonuna uzanmıyor. Osmanlı'da, Tanzimat ve Islahat Fermanları sadece gerekliliklerden doğmadı, Türkiye'yi Avrupa'nın bir güvenlik parçası olarak görüldüğü için yapıldı. Türkiye-Avrupa ilişkileri zaman zaman inişler çıkışlar seyreder, ama dışarıya sanki Avrupa Türkiye'yi istemiyormuş gibi lanse edilir" ifadelerini kullandı.

Avrupa'nın yeksenek hareket eden ve düşünen bir bölge olmadığını aktaran Göral, Avrupa'da bir sürü farklı görüş olduğu söylüyor. Göral, "Avrupa ülkelerinin içinde hem Türkiye'nin taraftarı, hem de aleyhtarı olanlar var. Türkiye her zaman Avrupa'nın bir parçası hem coğrafi, hem kültürel hem de güvenlik olarak" dedi.

Rusya'nın enerjiyi uzun yıllardır bir tehdit aracı olarak kullandığını dile getiren Göral, şöyle devam etti: "Dolayısıyla buna bile bir çözüm olarak Türkiye, en önemli alternatif güzergahları içeriyor. Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi'ndeki doğalgaz rezervleri Avrupa'ya ulaştırılacaksa Türkiye burada büyük bir rol üstleniyor. Türkiye'nin de ilişkilerin düzelmesi için Avrupa'nın önemli bir kesiminin dile getirdiği demokrasi, insan hakları konularında koz vermemesi lazım."

NÖTR ÜLKE AVANTAJI

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Gönen, Türkiye'nin savaştaki tavrının AB içinde çok ciddi etki yaptığını vurgulayarak, "Fransa ile son derece kötü olan ilişkilerin bir anda rengi değişti. Macron, Türkiye ile Ukrayna'nın Mariupol kentinden insani bir operasyon düzenleneceğinden bahsetti. Bu savaş, siyasi anlamda Türkiye'nin imajını Avrupa'da güçlendirdi" dedi.

ABD ile Joe Biden döneminde ilişkilerin kötü olduğunu belirten Gönen, "Bu kapsamda ciddi bir düzelme beklenebilir. AB ile olan ilişkilerimizde şu an bir bahar havası esiyor. Ama AB'nin kendi güvenliği için hazırlamış olduğu kılavuzda Türkiye'den sanki hasım ülkeymiş gibi bahsediliyor" diyor.

AB ile yılların getirdiği anlaşmazlıkların var olduğuna dikkat çeken Gönen, "AB müttefiklerimizle ilişkilerde zemin kaybettik. Yavaş yavaş düzelecektir. Türkiye'nin üzerinden Avrupa'ya enerji nakli, Rusya ile olan ilişkisizlik yüzünden yapılabilir yatırımlar haline geldi. Bu da AB ve Türkiye'yi yaklaştırır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber