Kişinin rızası üzerine şiddet uygulanabilir mi? 'Kasten yaralamadan...'

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde düzenlenen Türkiye Gençler Tekvando il seçmelerinde rakibine yenilen İrem Pala (17), antrenörü Orhan Baytekin tarafından tokatlandı. Baytekin hakkında Tekvando Federasyonu soruşturma başlattı, antrenör geçici olarak görevden el çektirildi.

Türkiye'nin gündemine oturan olay sonrası hocasına kendisine tokat atmasını istediğini söyleyen sporcu Pala, "Maçı kaybettim, stresleydim. Antrenörüme, 'Hocam bana bir tokat atmasanız kendime gelemem dedim' Olayda hiçbir şiddet yok" dedi.

Antrenör Orhan Baytekin ise, Pala'nın maçın ortasında kendisine dönüp, 'Hocam ben şoktayım. Bana bir tokat at' dediğini söyledi. Baytekin, "Dedim ki, kızım devam et. Sen iyisin. 'Hocam Allah rızası için bana bir tokat at' dedi. Dışarı da kızımı öptüm" diyerek kendini savundu.

Peki bir kişiye 'kendi rızası ile bile' olsa şiddetin uygulamanın cezası var mı? Bireyin rızası olmasına rağmen hangi durumlarda şiddet suçu oluşur? Sportif açıdan konuyu nasıl değerlendirmek gerekir? 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, şoka girene tokat atma diye bir tedavinin olmadığını belirterek, "Şayet gerçekten öyle bir sorun varsa, bu sorunlar için müsabakanın yapıldığı yerde tıbbi yardım ekibi var. Söylenir onlar müdahale eder. Bir antrenörün bu en temel bilgiyi bilmesi gerekir" diyor.

Sözüer, çocukların istek ve rızaları olsa dahi, cinsel istismar, yaralama veya kötü muamele oluşturan suçlarda bu rızanın geçerliliğinin kalktığını söylüyor. Sözüer, "Bir öğretmen öğrencinin eline vuruyor. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir yaralama söz konusu oluyor ve 'kötü muamele' suçu oluşuyor. 1 yıla kadar hapis cezası var. Daha ağır bir yaralamada ise yaralamanın ağırlığına göre çeşitli hapis cezaları öngörülmüştür. Kişinin rızası yaralama fiilini hukuka uygun hale getirmez" ifadelerini kullandı.

HUKUKA GÖRE ÇOCUK KATEGORİSİNDE

Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu ise durumu, "Sporcu 17 yaşında yani erişkin değil, hukukumuz bakımından daha çocuk kategorisinde. Bu çocuğun hukuki tasarruf ehliyeti yani hakkı yok ve vücudu üzerindeki bazı konulardaki irade açıklamaları da geçerli değil" şeklinde açıklıyor.

Antrenörün bu hareketinin hukuken korunan bir hareket olmadığını ve 5237 sayıl Türk Ceza Kanunu uyarınca da suç teşkil ettiğini belirten Yazıcıoğlu, "Antrenör terbiye hakkından kaynaklı olarak kötü muamelede bulunmaktan daha da öteye geçerek öğrencisine herkesin içinde tokat atmıştır" dedi.

1.5 YILA KADAR HAPİS ALABİLİR Mİ?

Bu sebeple eylemin TCK'nın 86'ncı maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunu oluşturduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Bu sebeple antrenörün bu eylemi 6 aydan, 1.5 yıla kadar hapis cezasını içermektedir. Öte yandan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda (md 253) yapılan değişiklikle bu suç uzlaşmaya tabidir, taraflar uzlaşmak istemezse savcılık kamu davası açmak zorunda."

'HAK MAHRUMİYETİ CEZASI'

Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı Av. Hüseyin Alpay Köse de spor sahalarında meydana gelen bu tür hadiselerin sportif yönden disiplin soruşturmasına tabi kaldığını söylüyor. Köse, "Spor sahasında bir antrenörün sporcuya vurması disiplin ihlalidir. İlgili federasyonların kendi içinde kurmuş oldukları disiplin kurulları soruşturma yürütüyor" ifadelerini kullandı.

Bu verilen cezaların antrenör açısından hak mahrumiyetiyle ilgili olduğunu dile getiren Köse, şöyle devam etti: "Ancak oyuncu kendi ifadesinde 'Ben talep ettim' derse bu indirim sebebi olabilir. Normalde 1 ay hak mahrumiyeti cezası varsa 15 güne inebilir. İndirim olabileceğini düşünmüyorum. Hukuki olarak bir kişinin ceza alması durumunda disiplin iptal olur. Genel itibarıyla hükümlülük de disiplin ihlali olarak düzenlenir. Çıkacak mahkeme sonucunu yine de beklemek lazım."

cihat.aslan@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel