İstanbul zehir tacirlerinin hedefinde | Endişe veren artış

İstanbul başta olmak üzere birçok büyükşehirde metamfetamin zehrinin tuzağına düşen gençlerin sayısı artıyor. Metamfetamin zehrine yönelik endişe veren son istatistikler ise, geçtiğimiz günlerde Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) tarafından yayımlandı. "2022 Avrupa Atık Su Raporu" kapsamında yayınlanan yeni verilerde kentsel atık sulardaki metamfetamin kalıntılarına ilişkin bulgular ortaya konuldu.

Avrupa Birliği, Norveç ve Türkiye’yi kapsayan rapora göre, Türkiye’de metamfetamin zehrinin kullanımı en fazla İstanbul ve Adana’da tespit edildi. Raporda, İstanbul’un atık sularında esrar, ketamin ve amfetamin, İstanbul ve Ankara’nın sularında ise eroin ve ecstasiye de rastlandığı belirtildi. Raporda ayrıca İstanbul'un metamfetamin kullanımında Avrupa'da 106 merkez arasında 10. sırada yer aldığı kayıtlara geçerken, uzmanlar ise Türkiye'nin zehir tacirlerinin hedefindeki ülke konumuna geldiğini söyledi.

'KÖPRÜ DEĞİL KULLANICI ÜLKE OLDUK'

Türkiye’de ilk kez 2009 yılında İstanbul’da İran kaynaklı bir yakalamada rastlanan metamfetamin zehrinin 2019 yılından itibaren 81 kentin tamamının sokaklarında görüldüğünü aktaran Psikiyatri ve Bağımlılık Uzmanı Prof. Dr. Kültekin Ögel, “Türkiye maalesef artık geçiş veya köprü değil, kullanıcı ülke konumunda. Birçok kentimizde metamfetamin zehrinin tuzağına düşen gençleri görüyoruz" dedi.

'BONZAİ'NİN YERİNİ MET ALDI'

Önce AMATEM, ardından ÇEMATEM’de uzun yıllar bağımlıların tedavisine yönelik çalışmalar yürüten Prof. Dr. Ögel, Türkiye’deki uyuşturucu madde kullanımında büyük bir değişim yaşandığını sözlerine ekleyerek, “Bonzai belasının yerini bağımlıların ‘met’ diye tanımladığı metamfetamin almış durumda. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) tarafından yayımlanan son raporda, yıllar içinde İstanbul'daki metamfetamin artışı çok net şekilde görülüyor. Vahim sonuçlardan biri de en yüksek ecstasy kullanımının Adana'da çıkması. Kentteki sosyolojik durum ve zehir tacirlerinin faaliyetlerinin kapsamlı olarak hem devlet birimleri hem de bilim dünyası tarafından ele alınması gerekiyor” diye konuştu.

BEYİN FONKSİYONLARI ÇÖKÜYOR

İstanbul, Adana ve Ankara’nın madde bağımlı sayısının yüksek olduğu kentler olarak öne çıktığını da dile getiren Ögel, İstanbul’da en kötü durumdaki ilçe ve semtlerin Esenyurt, Küçükçekmece, Sefaköy, Yenibosna olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

“İstanbul’da en sorunlu yerleşim bölgesi Esenyurt. Şu an en büyük bela metamfetamin kullanımındaki patlama. Kristal toz şeklindeki bu zehir, nörotoksik olduğundan beyindeki dopamin ve seratonin nöronlarına zarar veriyor. Bağımlıların tamamında akıl hastalığı ve beyin fonksiyonlarının çöküşünü görüyoruz.”

SONU HÜSRAN

Üsküdar Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay da, Türkiye'nin uyuşturucu tacirleri açısından eskiden transit ülke olarak görüldüğünü ancak son yıllarda hedef ülke haline geldiğini ifade etti. “Günümüzde bazı gençler büyük bir zihinsel rekabet ile karşı karşıya ve her şeyi çok kolay elde etmek istiyorlar” diyen Prof. Dr. Uzbay, “Metamfetamin zehrinin sonu hüsran, yıkım, ölüm... Bağımlılığı çok çabuk gelişiyor ve yıkıcı seyrediyor. Gençler dijital dünyada dezenformasyona ve bu tür ürünlere eskiye göre daha kolay ulaşıyor” diye konuştu.

NARKOTİK RAPORUNDAN YANSIYANLAR

Öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 2023 başında yayınlanan 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu'nda da metamfetamin zehrine bağlı ölümlerde ciddi artış yaşandığına dikkat çekiliyor. Raporda, kadınlarda uyuşturucu kaynaklı ölüm oranının 3 yılda 3 kat arttığına vurgu yapılırken, Türkiye’de aşırı doz ölümlerin en yüksek görüldüğü 2017’de meydana gelen ölümlerde metamfetamin zehrinin görülme oranı yüzde 7.8'den, 2022'de yüzde 46.3’e yükseldiği belirtiliyor.

Söz konusu raporda, terör örgütlerinin zehir ticaretindeki rolüne de yer verilirken, Avrupa’da 5 bin suç grubu bulunduğuna da dikkat çekiliyor. Raporda ayrıca, PKK’nın Pakistan üçgeninden getirerek Türkiye topraklarındaki laboratuvarlarında eroine dönüştürdüğü zehir türevlerini Avrupa’ya sattığına da  değiniliyor.

 

Kaynak: Web Özel