Devlet Bahçeli'den çok sert Doğu Akdeniz mesajı
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Fransa çıbanbaşıdır, Yunanistan kriz odağıdır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ganimet avındadır, Türk'e ve İslam'a kim ters ve miyop bakıyorsa şer bir ittifakın içindedir" açıklamasında bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeşli, Ankara İl Kongresi'ne yazılı bir mesaj gönderdi. Bahçeli mesajında şu ifadelere yer verdi;
"Değerli Dava Arkadaşlarım,
Hepinizi özlemle, hürmetle, muhabbetle selamlıyor, en iyi dileklerimi paylaşıyorum.
Partimize gönül vermiş, Türkiye’nin bekası ve sevdasıyla yürekleri çarpan her kardeşimi, her ülküdaşımı kucaklıyorum.
Bildiğiniz gibi, 13’üncü Olağan Büyük Kurultayı’mız 14 Mart 2021 tarihinde yapılacak, yenilenmiş ve güçlendirilmiş kadrolarla birlikte önümüzdeki zorlu yılları kavrayacak görüş, karar ve stratejik planlamalar demokratik usullerle ele alınacaktır.
Sahip olduğumuz tarihi misyonun dinamik vasfıyla 2023 vizyonumuzun ve hatta onu da aşan, bununla da kalmayıp geleceği kuşatan hedefler manzumesi fikriyatımızın zenginliğiyle harmanlanıp yorumlanacaktır.
Olağan Büyük Kurultayımıza etap etap ulaşacak kongre takvimiz 9 Ağustos 2020 tarihinden itibaren çalışmaya başlamıştır.
Şu ana kadar ilçe kongrelerimizin büyük bir kısmı tamamlanmış, aşağıdan yukarı basamak basamak yükselen demokratik süreçler huzur ve sağduyu içinde gerçekleşmiştir.
Bu vesileyle görevlerine devam ya da yeni seçilen ilçe başkanlarımızı ve yönetimlerini kutluyorum.
Yine seçilecek il başkanlarımızı, yönetimlerini ve delegelerimizi tebrik ediyorum.
İl kongrelerimizin başarıyla gerçekleşeceğinden en ufak şüphe duymuyorum.
İlçeden ile, ilden büyük kurultaya ulaşacak demokratik merhaleler partimizin yarım asrı geçen mücadelesine muhterem katkılar sunacaktır.
Karşılıklı saygıyla, gönül kırmak yerine gönül alan bir yaklaşımla, müşfik ve müstesna bir üslubun yol göstericiliğiyle, şahsını değil davasını önceliğine alan bir ahlak ve adanmışlık ölçüsüyle partimizin kongre sürecinden çok daha güçlenerek çıkacağını ümit ediyor, hepinizden de bunu bekliyorum.
Sizler ilinizde üç hilalin fedakârlık burcusunuz.
Sizler kıt imkanlara aldırmadan partimizi gururla temsil eden iman erlerisiniz.
Hepinizle iftihar ediyor, hepinizin gözlerinden öpüyorum.
Unutmayınız ki, birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır.
Biz azaba değil, hayra, helale, haysiyetli bir hayata talibiz.
Biz kalplere gömülü mahzun sırları tıpkı bir cevher gibi çıkarmanın amacındayız.
Gönül gözüyle bakıp kalın perdeleri yırtmanın arayışındayız.
Bu nedenle, “İstiklal İçin Birlik, İstikbal İçin Dirlik, Kazanan Türkiye Olacak” diyoruz.
Birlik ve beraberlik ruhuyla her müşkülatın aşılacağına inanıyoruz.
Türkiye çetin bir dönemden geçmektedir.
Sorumluluğumuz her zamankinden daha fazladır.
Tarihin ve coğrafyanın Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yüklediği sorumluluklar hem büyük hem de ağırdır.
Bir yanda virüs tehdidi diğer yanda vandal emeller ülkemizi biteviye meşgul etmektedir.
Temennim bilhassa KOVİD-19 hastalığına karşı tedbirlere muhakkak surette uymanız, akıl çelici ve art niyetli propagandaları elinizin tersiyle itmenizdir.
Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerimize zarar vermek için nöbetleşe nifak devriyesine çıkan ülkeler ve karanlık emeller oldukça faaldir.
Türkiye’yi içte ve dışta hedef alan taciz ve tahrikler mutlaka tetikte ve uyanık olmamızı gerektirmektedir.
Enosis kabusu denizlerde korsanlık yapmaktadır.
Siyonizm kamburu Birleşik Arap Emirlikleri’nden Bahreyn’e, Suudi Arabistan’dan Umman ve Ürdün’e kadar çemberi genişletmektedir.
Yeni tip Koronavirüs yeni ve henüz tam anlamlandırılamayan bir dünyanın kapılarını açarken, etrafımızda, yani deniz ve kara sınırlarımızın mücavir bölgelerinde emperyalizm yeni senaryoları tedavüle sokmuştur.
Belirsiz ve kaotik bir dünya tablosu karşımızdadır.
Siyasi ve ekonomik operasyonlar, diplomatik ve askeri şantajlarla desteklenmektedir.
Fransa çıbanbaşıdır, Yunanistan kriz odağıdır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ganimet avındadır, Türk’e ve İslam’a kim ters ve miyop bakıyorsa şer bir ittifakın içindedir.
Türk milleti bu çağda da mazlumların sesidir.
Mağdur milyonların sözcüsüdür.
Adalet ve hakkaniyetin yılmaz savunucusudur.
Kara ve deniz sınırlarımız ihlal, tarihsel kazanımlarımız inkâr edilmektedir.
Milli bekamız her cephede saldırıya uğramaktadır.
Gün bir olma, büyük Türkiye hedefinde buluşma günüdür.
Gün milli güvenliğimizi ve milli çıkarlarımızı tek nefes halinde müdafaa günüdür.
Milliyetçi Hareket Partisi terörden ekonomik ablukalara, bölgesel ve küresel oyunlardan diplomatik ve siyasi baskılara kadar yaşanan pek çok sorun karşısında milletimizin ve devletimizin cesaretle yanındadır.
Kimin ne söylediğinin, neyi dayattığının önemi yoktur.
Kimin hangi suçlamayı yaptığının da herhangi bir değeri yoktur.
Varsın hainler güç birliği yapsınlar, varsın çıkarcılar işbirliği yapsınlar.
Alayı gelsin, hepsi birlik olup karşımıza çıksınlar.
Allah bes baki heves deriz, bütün ezberleri ve tuzakları bozarız.
Bütün kirli hesapları muhataplarının başlarına geçiririz.
Çanakkale’yi geçilmez yapan irade oluruz, şerefimizi çiğnetmeyiz.
Milli Mücadele şuuruyla dolup taşar müstevlileri ve Türkiye’nin yıkımını amaçlayan kokuşmuşları her saha ve zeminde kaçtıkları yere kadar kovalarız.
Milliyetçi Hareket Partisi cesaretini tarihinden, ilhamını ecdadından, iradesini büyük Türk milletinden almaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi zalime, haine, teröriste, FETÖ’cüsünden PKK’lısına kadar Türk’e kefen biçen alçaklara sonuna kadar mücadeleden yanadır.
Yılmayacağız, yıkılmayacağız, teslim olmayacağız, nihayetinde başaracağız.
Türkiye’nin kuyusunu kazanları mağlup, eğer yüzleri varsa da mahcup edeceğiz.
Cumhur İttifakı’yla Türk milletinin hayal ve hedeflerini gerçekleştireceğiz.
Tehdit ne kadar fazla olursa olsun dayanacağız, sabredeceğiz, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyerek istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkacağız.
Bunun için de fitne çıkaranları ayıklayacağız.
Bozgunculuk yapanları ayıracağız.
Algı oyunlarına, sinsi hesaplara, demokrasi ve özgürlük boyası sürünmüş soytarılara bu ülkeyi kurban vermeyeceğiz.
Milliyetçi Hareket Partisi güvencedir.
Milliyetçi Hareket Partisi milli mensubiyetin övünç kaynağıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’yi kafeslemeye çalışan yerli ve yabancı odaklara ebediyen hasımdır.
Aziz Dava Arkadaşlarım,
Siyasetimizim öznesi ve önceliği insandır.
İnsanın mutluluğu, refahı, huzuru günümüz siyasetinin ana konusudur.
Siyaset anlayışları, siyaset üslubu ve siyaset tercihleri bu temel üzerinde şekillenmektedir.
Nerede bir insan varsa, nerede bir insanın karşılaştığı problem görülüyorsa siyaset bunların çözümüne kafa yormak, strateji geliştirmek ve sonlandırmak mecburiyetindedir.
Kaldı ki günümüzün siyaset algısı ve ulaştığı seviye bunu gerektirmektedir.
Sorunların bir kısmını göz ardı ederek, yalnızca belirli alanlara ilgi göstermek, diğerlerini yok saymak eksik ve kusurlu bir siyasetin sonucudur.
Toplum ve onun milli kimlik oluşturmuş hali olan millet, yalnızca tarihi akışın içinde sosyal ve kültürel bir beraberliğin adı değil, aynı zamanda bir arada yaşamayı istemiş olmanın gereği olarak, politik bir uzlaşmanın da mecmudur.
Çağdaş bir yönetimde ne ferdi toplumun içinden çıkartıp yalnız başına soyut bir değer olarak tanımlamak gibi bir anlayış geçerlidir, ne de tek tek insanın dikkate alınmadığı bir toplum algısı siyasetin konusu olmalıdır.
Tarih boyunca insan olmanın bitmek tükenmek bilmeyen arayışları bugün de, daha şeffaf ve demokratik talepler halinde devam etmektedir ve bundan sonra da edecektir.
Nasıl yaşayacağına, nasıl barınacağına, nasıl besleneceğine yönelik temel hayat ihtiyaçlarının yanı sıra, insanlık artık nasıl yönetileceğini, nasıl güvende kalacağını, hangi haklara sahip olacağını da belirleme gücüne ve katılım yetkisine sahip olmuştur.
Yalnızca demokrasilerin sunabileceği bu tarihi imkânlar ve tercih etme seçeneği beraberinde siyasi akımlara ve siyaset adamlarına kıyasıya bir rekabet ve yarışma ortamı da getirmiştir.
İnsanlar kendilerine ulaşan sayısız mesajlar arasından hayatlarına ve beklentilerine yakın ve ikna edici bulduklarından birine değer vererek geleceklerini belirleme fırsatını bulmaktadır.
Daha onurlu, daha tok, daha özgür, daha kudretli, daha güvenli, daha kaynaşmış gibi sayısız ve karmaşık insani ve toplumsal arayışlara cevap verecek siyaset anlayışları bir adım öne çıkmaktadır.
Bu şartlar altında Türkiye’nin yarınları milli ve ahlaki bir ruhu olan Cumhur İttifakı’yla ve bununla mündemiç Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’yle belirlenecektir.
Siyasetçinin bir görevi de, tek tek fertlerden meydana gelen ve bir arada bulunarak toplumu oluşturan beşeri varlığın içindeki doğal “ben ve biz” algısını bozmadan bir ahenk içinde yaşatabilmektir.
Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi’nin gayesi de budur.
Millet oluşumunu ve millete şuurla bağlılığın tanımı olan milliyetçiliği esas alan bir siyasi hareket olarak, fertlerin sorunlarını çözerek milletimizin de sorunlarını çözecek millet eksenli ve insan odaklı bir anlayışı özümsediğimiz gerçektir.
Elbette saha ve siyasi çalışmalarınız bu gerçeğe bağlı olmalıdır.
Bugüne kadar devam eden elli yılı aşkın siyasal hayatında partimiz, günlük siyasete alet olmamış, kalıcı ve sürekli hamleleri ve hedefleri savunarak popülist siyasetin kirliliğinden hep uzak durmuştur.
Meselelere milli ve stratejik bakmış, bundan da muvaffak olmuştur.
Özellikle milli bekanın ağır tehditlere maruz kaldığı son yıllarda verilen yüksek mücadele, tarihi süreç içinde doğru okunursa varlığımızın ve mevcudiyetimizin milletimiz için anlamı ve önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bugün Milliyetçi Hareket Partisi, elli yılı aşan uzun ve zorlu yolculuğun sonunda milletimizin gönlünde yer bulmuş, taban tutmuş, kökleşmiştir.
Artık hiç kimsenin göz ardı edemeyeceği partimizin siyasal varlığı, Türkiye üzerinde düşünceleri olan herkesin, milletimiz için iyi veya kötü emeller besleyen her unsurun, mutlaka dikkate almaları gereken bir kudret halini almıştır.
Bu kazanımdaki payınız çok yüksektir.
Bu itibarla, üzerlerine titrediğimiz bu muhteşem eserin ve kadrolarımızın siyasal mücadele alanı dışında başka emeller uğruna israf edilmelerine, geleceklerinin başka istikametlere sürüklenmesine asla göz yummayacağımızı bu vesileyle ifade etmek isterim.
Partimizin ulaştığı kuvvet ve mevkii kolay elde edilmemiştir.
Yaşanan olaylar, organize saldırılar, yıldırma çabaları, iftiralar ve suçlamalar hepinizin bildiği gerçeklerdir.
Milliyetçi Hareket Partisi bunları sabırla, akılla, heyecanla, şuurla ve imanla adım adım aşarak bugünlere gelmiştir.
Üç Hilal, ülkemin her yanında bin bir fedakârlıkla, kendi sorun ve sıkıntılarını sineye çekerek, milletimizin sorunlarını sırtlayan, Türkiye’nin geleceğine omuzlamak isteyen aziz dava arkadaşlarımın, yani sizlerin elinde daha da yükseklere ulaşacaktır.
Kutlu emanet titizlikle korunacak, geleceğin ülkücü nesillerine tevdi edilecektir.
Milliyetçilik, bulunması kaçınılmaz olan heyecan ve hamasetin de üzerinde, eğitimden sanata, bilimden spora, ekonomiden çevre sorunlarına, sağlıktan yönetime kadar her alana nüfuz etmesi gereken birlikte yaşama projesidir.
Millet varlığı ile içiçe geçerek gelecek oluşturma stratejisidir.
Bizler görevimizin farkındayız. Yapacaklarımızın şuurundayız.
Bu nedenle istiklal için birlik diyoruz.
İstikbal için dirlik kararındayız.
Ve diyoruz ki, kazanan Türkiye olacaktır.
Şu anda yapılmakta olan il kongremizin nice güzelliklere ve diriliş müjdelerine vesile olması samimi niyazımdır.
Sizlerden isteğim, davanıza her şartta sahip çıkmanızdır.
Ağız birliği, fikir birliği, ülkü birliğiyle hareket etmeniz arzum ve talimatımdır.
Oyunlara gelmeyiniz, soğukkanlılığınızı kaybetmeyiniz.
Vizyonu yetmeyenlerin nefeslerinin tükendiği yerde terk etmeleri, hızlı koşanların soluk almak için duraksamaları ve hatta farklı etkilerin sonucu değişmeleri, dönüşmeleri, umutsuzluğa düşmeleri mümkündür ve beklenmelidir.
Bu nedenle bize düşen görev, kafa karıştıran, akıl çelen, zihin bulandıran defolu zihniyetlerin etki alanına itibar etmeden hak bildiğimiz yolda arkamıza bakmadan hızlı adımlarla yürümektir.
Bu yol bizi ülkülerimize taşıyacaktır.
Asla hatırınızdan çıkarmayınız ki, Türkiye sevdamız, Türk milleti mensubiyet onurumuzdur.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kongrelerinde kaybeden yoktur.
Kazanan ise bütün dava arkadaşlarımdır.
Saflarımızı sıkı tutacağız.
Şehitlerimizin aziz hatıralarına leke sürdürmeyeceğiz.
Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milletinin milli ve manevi değer ve birikimlerini yeni atılımların güç merkezi yaparak, onu ilelebet yaşatacak büyük bir siyasi ve fikrî hareketin adıdır.
Bu ad ve ahlak dünya var oldukça yaşamaya devam edecektir.
Hepinize güveniyor, hepinize inanıyorum.
Her birinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyor, üstün başarılar diliyorum.
Allah’tan dileğim bizleri mahcup etmemesi, yanlışa ve yozlaşma akıntısına düşürmemesidir.
Şu anda kongre salonunda hazır bulunan her kardeşimi, ilinizde yaşayan her vatandaşımızı can-ı gönülden selamlıyorum.
İstiklal İçin Birlik, İstikbal İçin Dirlik, Kazanan Türkiye Olacak.
Sağ olun, var olun.
Ne Mutlu Türküm Diyene."
Kaynak: Haber Global TV