Deprem, polis ağabeyini ellerinden aldı: "Unutulmak kötü bir şey, acınla baş başa bırakıyorlar"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihli depremlerin vurduğu Adana'da polis ağabeyini kaybeden Soner Duran, acısını, "Unutulmak kötü bir şey. Acınla baş başa bırakıyorlar. İnsanların hiçbir şey olmamış gibi davranması ağır geliyor" ifadeleriyle anlattı.
Duran ailesi, Fatih Sultan Mehmet Apartmanında depremde kaybettikleri evlatları Polis Memuru Halil Duran ve gelinleri Büşra Duran’ın acısını dün gibi yaşıyor.
6 Şubat Kahramanmaraş ve hayat merkezli yaşanan 7.7 şiddetindeki depremin ardından kaybettikleri evlatlarının acısını dün gibi yaşayan aile kardeşleri ve anneleri ile birlikte yaralarını sarmaya çalışıyor.
“DÜN GİBİ YAŞIYORUM AYNI ACILARI”
Anne Nuran Duran, “Depremden 1 hafta önce yanıma geldiler. Haftası pazartesi günü sabah 7’de göreve gidecekti ama enkaz altında kaldı. 4. katta oturuyorlardı. Depremden hemen sonra aradık. Oğlumu gelinime ulaşamadım. Sonra onların binası yıkılmamış dediler. Ardından enkaz altında kaldılar diye haber geldi. Enkazdan bir hafta sonra cansız bedenlerine ulaşıldı. Çok zor tarifsiz bir acı. Gün ışıyana kadar bilmedik. Dün gibi yaşıyorum aynı acıları. Rabbim herkese sabır versin. Anneler babalar ağlamasın ama ağlıyor. Her depremde aynı korkuları yaşıyorum” dedi.
“İNSANLARIN HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANMASI AĞIR GELİYOR”
Ağabeyini kaybeden Soner Duran ise "Konuşacak şey var ama konuşmaya dermanım yok. Bazı şeyler anlatılmıyor. Anlatsam da ne kadar anlaşılabilirim ki. Depremden sonra biz bakıyorum etrafıma çok çabuk unutuldu. İnsanlar 2-3 gün geçti herkes rutin hayatına dönmeye başladı. İnsanlar unutmaya çok yatkın. Ateş sadece düştüğü yeri yakıyor. Unutulmak kötü bir şey. Acınla baş başa bırakıyorlar. İnsanların hiçbir şey olmamış gibi davranması ağır geliyor. Zoruma gidiyor. Şu an duygular hisler kelimeye dökülmüyor” diyerek yaşadıkları acıyı aktardı.
Depremden geriye enkazdan çıkardıkları albümdeki fotoğraflar ile teselli bulan Duran ailesi bir daha bu acıların yaşanmamasını temenni etti.