Cinayette infaz sistemi nasıl işliyor? 'Canavarca hisler veya eşe karşı...'

Türkiye'de polis sorumluluk bölgelerinde geçen yıl 1468 kasten öldürme olayı meydana geldi. Cinayetin cezası müebbet. Peki infaz sisteminde bir kişi cinayet işledikten sonra kaç yıl yatıyor?

Son Güncelleme:

Türkiye günlerdir daha önce iki eşini öldürdüğü halde birlikte yaşadığı Mutlu Menekşe'yi de hayattan koparan Necati Akpınar'ı konuşuyor.

Olaya ilişkin basında çıkan haberlere göre, Akpınar ilk eşi Emine Akpınar'ı 1984'te öldürdü ve 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Daha sonra 9 Ekim 2003'te ikinci eşi Fatma Akpınar'ın canına kıydı. Bu cinayetten dolayı müebbet hapis ceza aldı ancak 17 yıl cezaevinde geçirdikten sonra yaklaşık iki yıl önce Covid-19 pandemisi tedbirleri nedeniyle şartlı tahliye edildi.

Geçtiğimiz aylarda ise, 2004'te Belçika'da dört kadını öldürüp, ömür boyu hapse mahkum edilen Osman Çallı'nın cezasının geri kalanını çekmek için 2013'te Türkiye'ye iade edildiği ve burada fiilen üç yıl hapis yattıktan sonra, 2020'den bu yana özgür olduğu ortaya çıkmıştı.

'ÖLDÜRMENİN CEZASI MÜEBBET HAPİS'

İçişleri Bakanlığı'nın geçen yıl ocak ayında yaptığı açıklamaya göre, 2021'de polis sorumluluk bölgelerinde 1468 kasten öldürme olayı meydana geldi. Veriler, 2021'de her gün ortalama 4 kasten öldürme olayının meydana geldiğini gösteriyor.

Bakanlığın sitesinde yer alan verilerde ayrıca, Covid-19 pandemisinden dolayı karantina önlemlerinin daha sık uygulandığı 2020'de ise 2075 kasten öldürme olayı yaşandığı bilgisine yer veriliyor.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, kim olursa olsun, öldürmenin cezasının müebbet hapis olduğuna vurgu yapıyor. Sözüer, “Eğer canavarca hislerle veya eşe karşı olursa ağırlaştırılmış müebbet hapis veriliyor. Duruma göre en az 30-33 yıl infaz kurumunda kaldıktan sonra bu tür suçlular serbest bırakılabiliyor ve ondan sonra da denetim olması gerekir” demekte.

Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu ise, müebbet hapis cezasının karşılığının 30, nitelikli müebbet hapis cezasının yatarının da 36 yıl olduğunu belirtiyor. Nitelikli müebbet hapis cezasının ne kadarının hücrede geçeceği gibi belirli koşulları olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, “Ama infaz yasasında yapılan değişiklikle, müebbet olsun diğer cezalar olsun, cezasının yüzde 50'sini yatan mahkuma şartlı tahliye hakkı veriliyor” demekte.

KAPALIDAN AÇIK CEZAEVİNE GEÇİŞ

Yazıcıoğlu, ikinci olarak ceza infaz sisteminde yeni bir düzenleme daha yapıldığının altını çizerek, bu düzenlemeyle de uzun süreli hapis cezası alan mahkuma, cezasının bir yıl kadarını kapalı cezaevinde geçirdikten sonra açık cezaevine geçme imkanı verildiğine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Yazıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor:

Cezaevlerinde salgın yayılmasın diye, infaz rejimi uyarınca açık cezaevinde yatan mahkumlara dışarıda geçirdikleri süreyi içeride geçirmiş gibi cezaevlerinden dışarı çıkma imkanı sağlandı. O sebeple, bir yıl boyunca kapalı cezaevinde kalan kişi pandemi sebebiyle dışarıda.”

'BU KADAR ŞARTLI TAHLİYENİN DENETLENMESİ ZOR'

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Timur Demirbaş ise, pandemiden ötürü dolaylı af çıkarıldığına işaret ediyor. “7242 sayılı kanundaki geçici 6. ve 9. maddelere eklenen düzenlemelerle af 2023 yılının Temmuz ayının sonuna kadar uzatıldı” diyen Demirbaş, affın 30 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlara uygulandığını anımsatıyor. Demirbaş ayrıca, bu değişiklikle açık cezaevine naklin kolaylaştırıldığını kaydederek, binlerce şartlı tahliyenin de denetlenmesinde büyük sorunlar yaşandığının altını çiziyor.

Prof. Dr. Sözüer ise, “Covid-19 döneminde uygulanan af kanunu sadece cezaevlerinde yer açalım diye yapılmış bir af bu ve sonuçlarını da görüyoruz” şeklinde konuşuyor. 

Sözüer açıklamasını şöyle sürdürüyor:

Bu kişilerin serbest bırakılmasıyla pozitif koruma yükümlülüğü yerine getirilmiyor. Tehlike hali ortaya çıkmasına rağmen serbest bırakılması mümkün olmamalı"

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber