CHP 'Afet ve Acil Durum Bakanlığı' kurulması için teklif sundu

CHP afete karşı önlemler alınması ve afet durumlarında koordinasyonun sağlanması görevlerini üstlenecek Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı'nın kurulması talebiyle TBMM'ye teklif sundu.

Son Güncelleme:

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı'nın kurulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına kanun teklifi sundu. Teklifte, afetler sırasında ve sonrasında karşılaşılan sorunların çözümü ve etkin önlemler alınması için Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı kurulması talep edildi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı'nın kurulması için gerekçeleri ve yapısını içeren teklifte, bakanlığın afet ve acil durum hallerinde müdahaleyi koordine etmesi ve risk yönetimini sağlaması öngörülüyor.

Teklifte, "Afet ve Acil durum hâllerini sosyal, ekonomik, kültürel ve çevreyle ilgili refah ve güvenliği koruyacak şekilde yönetmek" ve "Afet ve acil durum hâllerinde ilgili kişi, plan, altyapı imkânları ve diğer kaynakları değerlendirme suretiyle müdahaleyi koordine etmek" bakanlığı görevleri arasında sayılıyor. Ayrıca riskin belirlenip, tespit edilerek, ilgili bütün kurum ve kuruluşlar arasında etkin iletişimin sağlanması sonucunda oluşturulacak risk yönetimi de bakanlığın görevleri arasında olması öneriliyor. 

YENİ BİR AFET MEVZUATI

Türkiye'de 2020-2021 yılları arasında meydana gelen deprem, çığ, sel, kuraklık, yangın, müsilaj gibi felaketlerin hatırlatıldığı teklifte, bu felaketler nedeniyle 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin yaralandığı, 100 binden fazla konut, iş yeri gibi bina ve yapıların yıkıldığı veya zarar gördüğü, sadece son bir buçuk yıl içinde 50 milyar liranın üzerine ekonomik kayıp yaşandığı belirtildi. Buna rağmen Türkiye'nin "hâlâ 1959 yılında çıkarılmış olan afet yasası" ile yönetildiğine dikkat çekildi.

Afet mevzuatının yeniden yapılandırılması gerektiğinin altı çizilerek, "İmar, Yapı Üretim ve Denetim, Çevre, Orman, Mera, Tabiat Varlıkları Koruma Kanunları"nın da yeniden yapılandırılması ve imar, yapı üretim ve denetim ile afet mevzuatı arasındaki kopukluğun giderilmesi gerektiği belirtildi.

"BÜTÜNLÜKLÜ AFET POLİTİKASI"

Türkiye'de felaketlerin önlenmesine yönelik tedbirlerin yetersiz kaldığının ifade edildiği teklifte "Her afet sonrası yaraları sarma üzerinden hamaset yapılmakta olup, olayların afete dönüşmesini engellemeye yönelik çalışmalarda bütünlüklü bir afet politikası izlenmemektedir" ifadesine yer verildi.

Türkiye'de afetlere dönük olarak acil eylem planı yapılması çağrısında bulunulan teklifte, "Afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasına ilişkin koruyucu ve önleyici faaliyetler ile afet ve acil durum sırasında yapılması gereken müdahale ve sonrasında yapılması gereken iyileştirme veya yeniden çalışmalarının bütünlüklü olarak ele alınması gereklidir" denildi.

Afet yönetiminin bir devlet politikası haline getirilmesi gerektiğinin altı çizilerek, "Fay zonlarını, dere taşkın alanları ve yataklarının, heyelanlı alanların yapılaşmaya açılmasından derhal vazgeçilerek tıpkı SİT alanlarında olduğu gibi imar planlarına bu alanlar yapılaşma yasaklı alanlar olarak işlenip yerleşime açma konusunda hiçbir taviz verilmemelidir" ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber