Büyük kentler nasıl elektrik tasarrufu yapabilir? 'Asayiş ve trafik...'
Enerji fiyatlarındaki artış dünya genelinde elektrik tasarruflarını gündeme taşıyor. Bu da Türkiye'de özellikle büyük şehirlerdeki ışık kirliliği meselesini akıllara getiriyor. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde sokak aydınlatmalarını ve reklamlardaki ışıkları düzenlemek gerekir mi?
COVID-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı ve enflasyon etkisiyle dünya genelinde enerji fiyatlarında yükseliş söz konusu. Birçok ülke bu konuda tedbirler alıyor. Japonya'da hükümet ilerleyen günlerde ve kış aylarında elektrik kesintilerinin önüne geçilmesi için insanlara elektrik kullanımını azaltma çağrısı yaptı. Hatta ailelere tek bir televizyon karşısında toplanma ve diğer odalardaki klimaları kapatma tavsiyeleri bile yapıldı.
Bir diğer tasarruf önlemi de Fransa'dan geldi. Fransa, ışıklı tabelalarla ilgili önlemler alınacağını duyurdu. Ekolojik Dönüşüm Bakanlığı, şehirlerin büyüklüğü ne olursa olsun bütün mağazaların tabelalarının ışıklarının 01.00-06.00 arasında kapatılacağını açıkladı.
Türkiye'de özellikle ülkenin en fazla hane elektriğinin tüketildiği İstanbul'da ise son yıllarda tasarruf amaçlı büyük kapsamlı bir elektrik kesintisi yaşanmadı. I. Dünya Savaşı sırasında Rusların kömür havzalarını bombalaması yine Avrupa'da bir elektrik kısıtlamasına gidilmesine neden olmuştu. Az yerde elektrik kullanımının mümkün olduğu İstanbul'da da elektrik dağıtımında kısıtlamalar yapılmıştı. II. Dünya Savaşı günlerinde güvenlik önlemleri gerekçesiyle bütün ülkede karartma uygulanmıştı. Ayrıca Kıbrıs Barış Harekatı sırasında da bazı kentlerde aynı gerekçeyle karartma yapılmıştı.
SOKAK AYDINLATMALARINDA KISA SÜRELİ DÜZENLEME
Öte yandan, Türkiye'de geçtiğimiz yıl 28 Kasım'da erken saatlerde hala sönük olan sokak lambaları bir anda gündeme gelmişti. Elektrik dağıtım şirketleri ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın talimatı uyarınca sokak lambalarının 15 dakika geç yanıp 30 dakika erken söndürüldüğünü belirtmişti. Karardan 1 Aralık'ta vazgeçilmişti.
Dünyada enerji tasarrufu meselesi her geçen gün daha da ciddileşirken, biz de yönümüzü başta megakent İstanbul olmak üzere Türkiye'nin büyük şehirlerine çevirdik. Bizim kentlerimizde şehir aydınlatmasında kullanılan elektrik tüketimi ne durumda? Büyük şehirlerde aydınlatmanın azaltılması gerekir mi?
Elektrik Mühendisleri Odası Eski Yönetim Kurulu Üyesi Olgun Sakarya, konuya ilişkin değerlendirmesine Türkiye'de aydınlatmanın net elektrik tüketimi içindeki payını açıklayarak başlıyor.
Sakarya, Türkiye’de 2020'de genel aydınlatma tüketiminin yüzde 2 oranında olduğunu vurguluyor. Sakarya ayrıca, yerleşim yerlerinde cadde, sokak, bulvar gibi genel aydınlatma tesisleri dışında reklam amacıyla yapılan özel aydınlatmalar ile dekoratif park ve bahçe aydınlatmalarının da söz konusu olduğunu anımsatıyor.
AYDINLATMANIN DÜŞÜRÜLMESİ TASARRUF AÇISINDAN ÖNEMLİ
Kent içi cadde ve sokak aydınlatmalarında yerel yönetimlerin sorumluluğunun artırılması ve teçhizat seçiminde standart bir altyapı oluşturularak, verimlilik koşullarının sağlanması gerektiğini dile getiren Sakarya, bu konuda şunları söyledi:
Yatırım maliyetlerini artırıyor olsa da yerel yönetimlerin görüşleri doğrultusunda asayiş ve trafik sorunu yaratmamak koşuluyla bazı cadde ve sokak aydınlatmalarında, günün belli zaman dilimi içinde aydınlatmanın yarı seviyeye düşürülmesi tasarruf açısından önemlidir.
Sakarya, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi tüketimin ve nüfusun yoğun olduğu büyük kentlerden başlamak üzere, kent özelinde hazırlanacak aydınlatma master planların önemine işaret ediyor. Sakarya bahse konu planlar kapsamında, konfor ve güvenlik koşullarını da göz önüne alarak genel aydınlatmada verimlilik ve tasarruf sağlanmasının ülke ekonomisine katkı açısından önemli bir kazanım olacağını sözlerine ekliyor.
MEGAKENT OLMANIN SORUNLARINDAN BİRİ IŞIK KİRLİLİĞİ
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu ise, İstanbul için ışık kirliliğinin megakent olmanın getirdiği en önemli sorunlardan biri olduğunu belirtiyor. Sağlıklı düzeyde bir ışıklandırma politikasının bugüne kadar kent yönetimlerinin ilgi alanı içerisinde yer almadığını aktaran Giritlioğlu, aykırı yapılaşmaların yoğunlaştığı bölgelerde, gece gündüz yoğun nüfus içeren akslarda ışık kirliliğinin bir tür “aydınlatma terörü” yaşanmasına sebebiyet verdiğine işaret ediyor.
Işık kirliliğinin önüne geçilmesi için temel ihtiyaçları ve güvenliği önceleyen bir program oluşturmak gerektiğini kaydeden Giritlioğlu, mega projelerin yapım aşamasında bu hesabın yapılmasının ve sağlıklı kent planları içerisinde aydınlatma planlamaları ile konuya yönelik kestirimlerin yer almasının tasarrufta büyük rol oynayacağının altını çizdi.
Ülkemizdeki büyük kentlerin, hesapsız, plansız ve kontrolsüz bir kentleşme baskısı altında olduğunu vurgulayan Giritlioğlu, enerji tasarrufunun bu kentlerin tartışmasız en önemli gündemleri arasında yer aldığını söyledi. Giritlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Planlı ve iyi tasarlanmış bölgelerde daha az ışıklandırma güvenlik meselesini tehdit eden bir durum yaratmayacaktır. Aslında mesele, ışığın az ya da çok kullanımından ziyade doğru ve yerinde kullanımıdır.”
Kaynak: Web Özel