5 soru 5 cevap | Kalıcı yaz saati uygulaması 5 yaşında
Kalıcı yaz saati uygulaması beş yıldır hayatımızda. Uygulamanın tasarruf ettirdiğini düşünenler kadar insan psikolojisine iyi gelmediğini söyleyenler de var. Gelin akıldaki sorulara yanıt arayalım...
Türkiye 2016 yılının sonbahar aylarından beri kalıcı yaz saati uygulamasına geçti. Tasarruf tedbirleri için yapılan bu uygulama hakkında toplumda tam bir uzlaşı yok. Kimileri sabah erken kalktıklarında çocukların psikolojisinin bozulduğunu, güne başlama algılarının kaybolduğunu ifade ediyor. 5 yıldır hayatımızda olan bu uygulamayla ilgili akılda hala bazı sorular var.
1-KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI NEDEN GETİRİLDİ?
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından hazırlanan "Yaz Saati Uygulaması Güneş Işınımı, Güneşlenme Süresi ve Elektrik Tüketim Verilerine Bağlı Olarak Analizi ve Modellemesi" adlı rapor da baz alınarak 2016 yılında tasarruf için kalıcı yaz saatine geçildi.
2-KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI İLE TASARRUF ETTİK Mİ?
Kalıcı yaz saati uygulaması ile tasarruf edilip edilmediği hep tartışma konusu oldu. İTÜ 30 Eylül 2021 tarihinde “Sabit Saat Uygulaması (SSU) Değerlendirme Raporu” isminde yayımladığı raporda 08:30-17:30 mesai saatleri arasında daha fazla gün ışığından yararlanıldığı vurguladı.
Rapora göre; Türkiye’deki toplam elektrik tüketimine bakıldığında 06:00-09:00 saatleri arasında elektrik tüketiminde düşük seviyede artış gözlendi. 17:00-18:00 saatlerindeki elektrik tüketiminde azalış ve saat 20:00 civarında ise artış görüldü. Yine rapora göre; yaz saati uygulamasından bu yana elde edilen toplam tasarruf 6,82 milyar kilovatsaati buldu.
Yıllarca enerji şirketlerinde çalışan Yüksek Makine Mühendisi Tahir Bıyıklıoğlu kalıcı yaz saati ile Türkiye'nin en büyük elektrik santralının yıllık üretimi kadar tasarruf sağlandığını söylüyor.
'5'TEN SONRA EVLERDE ELEKTRİK KULLANILIYOR'
Bıyıkoğlu, "Normalde 5'te hava kararacakken, saatleri geri alsak 4'te kararıyor. Bu da işyerlerinde 1 saat daha az elektrik kullanımı demek. Yani akşam 5'te işyerleri kapanıyor ve sadece elektriği evler kullanıyor" diyor.
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi ve Enerji Birimi Koordinatörü Olgun Sakarya, enerji veriminde en önemli unsurun hem ışık hem ısı anlamında güneş enerjisinden fazla yararlanmak olduğunu anlatarak söze başlıyor.
Sakarya, Türkiye'de elektrik tüketiminin yüzde 71'inin batıda, yüzde 29'nun doğuda olduğunu söyleyerek nüfus yoğunluğu olarak da batıda ülkenin yüzde 62'sinin, doğuda yüzde 38'inin yaşadığını anlatıyor.
Sakarya kalıcı yaz saati uygulamasına karşı olduğunu belirterek, "Sanayinin ve ticaretin yoğun olduğu batı bölgesindeki kentlerde, güneş ışığından daha az yararlanma anlamına gelmiyor mu?" sorusunu yöneltiyor.
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök resmi ve özel kurumların yaptığı farklı tasarruf çalışmalarına değinerek, "Cambridge'den Sinan Küfeoğlu'nun makalesinde böyle bir tasarrufun olmadığı belirtiliyor." diye konuştu.
3-KALICI SAAT UYGULAMASINDA AVRUPA ÜLKELERİNDE DURUM NE? (2-3 SAAT FARKLARI)
Yüksek Makine Mühendisi Tahir Bıyıklıoğlu: Sanayileşmiş ülkeler dışında yok. Ülkenin 4'te 3'ü sanayide çalışınca ülkeler yaz-kış saati uygulamalarını fabrikaların vardiyalarına göre ayarladığı için var. Bizim bu ülkelerle kıyaslandığında sanayi çapımız o kadar büyük değil.
Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Birimi Koordinatörü Sakarya: Ekonomik açıdan ithalat-ihracat bağlantımızın en fazla olduğu bölge Avrupa ülkeleri. Bazı ülkelerle 2, bazı ülkelerle 3 saatlik farklar bankacılık sektöründe muhtemelen ciddi sıkıntılar yaşatıyordur.
4-KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI ELEKTRİK ŞİRKETLERİNİ NASIL ETKİLİYOR?
Bıyıklıoğlu: En büyük şikayet, özellikle okulların ve bazı işyerlerinin mesai saatlerinin başlarken karanlık olması. Yani daha fazla elektrik harcaması yapılmasından değil. Daha fazla elektrik harcanmıyor.
Olgun Sakarya: Güneş yok, daha çok elektrik harcamaya başlamadık mı? Üretim ve dağıtım şirketlerinin gelirlerini biraz daha maksimize etmek için ortaya konmuş bir çalışma olarak düşünüyoruz.
5-YAZ SAATİ UYGULAMASI RUHU NASIL ETKİLEDİ?
Kalıcı yaz saati uygulamasıyla karanlıkta işe giden yetişkinler ile aynı karanlıkta okula giden çocukların ruhsal durumunu psikolog Prof. Dr. Nursu Çakın Memik anlattı:
⏰Çocuklar ve yetişkinler tam karanlık olmayan ortamda uyanmalı. Çocukların gün algıları ve günü planlama yetenekleri bozuluyor.
⏰Günün ağarması, daha motive şekilde harekete geçebilmek için uyarıcıdır.
⏰Uyanma, kalkma işlerinin bir sırayla olması, karanlığın yavaş yavaş başlaması, karanlığın tamamen olmasıyla uyuma ve bütün bunlar ritmi etkiliyor.
⏰Bu ritim bozulduğu zaman gün motivasyonunu, enerjiyi, performansı ve öğrenmeyi çok etkiliyor.
⏰Karanlıkta işten veya okuldan çıkmak, sabah karanlık kadar etkilemez çünkü karanlıkla çıkış, önemli bir işin bittiğini eve dönüşün olduğunu sembolize eder.
Kaynak: Web Özel