Biden sahneye sert adımlarla çıktı... 3 süper gücün dengesi nasıl olacak?

Alaska'da ABD-Çin görüşmesi ve Biden-Putin arasında 'Katil' tartışması... Uluslararası siyaset arenası ısınıyor. 3 süper güç arasında 'soğuk' rüzgarlar esiyor. ABD-Rusya-Çin süper güçleri arasında neler yaşanacak? Uzmanlar yorumluyor...

Son Güncelleme:

Başkan Biden’ın koltuğuna oturmasının ardından dış politikada atacağı adımlar tüm dünya tarafından merakla bekleniyordu. ABD yönetimi bu konuda yavaş yavaş adımlar atmaya başladı. Özellikle ABD-Rusya-Çin ilişkilerinin hangi eksende ilerleyeceği de merak konusu.

Geçtiğimiz günlerde Başkan Biden, ABD’nin ABC kanalına verdiği demeçte Rusya Lideri Vladimir Putin’i ABD seçimlerine müdahale etmekle suçladı. Aynı zamanda Biden, Putin’e “katil” ithamında bulundu. Ardından şu gelişmeler yaşandı:

-Rus kanadı ilk hamle olarak Washington’daki Rusya Büyükelçisi Anatoly Antonov’u Rusya’ya geri çağırdı.

-Rus lider Putin de cevap olarak açıklamasında Başkan Biden’a ‘sağlık’ dileyerek şu ifadeleri kullandı:

 "Başka bir ülkeyi, devleti, halkı ya da kişileri değerlendirmek aynaya bakmak gibidir. Orada her zaman kendimizi görürüz."

- Putin’in adeta meydan okuma niteliğindeki, internet üzerinden tüm dünyanın izleyeceği şekilde görüşme teklifi ABD tarafından reddedildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dönemin Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı Joe Biden el sıkışıyorlar. Tarih: 10 Mart 2011 Kaynak: Reuters

ABD-ÇİN ARASINDA SON DURUM NASIL?

-Biden yönetiminde ilk üst düzey görüşme 19 Mart 2021’de Alaska’da gerçekleşti.

-Görüşme iki tarafın da birbirlerine sert ithamlarıyla ilerledi.

-ABD, Çin’i ABD’ye karşı siber saldırı düzenlemek ve müttefiklerine karşı ekonomik baskı uygulamakla suçladı.

-Çin tarafıysa ABD’ye yönelik “Diğer ülkelere baskı uygulamak için askeri ve ekonomik hegamonyasını kullanma” ithamında bulundu.

Sonuç olarak ülkeler arasındaki görüşmeler Biden yönetiminden sonra sert bir şekilde ilerliyor. Bundan sonraki günler de yeni gelişmelere gebe olacağa benziyor. Peki ABD’nin uyguladığı politikanın arka planında hangi gerekçeler yer alıyor? İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Mithat Baydur ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan haberglobal.com.tr okurları için yorumluyor. 

ABD ve Çin heyetleri arasında Alaska'da gerçekleştirilen görüşme. Kaynak: Reuters

“TRUMP BENZERİ POLİTİKA DEVAM EDİYOR”

İlk olarak ABD’nin Çin ile ilişkilerine değinen Prof. Mithat Baydur, ABD’nin Çin ile ilişkilerde Trump benzeri politika yürüttüğünü söylüyor. Biden ve kurmaylarının eski Başkan Trump’ın yenilmesine rağmen 74 milyon oy almasının bir anlamı olduğunu ifade eden Baydur, “Çin ile ticari ilişkiler sebebiyle ABD’de iş gücü fazlalığı ortaya çıktı. Bu sebepten ABD’de biraz daha sert davranacak bir siyasetçi profili üzerine medet ummanın yansımaları görüldü. Biden yönetimi de Trump’a oy verenlerin en azından tekrar demokratlara doğru eğilimini sağlamak adına adımlar atıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

ABD Başkanı Joe Biden Kaynak: Reuters

“BÜTÜN POLİTİKA İÇ POLİTİKADIR”

Prof. Dr. Emre Erdoğan, “ABD’de iç ve dış politika arasındaki ilişkiye bakıldığında 'Bütün politika iç politikadır' diye bir söylem söz konusu” diyor. ABD’de dış politikayı belirlerken iç politikadaki kazanımların önemli bir yer tuttuğunu aktaran Erdoğan, Obama ve Trump dönemine vurgu yapıyor. Obama döneminde değer bazlı politikaların önem kazandığını anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam ediyor:

Obama döneminden sonra demokrasi, özgürlükler gibi değerlerin ön plana çıkarıldığı, dış ilişkilere onun yansıması gerektiğini iddia eden bir siyasi görüş var. Bunu da Bush yönetimine karşı bir reaksiyon olduğunu düşünebiliriz.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan

“ÇİN İLE İTHALAT VE İHRACATTA DARALMA BEKLENİYOR”

İktisadi anlamda son yaşanan gelişmelerin ışığında, ABD-Çin ilişkilerinde bir daralma beklendiğini ifade eden Baydur, iki ülke arasında siyasi gelişmeleri şöyle yorumluyor:

"Trump’ın yapmadığı ve küstürdüğü Transatlantik bloğunun sınırlarını uzatabilmek gibi yorumlayabiliriz. Zira ABD’nin Dedeağaç’ta geniş bir üssü binlerce askeriyle bir takım uçaklarıyla mühimmatlarıyla bulunmasının bir anlamı var."

“ABD BLOKAJ OLUŞTURMAK İSTİYOR”

ABD’nin Dedeağaç’ta bulunarak hem Balkanları hem Karadeniz’i hem de Ege’yi kontrol ettiğini ifade eden Baydur, Rusya’nın burada ikinci planda olduğunu ve asıl amacın Çin’in yayılmacı politikasına karşı bir blokaj oluşturmak olduğunu vurguluyor. Çin’in Çipras döneminde Yunanistan’ın Pire Limanı’nı satın aldığını hatırlatan Baydur, “Bu gibi gelişmeler ABD’nin bu alanlara daha çok önem vermesine yol açtı. Biden yönetimi özellikle Yunanistan’ı öngörülemez bir coğrafyada öngörülebilir bir müttefik olarak görüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Kaynak: Reuters

BUNDAN SONRA ABD-ÇİN İLİŞKİLERİ NASIL GELİŞECEK?

ABD’nin bundan sonra Çin’in yayılmacı politikasını biraz daha dengeleme eksenine oturacağını vurgulayan Baydur, “Doğu Akdeniz, Balkanlar ve Karadeniz hattında ABD’nin derin bir mukavemet geliştirmesini izleyeceğiz” diyor.

“ABD’DE RUSYA VE ÇİN HEDEFE KONUYOR”

ABD’nin, Rus modelinin Batı’ya örnek olmasından endişe duyduğunu ifade eden Baydur, Ulusal Güvenlik Savunma Belgesi’nde dahi Rusya ve Çin’in hedefe konulduğunu söylüyor. Avrupa ülkelerinin hem siyasi hem de iktisadi olarak Rusya ile dirsek temasının ABD tarafından engellenmeye çalışıldığına vurgu yapan Baydur, “Rusya’nın özellikle Türkiye aracılığıyla NATO üzerinde fay hatları oluşturma çabası, S-400 üzerinden bir N üyesi ülkeye silah ve teknoloji satmaya yeltenmesi, buna etken olarak gösterilebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.

İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Mithat Baydur

“BIDEN, RUSYA'NIN SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR”

Demokratların dünyaya iki şekilde baktığını ifade eden Prof. Dr. Emre Erdoğan, Batı’yı "özgür dünya", Doğu’yu ise "otoriter ve totaliter devletler" olarak ayırdıklarını söylüyor. ABD için otoriter devletler arasında Rusya’nın başı çektiğini aktaran Erdoğan, Çin’in ise hemen ardından geldiğini aktarıyor. Demokratların büyük bir bölümünün Rusya’nın, ABD seçimlerine müdahale etmeye çalıştığına inandığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam ediyor:

"AB’de ve NATO’da Rusya’nın Hibrit savaş dediğimiz bir savaş yürüttüğüne dair inanç var. Enformasyon araçlarını kullanarak bir savaş olduğuna inanıyorlar. Endişelerden biri bu. Bunu da şeytani amaçlarla yaptığını söylüyorlar."

“RUSYA’NIN BATI NORMLARINA AYKIRI OLDUĞU DÜŞÜNCESİ HAKİM”

Prof. Mithat Baydur, Polonya ve Macaristan gibi otoriter rejimi arzulayan ülkelerde Rus modelinin bir rol model olacağı endişesinin ABD içerisinde hakim olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Rusya’da muhalif Navalny ile beraber çok sayıda kişinin cezaevlerine konulduğunu hatırlatan Baydur, daha önce de adil seçimlerin olmadığı yönünde tereddütlerin olduğunu ifade ediyor.

TÜRKİYE, ABD-RUSYA-ÇİN ÜÇGENİNDE NASIL DURMALI? 

Baydur bu noktada söze “Türkiye Batı ile olan ittifakını hiçbir zaman bozmamalı” şerhini düşerek başlıyor. Diğer yandan da Rusya ile olan ekonomik ilişkilerin altını çizen Prof. Mithat Baydur, “Türkiye’nin cari açığını kapatma noktasında Rusya’nın da önemli bir parametre olduğunu her zaman biliyoruz. Aynı zamanda Rus sermayesi ile yapılan Seydişehir Alüminyum Fabrikası, Aliağa Petrol Rafinerisi gibi örnekler var” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber