Dedikodu ölümleri: Şırnak'ta başka, Şanlıurfa'da başka!
Halk arasında yayılan dedikodular yüzünden çoğu ilde aşılama çok düşük. Urfalılar "aşı olursam beş sene sonra ölürüm", "kısır olurum" diye düşünürken Şırnaklılar ise tarihi geçen aşıların yapıldığına inandığı için aşı olmuyor. Uzmanlar, bu direncin yüzlerce ölüme yol açtığına dikkat çekti.
Ülke genelinde koronavirüs aşılaması hızlanmasına rağmen, halk arasında yayılan çeşitli dedikodular yüzünden özellikle Güneydoğu Anadolu'daki aşılama sayıları düşük kalıyor.
Şırnak Tabip Odası Genel Sekreteri Sezai Sarıyıldız, kentteki halkın son kullanma tarihi geçen koronavirüs aşılarının yapıldığına inandığı için aşı olmadığını anlattı.
Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Bulut Ezer ise, Urfalıların "aşı olursam beş sene sonra ölürüm", "kısır olurum", "geçen gün ölen filanca, aşıdan dolayı öldü" diye düşünerek aşı olmayı reddettiğini söyledi. Ezer, "Bir dedikodunun aşılamaya karşı yarattığı direnç, yüzlerce kişinin aşılanmaması ve o kişilerin Covid olup, ölümlere yol açması demek. Aşılama oranlarının düşük kaldığı Güneydoğu Anadolu bölgesinde Delta varyantının da etkisiyle yeni pikler yaşanacak" dedi.
İki uzman da, sosyal medyada yapılan 'aşı olun' çağrılarının köylerdeki insanlara ulaşmadığını; dilden dile yayılan dedikoduların önlenmesi için bölgesel çalışmaların düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Öte yandan, aşıların kısırlığa yol açtığı hurafeleri düşünüldüğünde, nüfusa oranla düşük aşılama yapan illerin doğurganlık hızlarındaki yükseklik de dikkat çekiyor.?
DOĞURGANLIK ARTTIKÇA...
İllerde doğurganlık hızı arttıkça aşılamanın düşmesi dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) güncel verilerine göre, doğurganlık hızında başı çeken illerden Siirt'te, toplam yapılan aşı sayısı 85 bin. Bu da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en düşük aşılama sayılarından bir tanesi. Yine, doğurganlık hızı 2.60-3.09 çocuk olan Muş, Bitlis ve Ağrı'da da durum benzer. Ağrı'da toplam yapılan aşı sayısı 182 bin 391 iken, Muş'ta 126 bin 640'e, Bitlis'te ise 94 bin 141'e düşüyor.
"BİLGİSİZLİK, AŞIYA DİRENCİ ARTIRIYOR"
Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Bulut Ezer, toplumda bilgisizlikten dolayı koronavirüs aşılarına karşı direnç olduğunu, bölgede okur yazarlığın düşük olmasının da kulaktan kulağa yayılan dedikoduların artmasına yol açtığını söylüyor.
"Twitter'dan aşı olun çağrısı yaparsanız, teknolojiyi kullanamayan köylülere ulaşamazsınız" diyen Ezer, "Aşı kampanyaları bölgesel farklılıklar gözetilerek yapılmalı" diyor: "Şanlıurfa'nın merkezindeki aşılama oranıyla köylerindeki oran bile çok farklı, neredeyse ikiye kat fark var. Bilgisizlik yüzünden 'bu hastalık bana ne yapabilir' gibi bir kayıtsızlık da oluşuyor."
ÖLÜMLERİ AŞIDAN BİLİYORLAR
Son günlerde aşılamanın ülke genelinde yaygınlaşmasıyla birlikte ölümlerin de aşıya bağlandığına dikkat çekiyor Ezer: "Üç gün önce herhangi bir sebepten dolayı ölen biri için halk arasında 'aşıdan öldü' dedikodusu yaygınlaşıyor. Ben tek tek insanlara anlatmaya çalışsam da bireysel çabadan öte bir şeyler yapmak lazım. Mesela aşıyla ilişkilendirilen ölümlerde mutlaka ölüye otopsi uygulamak ve sonucunu halka duyurmak lazım" diye konuştu.
"NASILSA HASTALIĞI GEÇİRDİM"
Hem Ezer'in hem de Şırnak Tabip Odası Genel Sekreteri Sezai Sarıyıldız'ın aktardığına göre, iki ilde de insanlar aşı olsun diye gönüllü sağlık çalışanları bir, iki haftadır ev ev, köy köy gezmeye başlamış.
Bunun etkisiyle iki haftadır aşılama oranlarının artmaya başladığına ve daha iyiye gideceğine inandıklarını dile getiren Sezai Sarıyıldız, Şırnak'ın işlek caddelerinde, parklarında ve alışveriş merkezlerinde aşılama yapıldığını söylüyor.
Kentte aşılamanın ülke ortalamasına göre düşük kalmasının nedenlerinden birkaçını ise şöyle anlatıyor: "Şırnak'ta 2020 yaz aylarında ülke ortalamasına göre çok yüksek bir bulaş olmuştu. Halk 'ben nasılsa hastalığı geçirdim' diye düşünerek aşıya gerek olmadığını sanıyor. Dayatmalarımızla, fikir alışverişlerimizle son iki haftada arttı."
gamze.bal@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel