AstraZeneca aşısının askıya alınmasında domino etkisinin asıl nedeni politik mi?
"Kanda pıhtılaşmaya neden oluyor" denildi. Askıya alma kararları peş peşe geldi. Ancak bilim tam olarak da öyle demiyor. Peki AstraZeneca aşısının askıya alınması politik mi?
Büyük umutlarla gelen AstraZeneca aşısı ile ilgili endişeler hala gündemden düşmüyor. Avrupalı ülkelerin aşının kullanımını askıya alması toplumsal bağışıklığın kazanılması noktasında belirsizliğe yol açıyor.
Öyle ki kıta ülkeleri ile AstraZeneca arasındaki ilişki aslında çok da olumlu bir şekilde başlamadı. AstraZeneca Avrupalı bazı ülkelere aşı tedariki konusunda verdiği sözü tam olarak tutamadı. Ayrıca aşı üretiminde yaşanan bu gecikme nedeniyle aşılama çalışmalarında ciddi bir gecikme meydana geldi. Ancak görünüşe göre bununla da bitmedi.
Ülkeler aşılamada birbiriyle yarışırken artık AB aşı pasaportunu dahi tartışır konuma geldi. İlk bakışta her şey yolundaymış gibi bir intibah uyanmış olsa da olayın iç yüzü tam olarak öyle olmayabilir. Hali hazırda aşılama konusunda çok ileri gidememiş ülkeler, diğer yandan vaka sayıları ve vefat sayılarıyla karanlık bir dönem geçiriyorlar.
Bu süreçte AstraZeneca aşısı karmaşası da aldı başını gidiyor. Ülkelerin aldıkları kararlar adeta bir domino etkisi yaratıyor. Diğer yandan bu aşısının Türkiye'de kullanılmadığını hatırlatmakta fayda var. Peki Almanya ile başlayan süreç acaba nereye kadar gidecek?
NASIL OLDU DA BU KADAR ÜLKE ASTRAZENECA KULLANIMINI ASKIYA ALDI?
AstraZeneca aşısının “kanda pıhtılaşmaya neden oluyor” iddiasıyla beraber yasaklanması sadece Avrupa’nın değil, dünyanın da gündeminde. Ayrıca bu durumun arkasında sadece bilimsel sebepler değil, politik nedenler de yatıyor olabilir.
Aşı kullanımının askıya alınmasında zincirin ilk halkasını Almanya oluşturuyor. Bu zincire en son İtalya eklendi. AstraZeneca aşısına dair güvenlik endişelerinin tüm Avrupa’da yayılmasıyla beraber İtalya Sağlık Bakanı Roberto Speranza, Alman mevkidaşıyla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Alman bakan bu telefon görüşmesinde İtalya Sağlık Bakanı’na aşının kanda pıhtılaşmaya neden olduğuna dair endişelerini dile getirdi. Bu telefon görüşmesi salgında göğüs göğse mücadele veren İtalya için daha kötü bir zamanda gelemezdi.
Zaten aşı tedarikinin sorunlu olduğu bir ortamda olan aşıların da kullanımının askıya alınması ciddi bir gecikmeye yol açacaktı. Hükümetler bu günlere kadar vatandaşlara aşı olmaları yönünde telkin edici açıklamalarda bulunuyorlardı. Hatta “AstraZeneca kanda pıhtılaşmaya yol açıyor” söylentilerinin Avrupa’da yayılmasıyla beraber halk aşı olmak konusunda imtina ederken, İtalya Başbakanı Mario Draghi, aşı olunması yönünde cesaretlendirici açıklamalarda bulunuyordu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel
ALMANYA’NIN ALDIĞI KARAR AVRUPA’YI BASKI ALTINA ALDI
Almanya’nın aşı kullanımını askıya alan ilk ülke olmasıyla birlikte diğer ülkelerde ‘tedbirsiz görünmemek’ adına bir baskı oluştu. Bu kararın domino etkisine yol açması çok da uzun sürmedi. İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler de bu karara karşı sessiz kalamadı ve aşının kullanımını askıya alan ülke sayısı 18'e ulaştı.
AVRUPA İLAÇ AJANSI ‘GÜVENİLİR’ DEMİŞTİ
Salı günü Avrupa İlaç Ajansı AstraZeneca ile ilgili olarak herhangi bir endişeye gerek olmadığını ve faydalarının zararından daha çok olduğunu belirtmişti. Avrupa İlaç Ajansı Başkanı Emer Cooke, konu hakkında araştırmaya devam ettiklerini ancak aşının kanda pıhtılaşmaya neden olduğuna dair bir veri olmadığını belirtmişti.
MACRON VE DRAGHI TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Fransa tarafından yapılan açıklamaya göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İtalya Başbakanı Mario Draghi ile görüştüğü ve AstraZeneca konusunun ele alındığı, Avrupa İlaç Ajansı’nın yaptığı açıklamanın da cesaret verici olduğuna yer verilmişti. Aynı zamanda iki ülkenin de aşılamaya devam etmek için Avrupa İlaç Ajansı’nın Perşembe günkü yapacağı açıklamanın bekleneceği bildirildi.
İtalya Başbakanı Mario Draghi
İLK ATEŞİ AVUSTURYA YAKTI
Avusturya ilk olarak aşı olan bir vatandaşın akciğerlerindeki damarda pıhtılaşma olduğunu bildirdi. Bilim insanları bu konuda aşıyla bir ilgisi olmadığını söyleseler de bu haber ülkeler arasında hızlıca yayıldı.
Bunun üzerine Almanya ve Norveç de aynı şekilde vakalar bildirdi. Diğer yandan Almanya’nın açıkladığı vakaların 50 yaş altı olması endişelerin üst düzeyde olmasına yol açtı.
Ayrıca ABD’de Pfizer ve Moderna aşılarını olan vatandaşlarda da bu gibi bazı vakalar bildirilmişti. Ancak bilim insanları bu vakaların da aşılamayla ilgili olmadığını belirtti.
DSÖ AstraZeneca kararını açıkladı
İSPANYA, FRANSA VE İTALYA…
Bunu takip eden günlerde İspanya Sağlık Bakanı Carolina Dorias, komşu ülkelerle konuşma trafiğine girdi. Geçtiğimiz hafta sonu da AstraZeneca aşısı olan bir vatandaşta kan pıhtılaşması tespit edildi. Bu sebeple ülkenin bazı bölgelerinde AstraZeneca aşısının dağıtımına ara verildi.
Fransa da komşularıyla birlikte hareket etme baskılarına karşı dik duramadı. Kısa sürede AstraZeneca aşısnın kullanımına ara verildi. Ancak bu karardan sadece birkaç gün önce Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, aşının kullanımının askıya alınmasına gerek olmadığına dair açıklamalarda bulunmuştu.
İtalya Sağlık Bakanı Speranza konuyu Başbakan Draghi'ye götürdüğünde, İtalya'nın tek başına Avrupa için çok tehlikeli olduğu düşünülen bir aşı kullanması durumunda karşı karşıya kalacağı dayanılmaz halk baskısına dikkat çekti.
İtalya Başbakanı Mario Draghi, Berlin'de Şansölye Angela Merkel ile görüştü ve İtalyan Sağlık Bakanı Roberto Speranza, Avrupa İlaç Ajansı her şeyi netleştirene kadar AstraZeneca'yı askıya almaya karar verdi. İtalya hükümeti salı günü Avrupa İlaç Ajansı’nın Perşembe günü belirteceği tavsiyeler üzerine askıya alınan 200 bin aşının telafi edileceğini duyurdu.
"Kan pıhtılaşmasına neden olduğunu göstermez"
ASKIYA ALMA KARARI POLİTİK Mİ?
Bilim AstraZeneca aşısının askıya alınmasına gerek olmadığını söylerken, aksi kararlar alınması bazı soru işaretlerine yol açıyor. Özellikle üçüncü dalgadan bahsedildiği bir noktada bu kararların gelmesi eleştirilere konu oluyor. Diğer yandan İtalya İlaç Kurumu Başkanı Giorgio Palu salı günü yaptığı açıklamada herhangi bir tehlike olmadığını ve epidemiyolojik düzeyde bir kolerasyon olmadığını söylemişti.
İtalya İlaç Kurumu'nun Yöneticisi Nicola Magrini, pazartesi günü Repubblica gazetesine verdiği demeçte İtalya'nın AstraZeneca aşısını askıya almasının diğer Avrupa ülkelerinin AstraZeneca aşısını askıya almasıyla bağlantılı olduğunu ve bu sebeple bu kararı politik bulduğunu söylemişti.
“AŞILAMA DEVAM ETMEK DURUMUNDA”
Diğer yandan uzmanlar aşılamanın bu kadar kritik bir dönemde hükümetler tarafından sekteye uğratılmasına da endişeyle bakıyor. Johns Hopkins Bloomberg Okulu’ndan Epidemiyolojist Naor Bar-Zeev, bu süreçte toplumda risk yükünü azaltan her şeyi yapmamız gerektiğini belirterek, “Bu aşamada aşılama devam etmek durumunda. Ancak mevcut güvenlik verilerinin çok hızlı, çok kapsamlı ve olabildiğince iyi olması gerekiyor” diyor.
“AŞININ ASKIYA ALINMASI DRAMATİK”
Birçok Avrupalı bilim insanına göre, aşının bu kadar geciktirilmesi yıkıcı bir etkiye yol açtı. Southampton Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi Michael Head, aşı güvenliğinin araştırılması kadar doğal bir şey olmadığını belirterek, “Pandeminin ortasında ve her yerde salgın bu kadar pik yapmışken aşı kullanımının askıya alınması çok dramatik. Bunun neden yapıldığına anlam veremiyorum” dedi. İtalya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Müdürü ve Avrupa Birliği’nin Dış Politika Danışmanı Nathalie Tocci, Avrupa Birliği için “Panik Birliği” dedi.
*Yukarıdaki haberde yer alan bilgilerin önemli bir bölümü New York Times'ta Jason Horowitz ve Benjamin Mueller imzasıyla yayınlanan, "Europe’s Vaccine Suspension May Be Driven as Much by Politics as Science" (Avrupa'nın aşıları askıya almasında bilim kadar politika da rol oynamış olabilir) isimli makaleden alınmıştır.
Kaynak: Web Özel