'Türkiye İran'a sınır baskısı yapmalı'
Taliban'ın iktidarı ele geçirmesi sınırındaki İran'ı da etkileyecek. İran'ın yeni göçmen politikası ve yol haritası ne olacak? Taliban'a karşı tutumu değişecek mi? Bu soruları Taliban döneminde İran'da Büyükelçilik 1. Yardımcılığı yapan emekli büyük elçi Ahmet Bülent Meriç'e yönelttik.
Taliban'ın Afganistan'ı kontrol etmesinin ardından Türkiye, İran, Pakistan gibi ülkeler, yeni göç dalgaları ile karşı karşıya kaldı.
Ülkemize gelen Afgan göçmenlerin, yol güzergahında olan İran bu anlamda kritik öneme sahip.
Yaklaşık 42 yıldır 800 bini kayıtlı, 3 milyona yakın Afgan'a ev sahipliği yapan İran'ın şu anda ne yapacağı merak konusu.
Taliban'ın Afganistan'da iktidar olduğu dönemi de içeren 2000-2002 yılları arasında İran'da Büyükelçilik 1. Yardımcılığı yapan ve sırasıyla Singapur, Ukrayna ve Japonya Büyükelçiliği görevlerinde bulunan Ahmet Bülent Meriç ile İran'ın göçmen politikasını, Taliban'a karşı tutumunu, izleyebileceği yol haritasını konuştuk.
"İRAN'IN HAZARALAR HASSASİYETİ"
İran'ın Afganistan politikasını ülkedeki Şii kökenli Hazaralara gösterilecek tutumun belirleyeceğini söyleyen Meriç, 2000'li yıllarda Taliban'ın iktidarda olduğu dönemde İran'ın Taliban’a karşı olduğunu söyledi.
O dönem İran'ın Pencşir Vadisi'ndeki –şu anda da var olan- direnişçilere destek verdiğini belirten Meriç, "Bugün İran'ın politikasını ayarlayacak bir kriter var. O da Taliban'ın Hazaralara nasıl yaklaşacağı konusu. Çünkü 2000'li yıllarda Taliban, Afgan Hazaraları eziyordu" dedi.
Taliban'ın ülkede daha tam kontrolü sağlayamadığını aktaran Meriç, "Ülkenin kuzeyinde bir mücadele devam ediyor. Batılıların tam çekilmesi Ağustos sonu olacak. Eylül ayı kritik bir dönem. Durum iç savaşa dönüşürse, dıştan müdahaleler olmaya başlar. İran'da hem Hazaraların durumunu, hem de bunu bekliyor diye tahmin ediyorum." diye konuştu.
"TALİBAN'A YAKLAŞMASI LAZIM"
Taliban'ın, İran'ın anti tezi olduğunu belirten Meriç, bir tarafta Şii Caferi sistemini benimsemiş bir İran İslam Cumhuriyeti’nin, diğer tarafta ise selefi anlayışı benimsemiş bir Afganistan İslam Emirliği'nin olduğunu ifade etti.
İran'ın faydacı bir yaklaşımla bir uzlaşı sağlamaktan öteye, ideolojik bir uzlaşı sağlamasının mümkün olmadığını vurgulayan Meriç, "İran, Afganistan istikrara kavuşsun diye elinden geleni yapmalıdır. 2000'li yıllarda Afganistan'daki ABD varlığı ile İran çepeçevre çevrilmişti. Irak'tan, Afganistan'dan, Pakistan'dan sınırları ABD kontrolü altına girmişti. O yüzden ABD'nin çekilmesi, jeostratejik açıdan İran'ı rahatlatır. İran'ın Taliban'la faydacı uzlaşıya gitmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
"AB VE ABD İLE PAZARLIK YOK"
İran'ın göçmenlere sahip çıkması karşılığında Avrupa Birliği ve ABD'den beklenti içinde olabileceğini belirterek Meriç, şu ana kadar bu konunun bir pazarlık kartı olarak kullanılmadığına dikkat çekti. Meriç, "Baktığımızda AB ve ABD de İran'dan ziyade göçmenlerle ilgili Türkiye ile çalışıyor. İran'a karşı bir pazarlık şu ana kadar söz konusu değil. İran'ın böyle bir beklentisi olabilir. Ama İran'ın da bu yönde taahhütlerini yerine getirebilmesi için mültecileri kayıt altına alması gerekiyor. Çünkü Afganlar burada kontrol dışında" dedi.
"SINIRDA CİDDİ ZAAFİYETLER VAR"
Afganistan'daki karışıklık nedeniyle Türkiye sınırına gelen göçmenlerin İran'ı bu kadar rahat geçmesini, İran'ın sınır hassasiyetindeki yokluğundan kaynaklandığını söyleyen Meriç, sınırlarda hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını belirtti.
2000'li yıllarda İran'ın Kürt bölgesinden çok fazla terör sızmaları olduğunu ifade eden Meriç, "O dönem büyük mücadele verildi. Bu konuda çok hassastık. Çok yakın güvenlik diyaloğumuz oluştu. Türkiye'nin baskılarıyla İran, sınırda devriyeler gezdirdi. Bugün sınırda zafiyetler var. Hem Türkiye hem de Afganistan sınırları da kontrol altında değil. Yıllar önce İran'a Zahidan sınırından girerlerdi. Bugün de şartlar aynıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Aslında Türkiye'ye gelene kadar çok yol var...
"TÜRKİYE'NİN BASKISI YOK"
İran'ın Türkiye'yi bir tehdit olarak algılamadığı için, askeri kaynaklarını, tehdit algıladığı bölgelere kaydırdığını bildiren Meriç İran sınırındaki güvenlik zaafının İran tarafına dikkat çekiyor.
Meriç, “2000'li yıllarda da, bugün de esas tehdit aldığı yer ABD'nin varlık gösterdiği Hürmüz Boğazı ve Körfez ülkeleri. Türkiye sınırını kontrol altına alması ve askeri tahkimat yapması söz konusu değil. İran'ın önceliği bu olmayabilir ama, bu bizim önceliğimiz. O yüzden İran'a giren göçmen, rahatça kendini Türkiye sınırında görüyor. İran'ın üzerinde Türkiye'nin ciddi bir göç baskısı da yok. Türkiye İran'a sınır baskısı yapmalı" diyor.
AHMET BÜLENT MERİÇ KİMDİR?
Ankara'da 1957 yılında dünyaya gelen Ahmet Bülent Meriç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1980 yılında Maliye Bakanlığı'na girdi, daha sonra dışişleri Bakanlığı'na geçti. 2000-2002 yılları arasında İran Büyükelçiliği 1. Yardımcılığı görevinde bulunan Meriç, çeşitli görevlerin ardından 2007-2009 arasında Singapur, 2009-2011 yıllarında da Ukrayna Büyükelçisi oldu. 2011-2014 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. 2014-2017 arasında yaptığı Japonya Büyükelçiliği görevinin ardından emekli oldu.
Kaynak: Web Özel