Yatırımcılar Türkiye'nin avantajlarına güveniyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı'nda, Türkiye'nin coğrafi konumu, cazip teşvik sistemi, insan kaynağı, serbest erişim sağlayabildiği pazar çeşitliliği, küresel düzeyde yaşanan değişimlere uyum kapasitesi gibi avantajlarının yatırımcıların Türkiye'ye güven duymasını sağlayan hususlar olduğunu gözlemlediklerini bildirdi.

Dağlıoğlu, AA muhabirine, 13 ülkeden, imalattan finansa, enerjiden altyapıya, bilişimden telekomünikasyona kadar farklı sektörlerden şirketlerin üst düzey yöneticilerinin Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleştirilen Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı için İstanbul'a geldiğini söyledi.

Toplantıya katılan şirketlerin toplam büyüklüklerinin kabaca 3,5 trilyon dolar olduğunu aktaran Dağlıoğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) gibi uluslararası kuruluşların başkan yardımcılarının da burada bulunduğunu belirtti.

Dağlıoğlu, toplantıya, Türkiye'de en çok doğrudan yatırım stoku bulunan ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Körfez ülkeleri gibi bölgelerden gelen şirketlerin yanı sıra Brezilya, Çin, Rusya'dan da şirketlerin katıldığının altını çizdi.

Toplantıda, dört farklı dilde simultane tercüme yapıldığını, Türkiye'yi bilen, burada tecrübesi olan ve dünyayı da iyi okuyabildiğini düşündükleri şirketlere davette bulunduklarını dile getiren Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"Kamu tarafında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı​ İbrahim Şenel. Aynı zamanda Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunu (YOİKK) temsil eden özel sektör çatı kuruluşları olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) başkanları da toplantıya katıldı."

"ÜLKEMİZİN YATIRIM ORTAMINA DAİR ÇOK KIYMETLİ GERİ BİLDİRİMLER ALDIK"

Katılımcı şirketlere bakıldığında şirketlerin ortak özelliğinin, pek çoğunun uzun yıllar önce ülkeye yatırım yapmış olması dolayısıyla hem Türkiye'yi iyi tanımaları hem de küresel çapta operasyon yürüten, dünyayı çok iyi takip eden şirketler olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, şöyle devam etti:

"Böyle olunca değindikleri konular, öneriler daha da kıymetli hale geliyor. Toplantıya katılan 20 şirkete de tek tek söz verildi. Her biri öncelikle şirketlerinin Türkiye'deki operasyonlarından bahsetti. Kimisi gelecek planlarından da kısaca bahsetti. İkiz dönüşüm dediğimiz yeşil ve dijital dönüşüm konusuna özel bir vurgu vardı. Yatırım süreçlerinin hızlandırılması ve ülke çapında dijitalleşmenin daha ileri safhalara taşınması da dile getirilen konular arasındaydı. Yatırımlarda ve ticarette küresel rekabette öne çıkmak için bu alanda atılan adımların çok değerli olduğundan sıkça bahsedildi."

Dağlıoğlu, bu yapının 2004'te, kendi içlerinde kamu ile özel sektör paydaşlarının bir araya geldiği istişari bir platform olan YOİKK'in üst düzey danışma organı olarak tasarlandığını anlattı.

Yatırım Danışma Konseyi'nin, Türkiye'nin yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik önerilerin uluslararası yatırım camiası tarafından dile getirildiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplanan bir yapı olduğunu ifade eden Dağlıoğlu, "28 Eylül'de Türkiye Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantılarının 10'uncusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmaları ile başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in makro görünüm sunumunun ardından tüm uluslararası kurum ve şirket temsilcilerine söz verildi. Ülkemizin yatırım ortamına dair çok kıymetli geri bildirimler aldık." diye konuştu.

Toplantının genel olarak çok olumlu bir havada geçtiğini, şirketlerin Türkiye'deki kendi yatırım tecrübelerini, geleceğe yönelik projeksiyonlarını ve planlarını paylaşırken Türkiye'yi daha rekabetçi kılacak önerilerini de sunduğunu ifade eden Dağlıoğlu, "Hemen hepsinin ortak noktası mevcut ekonomik programa duyulan güven, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm için ortaya koyulan yol haritalarının memnuniyet verici olması ve Türkiye'nin küresel ticaretten daha fazla pay alabileceğine yönelik değerlendirmelerdi. Türkiye’nin makroekonomik istikrarına ve ülkemizin geleceğine duyulan güveni böylesine üst düzey bir katılımcı kitlesinden tekrar duymak gerçekten bizim için de memnuniyet vesilesi oldu." dedi.

"MAKROEKONOMİK İSTİKRARIN ÖNEMİ VE BU ALANDAKİ POLİTİKALARA OLAN GÜVEN PEK ÇOK YATIRIMCI TARAFINDAN DİLE GETİRİLDİ"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, makroekonomik istikrarın önemi ve bu alandaki politikalara olan güvenin pek çok yatırımcı tarafından dile getirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin coğrafi konumu, cazip teşvik sistemi, insan kaynağı, serbest erişim sağlayabildiği pazar çeşitliliği, küresel düzeyde yaşanan değişimlere uyum kapasitesi gibi avantajları yatırımcıların Türkiye'ye güven duymasını sağlayan hususlar olduğunu gözlemledik. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Yüksek Teknoloji Yatırım Programı HIT-30'a da yöneticilerin ciddi bir ilgisi olduğunu söylemem mümkün. Şirketlerden bu konuyla ilgili pozitif yorumlar ve değerlendirmeler geldi.

Bir diğer konu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ortaya koyduğu yol haritasına göre, 2035'e kadar 60 gigavatlık (GW) ilave yenilenebilir enerji kapasitesi oluşturulması hedefi var. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırma konusundaki bu hedefinin enerji firmalarının ülkemize yatırım iştahını ciddi biçimde artırdığını söyleyebilirim. Bu hem toplantıdaki katılımcı şirketler için hem de küresel pek çok enerji firması için çok dikkat çekici bir ulusal hedef bu. Bu kapsamda, toplantıdaki şirket yöneticilerinin birkaçı Türkiye'nin yeşil dönüşüm ve dekarbonizasyon sürecine uyum konusundaki ilerlemesinin özellikle de şirketlerimizin rekabetçiliğini korunması adına önemli olduğunu ve bu gelişmeleri takdirle karşıladıklarını belirttiler."

Dağlıoğlu, "Uluslararası yatırımlar, cari dengenin sağlanması, istihdam oluşturulması, teknolojinin transferi gibi birçok konuya doğrudan katkı sağlamakta. Dolayısıyla mevcut konjonktürden bağımsız olarak uluslararası yatırımların önemi çok büyük. Ancak elbette bu dönemde Türkiye'ye yatırımcı gelmesini her zamankinden çok istiyoruz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye Yüzyılını Yatırım Yüzyılı" yapma vizyonu doğrultusunda 7 gün, 24 saat çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Dağlıoğlu, hükümetin ortaya koyduğu kararlılık sayesinde kamunun tüm paydaşlarının bu bilinçle çalıştığını kaydetti.

Dağlıoğlu, "Toplantıda okunan sonuç bildirgesi ile firmaların bizlerden beklediği reform alanlarını öğrenme fırsatımız oldu. Açıkçası, 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program, Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi, HIT-30 teşvik programı ve YOİKK Eylem Planı'nda yer alan yatırım ortamını iyileştirmeye dönük politika tercihlerimizin uluslararası yatırımcıların tavsiyeleri ile tamamen uyumlu olduğunu görmüş olduk. Bu çok sevindirici bir durum." ifadelerini kullandı.

Dünyayı takip eden ve yatırımcıların gündemlerini politika yapım sürecine dahil eden bir karar alma sürecinin uluslararası yatırımcıların kamudan en çok beklediği şeylerin başında geldiğini dile getiren Dağlıoğlu, "YDK sonuç bildirisinde yer alan tavsiye kararları önümüzdeki dönemde gerek YOİKK eylem planlarına gerekse diğer politika belgelerine girdi sağlayacak." diyerek, sözlerini tamamladı.