Türkiye'de ve dünyada enflasyon nereye gidiyor?

Şu an yer küre üzerinde yaşayan herkesin gündemi hayat pahalılığı. Kimi ülkeler bunu daha çok, kimileri daha az hissediyor. Merkez bankaları ne yapacak? Türkiye'de enflasyon nereye gidiyor? Türkiye'de enflasyonun en düşük çıktığı ay hangisiydi?

Son Güncelleme:

Her şeyin ama her şeyin fiyatı artıyor. Türkiye dünyada hayat pahalılığını en yüksek hisseden ülkelerden biri. G-20 ülkeleri arasında Arjantin’de yıllık enflasyon Eylül’de yüzde 52.5 çıkarken, onu yüzde 19.58 ile Türkiye izledi. Türkiye’den sonra enflasyonun en yüksek olduğu üçüncü G-20 ülkesi ise yüzde 10.25 ile Brezilya.

Yakıt fiyatları, çip krizinden dolayı otomobiller, konutlar ve ıspanağın bile fiyatı düzenli olarak yükselişte. Bu pahalılık Google’da bile enflasyon değil, “hiperflasyon” kelimesinin aranma oranını artırdı. Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey bile bunca parasına rağmen hayat pahalılığından yakınıyor. Dorsey geçen hafta attığı bir tweet’te, “Hiperflasyon her şeyi değiştirecek. Bu gerçekleşiyor” demişti.

 Hiperflasyon Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da görülürken modern zamanlara bir örnek ise Venezuela. Venezuela 21. yüzyılda bir gofret fiyatına otomobilin deposunun doldurulduğu zamanları gördü. Aslında ekonomiler için bir miktar enflasyon sağlıklı bir şey çünkü bu ücretlerin de düzenli olarak artmasına sebep oluyor.

Fakat hiperflasyon şu an çoğu ülkede söz konusu değil. Peki dünyada enflasyon ne durumda?

IMF: SON 10 YILIN EN ENFLASYONİST DÖNEMİ

IMF’ye göre son 10 yılın en enflasyonist döneminden geçiyoruz. 2020’de pandemi sebebiyle kimsenin AVM’leri doldurmaması fiyatları düşürdü, şimdi fiyatlar bunun acısını çıkarıyor gibi. ABD’de 2008 krizinden bu yana enflasyon ilk kez yüzde 5’i aştı.

ABD’de enflasyon 1980’li yıllarda büyük bir sorundu, enflasyonun yüzde 15’e çıktığı dönemler oluyordu. Sovyetler Birliği’nin çökmesi de dünyada ciddi bir fiyat artışı dönemi yaşatmış, 1993 yılında küresel enflasyon yüzde 43 çıkmıştı.

Peki enflasyona ne sebep olur? İktisatçılar yıllardır bunu konuşuyor. İlk cevap arz talep arasındaki dengesizlik. Arz mekanizması bozulursa fiyatlar yukarı çıkıyor. Arz sıkıntısının sebepleri ise personel yokluğu (ki ABD bunu yaşıyor) veya tedarik zincirinin bozulması gibi unsurlar olabilir.

Başka bir teori ise piyasadaki bollaşan para miktarının enflasyonu artırdığı. Merkez Bankası veya bankalar aracılığı ile piyasaya ne kadar çok para sürülürse, paranın değeri o kadar azalıyor ve enflasyon artıyor.

DUVAR YIKILDI, HİPERFLASYON BAŞLADI

Hiperflasyon ise enflasyondan sonra geliyor. Hane halkı aylık enflasyonu taşıyamaz hale gelince hiperflasyon dönemi başlıyor. Örneğin Almanya’da el arabasındaki paralar ile ekmek alındığı, Sovyet sonrası Rusya’da ise fiyat kontrolleri kalktığı için aylık maaşın bir haftalık market alışverişinde erdiği günler olmuştu. İktisatçılar aylık fiyat artışının yüzde 50’nin üzerinde olduğu dönemleri hiperflasyon olarak kabul ediyor.

20. yüzyılda görülen hiperflasyon dönemlerinin sebebi ağırlıklı olarak merkez bankalarının piyasaya yüksek miktarda para vermesi gösteriliyor. ABD, Japonya ve Avrupa merkez bankaları pandeminin etkilerinden kurtulmak için piyasaya 24 trilyon dolar değerinde para sürdüler.

Bu ülkelerden bir kısmı verdikleri parayı geri almak için faizleri artırdı. Türkiye gibi kendine has ekonomik sorunları olan ülkeler ise faizi düşürerek enflasyona rağmen tüketimi canlı tutmayı hedefliyor.

TÜRKİYE’DE ENFLASYON NEREYE GİDİYOR?

Mevcut duruma bakacak olursak Türkiye son 18 yılın en yüksek ikinci eylül ayı yıllık enflasyonunu geride bıraktı. Eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 19,58 seviyesinde gerçekleşmişti. Bu enflasyona rağmen faizlerin 200 puan indirilmesi ise piyasayı şaşırtmıştı. TÜİK 2004 yılından bu yana yıllık enflasyon rakamlarını internet sitesinde duyuruyor. Bu verilere göre 2004’ten bu yana en düşük yıllık enflasyon 2011’in Mart ayında (yüzde 3,99) gerçekleşmişti. En yüksek yıllık enflasyon ise Ekim 2018’de (yüzde 25,24) gerçekleşmişti.

Kaynaklar: Bloomberg, TÜİK, Haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber