Fahiş fiyat artışlarıyla mücadele nasıl başlamıştı?
Türkiye yine hayat pahalılığı ile topyekün mücadeleye girişti. 2018 yılının sonuna doğru daha sık gördüğümüz market denetimleri başladı. 2018'de market denetimlerini tanzim satışlar izlemiş, fiyatlar daha sonra biraz normalleşmişti. Peki sorun maliyet artışı mı? Fırsatçılık mı?
Sokağın bir numaralı gündem maddesi hayat pahalılığı. Enflasyon kiralara sert bir şekilde yansırken mahallede, otobüste, kahvehanede herkes hayat pahalılığından şikayetçi. Market etiketleri hemen hemen her gün değişiyor. Ticaret Bakanlığı ekipleri marketlerde denetimlere hız verdi. Aslında Türkiye 2018 yılında da benzer bir süreç yaşamıştı.
2018 yılı ortalarında küresel çaptaki gelişmeler ve faizlerin durumu, AB-Çin arasındaki ticari çekişmeler, Türkiye'ye ekonomik dalgalanmalar yaşatmıştı. Nisan ayında 4.05 seviyelerinde olan dolar/TL kuru, Ağustos 2018'de ABD ile yaşanan gelişmelerin de etkisiyle 7.40'a kadar yükselmişti.
Kurun etkisiyle işletmeler sonbahara doğru yüksek zamlar yapmaya başlamıştı. Özellikle soğan ve patates fiyatları bir anda 2.5 TL'den 5 TL'nin üzerine fırladı. Aniden değişen etiket fiyatları nedeniyle fahiş fiyatlara yönelik binlerce denetim yapılmıştı. Ankara, Niğde ve başka illerde patates ve soğan stokçuluğu yaptığı belirlenen bazı depolara operasyonlar düzenlenmişti. Tonlarca patates ve soğan ele geçirilirken, depo sahiplerine idari para cezaları kesilmişti.
TANZİM ÇADIRLARI KURULDU
Ancak sebze-meyve, gıda fiyatlarındaki artışlar devam etti. Bunun üzerine 2019 yılı başlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pazardaki fiyatlar için gerekirse ayar çekeceğiz. Belediyelerimiz vasıtasıyla tanzim satış yapabiliriz" açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan'ın açıklamasının hemen ardından başta Ankara olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerinde tanzim satış çadırları kuruldu. Çadırlarda vatandaşa piyasaya göre daha ucuz sebze-meyve satışı yapıldı.
DİYANET'İN DE TEPKİSİNİ ÇEKTİ
Pandeminin de patlak vermesiyle son 1.5 yıldır, ekonomik olarak daha da sıkıntıya düştüğümüz bugünlerde gündem yine gıdada fahiş fiyat artışlarına geldi. Ekipler 2018 yılındaki gibi denetlemeleri market market yapmaya başladı. Hem hayat pahalılığı, hem de fahiş fiyat artışları öyle bir hal aldı ki Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da dikkat çekici bir adım geldi. Diyanet, 'Ticaret hayatında helal haram bilinci' başlıklı bugünkü Cuma hutbesinde "Allah’a ve ahiret gününe inanan bir mümin fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmez. Alışverişte fiyatları kızıştırmaz, başkasının pazarlığını bozmaz" mesajı verdi.
'OTOMATİK ZAM'
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, ürünlerdeki fahiş fiyat artışları ile hayat pahalılığının nedenlerini haberglobal.com.tr'ye değerlendirdi. Enflasyonun üzerinde çok ciddi bir gıda artışı söz konusu olduğunu söyleyen Şener, "Enflasyon son ay içerisinde rakamsal değer olarak yıllık bazda 19.25 çıkmasına rağmen, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 29 oldu. Toplum otomatik olarak zam yapıyor" dedi.
'FIRSATÇILIK ETKENİ'
Dünyada küresel çapta bir enflasyon olduğunu, ABD'nin son 13 yılın, AB Bölgesi'nde ise son 10 yılın enflasyonun zirvesinde olduğunu aktaran Şener, bunda kuraklığın, pandeminin, maliyetlerin, Çin-Rusya'nın gıda ile ilgili politikalarının etkisi olduğunu söyledi. Ama durumun Türkiye'de farklı olduğunu vurgulayan Şener, "Dünya ülkelerinde belli oranlarda gıda fiyatları artarken, Türkiye'de 3-4'e katlanıyor. Maliyetin, kuraklığın etkisi vardır, ama aynı zamanda asıl etki Türkiye'deki fırsatçılıkta ortaya çıkıyor" diyor.
'HER YIL HARÇ ZAMMI'
Bu kadar yüksek enflasyonun ana sebebinin, yüzde 50'sinin toplumun algısı ve beklentisinden kaynaklandığını kataran Şener, devletin uygulamalarında da bunun gayri ihtiyari uygulandığının görüldüğünü söyledi. 'Her yıl otomatik olarak yılbaşlarında vergi, harç zammı gelmesi bunun işareti' diyen Şener, "Otomatik enflasyon algısı hem yurt dışında hem de ülkemizde hüküm sürüyor. Bu yüzden enflasyonla topyekün mücadele diyoruz" şeklinde konuştu.
cihat.aslan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel