Sıfır araçlar ne zaman gelecek? Maliyet ve kur artış fiyatlara ne kadar yansıyacak?

Koronavirüs önlemleri nedeniyle sıfır aracın bulunamadığı pazarda iç piyasada üretim tekrar başladı. Fakat maliyetler de ciddi şekilde arttı. İkinci elde fiyatları roket hızıyla yükselten süreç ne zaman bitecek? Sektörün aktörleriyle konuştuk

Son Güncelleme:

Koronavirüs önlemleri nedeniyle sıfır aracın bulunamadığı pazarda iç piyasada üretim tekrar başladı. Fakat maliyetler de ciddi şekilde arttı. İkinci elde fiyatları roket hızıyla yükselten süreç ne zaman bitecek? Maliyetler sıfır otomobil fiyatına ne kadar yansıyacak?

ÖZEL HABER / Samet Cambaz / Haberglobal.com.tr

Sıfır fiyatını aşan ikinci el fiyatları bir süredir gündemde... Otomotiv fabrikaları ve tedarikçilerin pandemi sebebiyle üretimlerine ara vermesi tüketicilerin sıfır araca erişimini güçleştirdi ve böylece ikinci el araçlar sıfırdan daha pahalı hale geldi. Sektörün aktörlerine göre asıl sebebi otomotiv fabrikalarının ara vermesi sebebiyle piyasada yaşanan sıfır otomobil kıtlığı. Dolayısıyla sıfır araçların olmaması piyasadaki ikinci el araç fiyatlarını resmen ikiye katladı. Peki sıfır araç kıtlığı ne zaman son bulacak? Fabrikalarda son durum ne? Fabrikalardan çıkacak yeni araçlara zam gelecek mi? Haberglobal.com.tr sordu. TAYSAD(Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği) ve OSD(Otomotiv Sanayi Derneği) yanıtladı.

OSD: “OTOMOTİV FABRİKALARI 24 GÜN DURDU”


Otomotiv fabrikalarının Mart ayında 6, Nisan ayında 18 gün üretime ara verdiğini belirten OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, üretimin eskisi gibi olmayacağını öngörerek sanayi için “Geri Dönüş Rehberi” hazırladıklarını ve bunu bakanlıklarla dahi paylaştıklarını belirtti. İşe dönüşün 13 Nisan itibariyle kademeli olarak başladığını belirten Yenigün, 11 Mayıs itibariyle de tüm otomotiv sanayisinin üretimlerine yeniden başladığını belirtti.
Bugün gelinen noktada yılın ilk 5 ayında toplam kapasitenin yarısı seviyesinde bir üretim gerçekleştirdiklerini belirten Yenigün “Pandemi ile birlikte, hem fiziki mesafe gerekliliği hem talebin kademeli canlanması sebebi ile düşük seyreden kapasite kullanımı ve alınan birçok tedbirin etkisi ile yüksek maliyetli ve düşük verimlilik ile üretimimizi sürdürmek durumunda kaldık. İç pazarın canlanması ve faz farkı ile ihraç pazarlarının yeniden olağan düzenine dönüşü ile birlikte verimliliğimiz zaman içinde artacaktır.” dedi.

OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, 2020 ve 2021 yılı hedeflerinin pandemi sebebiyle revizyon edilip edilmediğine ilişkin sorumuza ise şu yanıtı veriyor “Üretiminin yüzde 85 gibi büyük bir bölümünü ihraç eden ve bu ihracatın çok büyük bölümünü AB’ye gerçekleştiren sanayimiz için AB’de talebin yeniden canlanması üretimin canlanmasında etkin rol alıyor. Şu an görüyoruz ki, AB pazarlarının canlanması, iç pazarımızın canlanmasına kıyasla biraz daha zaman alacak. Gerek ülkemizin salgın sürecini yönetme başarısı gerekse 2018, 2019 yıllarında toplamda yüzde 50 seviyesinde ciddi bir daralma gösteren iç pazardaki ertelenen talep etkisi ile iç pazarda başlayan hareketlilik bizleri memnun etmekte ve umutlandırmakta.

Küresel olarak bakıldığında, otomotiv pazarında bu yıl yüzde 20-30 aralığında bir daralma bekleniyor. AB’deki otomotiv üreticilerini temsil eden ACEA 2020 yılı AB otomobil pazarında yüzde 25 daralma beklediğini açıkladı Üretiminin ortalama yüzde 85’ini ihraç eden ve ihracatının kabaca yüzde 80’ini AB’ye gerçekleştiren sanayimiz için küresel pazarlardaki bu beklenti sanayimizin normalleşme süreci için büyük bir risk oluşturmakta. İç pazar ile ivme kazanan üretimimizin artan ihracat ile birlikte zaman içinde olgunlaşmasını, 2021 yılı ile birlikte üretimimizin yeniden büyüme trendine geçmesini bekliyoruz.”

“ŞU ANDA YÜKSEK MALİYET VE DÜŞÜK VERİMLİLİK İLE ÜRETİMİ SÜRDÜRÜYORUZ”


Koronavirüs salgını ve tedbirler sebebiyle üretimlerinin yüksek maliyetli ve düşük verimlilik ile sürdüğünü belirten Yenigün, yüzde 60-70 civarında kapasiite ile çalıştıklarını söyledi.


“MALİYETLERİN TAMAMINI MÜŞTERİYE YANSITMAYACAĞIZ”


OSD YKB Haydar Yenigün, Bu durumun fabrikadan yeni çıkacak araçlara zam olarak yansıyıp yansımayacağı şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Virüs ile mücadelede kesin çözümün aşı bulunması olacağı varsayılır ise bunun için önümüzde bir yıl gibi bir süre olduğunu söylemek mümkün. Dolayısı ile uzunca bir süre daha bu maliyetlerimiz yüksek seyredecektir.  Bu maliyetin tamamını müşterilerimize yansıtabilmek tabii ki mümkün değil. Burada optimum noktayı bulabilmek önemli.”

Koronavirüs salgının en çok vurduğu yerlerden biri olan Avrupa'daki otomobil üretim sıkıntısını ve bu durumun yerli üretim açısından avantaj yaratıp yaratmayacağına dair sorduğumuz soruya Yenigün, “AB pazarında yüzde 25 daralmanın beklendiği bu süreçte, normalleşme sürecine Avrupa’dan önce başlayan sanayimiz, talebi hızla karşılama gücüne sahip.” yanıtını veriyor ve ekliyor: “Öte yandan iç pazardaki umut veren hareketlenmenin, pazarımızın yeniden 2017 yılındaki 1 milyon adet seviyesine ulaşmamızı sağlayacak köklü ve kalıcı düzenlemelerle desteklenerek kalıcı bir büyüme olarak devam etmesini umuyoruz.  Bu noktada kalıcı düzenlemeler önem taşıyor. Daha fazla araç satışı ile vergi gelirini yükseltmeyi hedefleyen, satın alma vergi yükünün aracın kullanım sürecine yayıldığı bir vergi sistemi ile iç pazarın önce 1 milyon ardından 1,5 milyon adetlik potansiyeline kısa sürede ulaşabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, araç gruplarının farklı dinamiklerine uygun şekilde tasarlanmış bir yaşlı araç değişim programının birçok ülkede olduğu gibi süreklilik arz edecek şekilde devreye alınmasını araç parkı yaşının gençleştirilmesi, karayollarında can ve mal güvenliğini arttırıcı etki oluşturması açısından önemli buluyoruz.

Tedarik zinciri açısından bakıldığında ise, pandemi ile birlikte ana sanayinin tedarik süreçlerinde yaşadığı kesinti ve yavaşlamalar üreticileri farklı alternatiflere yönlendirmeye başladı. Yapılan araştırmalara göre pandeminin etkisi ile tedarik değer zincirlerinin kısalması ve tedarikçi çeşitliliğinin artması öngörülüyor. Bu noktada sanayimizin rekabetçiliğinde önemli rol oynayan kuvvetli tedarik sanayimizin, ana sanayi firmalarının destekleri ile ihraç pazarlarda yeni fırsatlar yakalaması küresel rekabette sanayimizin kuvvetlenmesine imkân sağlayacaktır.”

TAYSAD BAŞKANI ALPER KANCA: “SALGININ AVRUPA'YA SIÇRAMASI SONRASINDA BİZ DE ÜRETİMLERİ DURDURDUK”


Üretim açısından Avrupa'ya yüksek derecede bağımlı olduklarını hatırlatan TAYSAD(Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, “Covid-19 salgınının AB’ye de sıçramasıyla Almanya, Fransa, İtalya gibi önemli ihraç pazarlarımızdaki müşterilerimizin üretimlerini durdurmalarına şahit olduk. Akabinde, yurt dışı müşterilerimizden sipariş iptalleri almaya başladık. En büyük müşterilerimize üretim yapamadığımız bir ortamda, biz de hem ekonomik sebepler hem de çalışanlarımızın sağlığını göz önüne alarak üretime ara vermeye başladık. Üretim açısından Avrupa’ya yüksek derecede bağımlı bir ülkeyiz. TAYSAD üyeleri, üretimlerinin yaklaşık yüzde 80’ini AB ülkelerine ihraç ediyor. Bugüne kadar ihracatımızın gücüyle, büyüklüğüyle övünüyorduk. Krizlerde ihracat bizi ayakta tutan bir unsurdu. Bu sefer tersi oldu. Satışlarımızın içinde ihracatın yüksek oranda olmasından tüm sektör olarak olumsuz etkileniyoruz.” sözlerini kaydetti.


“İÇ PAZARI CANLANDIRACAK VERGİ DÜZENLEMELERİ GEREKİYOR”


Türkiye’de koronavirüse karşı çok başarılı bir sınav verildiğini düşündüğünü söyleyen TAYSAD Başkanı Kanca, “Hükümetin verdiği hızlı tepkiler ile açıklanan Ekonomik İstikrar Paketi pandeminin açtığı yaraları sarmak açısından etkiliydi. Türkiye ekonomisinde, otomotiv sektörünün rolü çok önemli. Bu nedenle bu dönemde, rakip ülkelere göre ülkemizin konumunu güçlendirecek acil önlemlerin de uygulamaya alınması gerekiyor. Bu kapsamda, iç pazarı hareketlendirecek vergi düzenlemelerinin bir an evvel yapılması ve kamu bankaları aracılığıyla yerli araç satışının desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, Kısa Çalışma Ödeneği sürecinin uzatılması da çok önemli.” dedi.

“OTOMOTİV SEKTÖRÜMÜZ BU YILI ÜRETİM ADETLERİNDE GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 20 DÜŞÜŞ İLE TAMAMLAYACAK”

Sektör olarak salgının başladığı andan itibaren gerekli önlemleri aldıklarını belirten olası bir ikinci bir dalga durumunda 2020 yılının sadece otomotiv sektörü açısındna değil tüm ekonomimiz açısında zorlayıcı bir yıl olacağını belirtti. Otomotiv sektörünün bu yılı Mevcut üretim adetlerinde yüzde 20 düşüş ile tamamlayacağını öngördüklerini belirten Kanca, “2019’da 1,5 milyon adet olan üretim rakamı 1,2 milyon adede gerileyecek. Sektör ihracatımız ise 2019’da 30,6 milyar dolar iken 2020’de 25 milyar dolar seviyesinde kalacaktır.” sözlerini kaydetti.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber