Ev ve borsa olmayınca... Çin'de hesaplardan para taşıyor!

Çin'de gayrimenkul fiyatlarının düşmesi, borsanın eskisi kadar kazandırmaması vatandaşın paranın üstüne oturmasına sebep oldu. Bankalardaki mevduat 16 trilyon doları aştı. Peki dünyanın herhangi bir ülkesinde vatandaşlar ne zaman konut yatırımına yönelir? Uzmanlar yanıtlıyor...

Son Güncelleme:

Eren Sakarya - Cihat Aslan 

Çin'deki yeni koronavirüs dalgası sonucu büyük kentlerdeki kapanmalar ile emlak piyasasının yavaşlaması, ülke ekonomisi için belirsizliğe de yol açıyor. Bu durumun Çin büyümesini yavaşlatacağı öngörülüyor. Çin halkı ise refah dönemlerinde parasını borsaya veya gayrimenkule yatırırken, ekonomik belirsizlik ile mevduat faizleri tarihin en düşük seviyesinde olmasına karşın paralarını bankada tutmaya başladılar.

Çinlilerin bu tercihi, Çin bankalarındaki tasarruf mevduatlarının Nisan sonunda 109.2 trilyon yuana (16,3 trilyon dolar) ulaşmasına yardımcı oldu. Halihazırda dünyanın en yüksek tasarruf oranlarından birine sahip olan Çin'deki mevduatlar, yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7 arttı.

Pandemi nedeniyle kapanmalar, üretimin durması ve emlak piyasasındaki temerrütler nedeniyle Çin'in CSI 300 endeksi bu yıl yüzde 18 düşüş gösterdi. Birçok Çinli parasını borsada kaybetti. Şanghay'daki bir bankanın yöneticisi Harry Kong, geçtiğimiz yıl tüm borsa kazanımlarını bu yıl kaybettiğini söylüyor. Kong "Bu yıl yapabileceğim birikimlerimi büyük bankalara yatırmak. Mevduat oranları ne kadar düşük olursa olsun, en azından güvenli" diyor.

'BANKADAN BAŞKA SEÇENEĞİM YOK'

Ufak bir ayakkabı fabrikası sahibi Li Ming ise "Borsada yatırımlarının yüzde 60'ını kaybettim" derken, daha fazla yatırım yaparak risk almak istemediğini ifade ediyor. 45 yaşında Şanghay'da yaşayan Clawdie Yin ise parasını bankada tutmaktan başka yatırım seçeneği olmadığını vurgulayarak, "Bekleyip görmekten başka şansım yok" değerlendirmesinde bulundu.

Orta sınıfa mensup Çinlilerin geleceğe yatırım yapmasının en emin yolu, ileride değeri artacağı beklentisiyle bir ev satın almaktı. Çinlilerin servetinin yüzde 70'inden fazlası gayrimenkule bağlı.

Ancak hükümetin konut piyasasındaki aşırı borçlanmayı ve spekülasyonu bastırmaya çalışmasıyla bu görüş geçen yıl tersine çevrildi. Sektör, China Evergrande Group da dahil olmak üzere büyük şirketler tarafından bir dizi temerrütle sarsıldı. Yatırımcı güveni sarsılırken konut kredisi büyümesi de Mart sonunda rekor düzeyde yavaşladı. 

Öte yandan yeni koronavirüs dalgası ile büyük şehirlerdeki kapanmalar da Çin ekonomisini etkiledi. Önce ülkenin 4. büyük kenti Shenzhen'de, ardından en büyük kenti Şanghay'da en sonunda ise başkent Beijing'de başlayan kısıtlamalar nedeniyle birçok şirket üretimi durdurdu.

YATIRIMCI DAVRANIŞINI NASIL YORUMLAMAK GEREKİR?

Türkiye'de ise durum tam tersi. Türk halkı ekonomik sıkıntılar zamanı parasını gayrimenkule ya da dövize yatırıyor. Haberglobal.com.tr'ye konuşan Tera Yatırım Şef Ekonomisti Enver Erkan Çinli ile Türk yatırımcı davranışlarının birbirinden farklı olduğunu söylerken şu ifadeleri kullandı: "Bizde enflasyon sıkıntısı var. Parayı enflasyondan koruma anlamında yatırım anlayışı ön plana çıkıyor. Türk insanı dövize ve altına değer saklama anlamında yatırım yaparken, değerinin artacağını düşünerek konut ve gayrimenkul, gibi yatırımlara yöneliyor. Son dönemde konut fiyatlarındaki yükseliş aynı zamanda yatırım amaçlı birden fazla konutu alma ve yatırıma çevirmeye neden oluyor" 

Erkan, insanların paralarını değerlendirmek için değer kazanacaklarını düşündükleri enstrümanlara kayacaklarını söylerken, "Faiz oranları, mevduat faizleri enflasyonun çok altında. Neden insanlar parasını mevduatta tutsunlar ki. Değer kazanacağı düşünülen enstrümanlara yönelirler" ifadelerini kullanıyor.

Prof. Dr. Cem Başlevent ise Çinlilerin yatırım tercihi ile Türklerin yatırım tercihi arasındaki farkın biraz da kültürel bir durum olduğunu söylüyor. Başlevent "Türk halkı genellikle başını sokacağı bir evi olsun isterken uzun vadede konut fiyatlarının yüksek olacağını düşünüyordu. Nitekim haklı da çıktı. Faizlerin baskılandığı dönemde gayrimenkul geleneksel tercihi doğru adım oldu" diyor.  

"Döviz ve altın da halkımızın popüler yatırım araçlarından" diyen Başlevent sözlerini şöyle devam ettiriyor: "Banka faizleri enflasyonun altında kaldığı için dövize yönelmeleri normal. Halkımızın bu tercihini yadırgamamak gerek. Ancak şunu da unutmamak lazım, son 6 aydır birikimlerini döviz veya gayrimenkule yatırıp kazansa da insanlar, yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü düşüyor."

*Bu haberde yer alan bilgilerin bir kısmı Bloomberg'de yayımlanan "China’s $16 Trillion Cash Hoard Shows Deepening Household Gloom" isimli makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber