Çin'de Z Kuşağı'nın sistemle sorunu ne? 'Çalışacağıma yatarım!'
996 sistemi, Çin'in özellikle teknoloji devlerinde bir gelenek. Sabah 9'dan akşam 9'a haftada 6 saat anlamına gelen bu çalışma düzeni Z Kuşağı tarafından reddediliyor. Ülkedeki son ekonomik gelişmeler ise "Bu sistemde çalışacağıma yatarım" fikrini bir akıma dönüştürdü! Ama nasıl?
Çin yeni Jack Ma'lar, Ren Zhengfei'ler veya Pony Ma'lar çıkarabilecek mi? Bir kısmınız bu isimlere aşina ancak ciddi bir kitle de elbettte bu dev başarı öyküleri yazan girişimcileri tanımıyor. Bu isimler, sırasıyla Alibaba, Huawei ve Tencent'in kurucuları. Bu dev şirketler çok çalışma kültürüyle ilişkilendiriliyor. Başarılarının arkasında biraz da bu gizli. Sistemin adı: 996.
996 sistemi Çin'in teknoloji devlerini dünyanın en büyük oyuncuları arasına soktu. Bu sayede bu şirketler milyonlarca kişiyi istihdam etmiş olabilir ancak şu an Çin'de genç kuşağın en çok tartıştığı kavramlardan biri de aynı 996 sistemi.
996 NEDİR?
Peki nedir bu sistem? Bu çılgın üretim sisteminin tökezlememesini ve Çin’in dünyanın dört bir yanının ihtiyacını karşılamasını sağlayan düzende insanlar, sabah 9’dan akşam 9’a haftanın 6 günü büyük oranda karın tokluğuna çalışıyorlar. “996” ifadesi de sabah 9, akşam 9 ve haftada 6 günü temsil ediyor.
Olağanüstü stres ve yorgunluk yaratan bu düzende elbette fazla mesailer de yaşanıyor. Alibaba’nın kurucusu Jack Ma ve JD.com’un kurucusu Richard Liu Qiangdon da dahil olmak pek çok Çinli iş insanı bu sisteme övgüler yağdırmakta.
Adeta tırnaklarıyla kazıyarak dünyanın en zengin insanlarından biri haline gelen Jack Ma, Nisan 2019’da verdiği bir demeçte genç bir işçi olduğu günlerde fazla mesai yapmanın ve haftada 72 saat çalışmış olmanın kendisi için “büyük bir nimet” olduğunu söylemişti.
Gençler ise artık yeni ve daha insani bir sistem istiyor! Bu aslında dünyanın dört bir yanında bir trend. Gençler daha fazla saygı görmek istiyorlar, kendilerine daha fazla zaman ayırıp çalıştıkları işlerde daha fazla anlam arıyorlar. Bu oldukça kabul edilebilir bir talep ve bunun bir şekilde geleceği de şekillendireceği aşikar.
Fakat Çin'de farklı bir durum daha var. İş dünyasına, çalışma hayatına atılan gençleri istihdam eden yöneticiler, 996 sisteminin içinden çıktığı gibi iki kuşak arasındaki kültürel farklılıkların da dünyanın hiçbir bölgesiyle kıyaslanamayacak kadar derin olduğu da ifade ediliyor.
'TANG PING' AKIMI: ÇALIŞACAĞIMA YATARIM
Bu sebeple kapitalist sisteme mümkün olduğunca az katılarak hayattan zevk almak için ofiste asgari düzeyde çalışmak veya yarı zamanlı çalışmaktan ibaret olan “tang ping” adlı bir moda gençler arasında yayılıyor.
Devlet de "Bu sistemde çalışacağıma yatarım" diyen gençlerin farkında. Ekim 2021'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, gençlere “tang ping”den kaçınmayı tavsiye etti.
Çin, yakın gelecekte gençlerinde oluşan ve “tang ping”in temelini oluşturan “olmayan fırsatlar için koşmanın ne anlamı var” felsefesini ciddiye almak durumunda.
Fransız denetim firması Mazars'ın Çin'deki genel müdürü Julie Laulusa değişimi şöyle aktarıyor:
“On yıl önce adaylar bize fazla mesai yapmaları halinde nasıl karşılık alacaklarını soruyorlardı. Bugün ise bize ücretsiz izin koşullarını soruyorlar. Maaşlarını önemli ölçüde artırmak için fazla mesai yapmak artık birçok genç için öncelik değil.”
Bu hızlı değişimi açıklayan birkaç faktör bulunuyor. 1995'ten sonra doğan Çin'in Z Kuşağı, bolluğu ve refahı ilk deneyimleyen kişiler. Ebeveynleri, fakirlik içindeki Çin'de zengin olabilmek için çok çalışmak gerektiğini biliyorlar ve buna gönüllü oluyorlardı. Ülkenin 15 yıllık ilerici liberalleşme sürecinin sonunda 1995'te halka son kez gıda karneleri dağıtıldı.
'KÜÇÜK İMPARATORLAR'
Bununla birlikte daha iyi eğitim almış olan, büyüklerinden çok daha fazla refah içinde yaşayan ve tek çocuk politikası sayesinde hem ebeveynlerinin hem de büyükanne ve büyükbabalarının bütün ilgisini üzerlerinde toplayan hatta bu yüzden “küçük imparatorlar” olarak ifade edilen genç Çinliler bugün iş hayatına elbette farklı beklentilerle giriyorlar.
İşe alım platformu Zhaopin'in 1 Aralık 2021'de yayınlanan ve çalışan teşvikleri üzerine yaptığı bir araştırmaya göre, Çinli gençler iş hayatında saygı görmeye, büyüklerinden daha fazla önem veriyorlar.
Ayrıca ilginçtir ki aidiyeti artırdığı düşünülen şirket etkinliklerine karşı da daha dirençliler. Çin'de bazı şirketler yıl sonu partilerine katılımı zorunlu tutabiliyor... Bunun yanında şirket gezileri veya hafta sonu yapılan “kaynaşma” etkinlikleri cazip gelmeyen etkinlikler arasında.
Pekin Üniversitesi'nden sosyolog Chen Long şöyle açıklıyor:
“Z kuşağı daha akılcıdır: Fazla mesai yapmaya veya karşılıksız ekstra çaba göstermeye istekli değildirler. Boş vaatleri kabul etmezler. Şirkette kendilerine saygı duyulmuyorsa, şirket değerlerini yansıtmıyorsa, çok fazla seçeneğe sahip oldukları için kolayca başka yerlere gidebilirler.”
Ayrıca refah içinde büyüdüler ancak gelecek onlar lehine gözükmüyor. Çin'in büyümesi yavaşladı ve emlak fiyatları on beş yılda altı kat arttı. Büyükleriyle aynı fırsatlara sahip değiller. Ev almak, bugün ortalama bir Çinlinin yıllık gelirinin dokuz katına denk geliyor.
*Bu haberdeki bilgilerin bir kısmı Le Monde'da “En Chine, certains jeunes de moins de 30 ans préfèrent 'rester couchés'” başlıklı makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel