ABD konut sektöründen Fed'e faiz artırımını durdurma çağrısı
ABD'de gayrimenkul sektörü temsilcileri, artan konut maliyetleri nedeniyle ABD Merkez Bankasına (Fed) faiz artırımlarını durdurma çağrısında bulundu. Mortgage başvurularının 1996'dan bu yana en düşük seviyeye gerilediği kaydedildi.
ABD'de Mortgage Bankacıları Birliği (MBA), Ulusal Emlakçılar Birliği (NAR) ve Ulusal Konut İnşaatçıları Birliği (NAHB), artan konut maliyetleri nedeniyle ABD Merkez Bankasına (Fed) faiz artırımlarını durdurma çağrısında bulundu.
MBA, NAR ve NAHB, konut sektörüyle ilgili endişelerini iletmek amacıyla Fed Başkanı Jerome Powell'a yönelik mektup kaleme aldı.
Fed'in faiz politikasına ilişkin devam eden piyasa belirsizliğinin son dönemdeki faiz artışlarına ve oynaklığa katkıda bulunduğuna işaret edilen mektupta, bu durumun emlak piyasasında sıkıntılara neden olduğu aktarıldı.
Mektupta, mortgage (konut kredisi) faiz oranlarının 23 yılın en yüksek seviyesine ulaştığı anımsatılarak, mortgage başvurularının ise 1996'dan bu yana en düşük seviyeye gerilediği kaydedildi.
Faiz artışlarının hızı ve büyüklüğünün ve bunun sonucunda sektördeki bozulmanın "acı verici" ve "benzeri görülmemiş" olarak nitelendirildiği mektupta, "Bugün 30 yıllık mortgage faizleri ile 10 yıllık Hazine tahvili getirisi arasındaki fark tarihin en yüksek seviyelerinde ve bu da Fed'in nereye gittiğine dair derin bir belirsizliğin sinyalini veriyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
Mektupta, Fed'in piyasaya "daha fazla faiz artırımını düşünmediği" ve "konut finansmanı piyasası istikrara kavuşana ve mortgage ile tahvil faizleri arasındaki fark normalleşene kadar mortgage destekli menkul kıymetleri satmayacağı" açıklamalarını yapması talep edildi.
Bu adımların piyasaya Fed'in faiz oranlarının seyri ve mortgage destekli menkul kıymet portföyüne ilişkin planları hakkında daha fazla netlik sağlayacağı ve yatırımcılar için oynaklığı azaltacağı belirtilen mektupta, ekonomide kaçınılmaya çalışılan "sert inişin" hızlandırılmamasını sağlamak amacıyla Fed'e bu adımları atma çağrısında bulunuldu.
Mektupta, daha fazla faiz artırımının ekonomik büyümeye yönelik daha geniş riskler oluşturarak resesyon olasılığını ve boyutunu artırdığı ifade edildi.
Son aylarda enflasyonun önde gelen itici güçlerinden birinin barınma maliyetlerindeki artışlar olduğuna dikkati çekilen mektupta, ağustosta tüketici fiyatlarının yüzde 3,7 artarken barınma maliyetlerindeki artışın yüzde 7,3 olduğu hatırlatıldı. Mektupta, temmuz ayında tüketici fiyatlarındaki artışın da yüzde 90'ının barınma enflasyonundan kaynaklandığı bildirildi.
Barınma maliyetlerini kontrol altına almak ve daha geniş enflasyon mücadelesine yardımcı olmak için en etkili yaklaşımın, ulaşılabilir, uygun fiyatlı konutların inşasını kolaylaştırmak olduğu belirtilen mektupta, faiz oranlarının daha fazla artmasının konut inşaatını sınırlandırarak, arzı şiddetlendirerek ve milyonlarca hanehalkını konut sahibi olma hedefinden uzaklaştırarak bu ekonomik hedefi daha da zor hale getirdiği aktarıldı.
ABD'de yüksek enflasyon karşısında geçen yıl varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artırımlarına başlayan Fed, geçen yılın mart ayından bu yana politika faizini toplam 525 baz puan artırmış ve 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkarmıştı.
Kaynak: AA