Gazze'nin çaresiz çocukları! 'Biz çocuğuz, roketten ve ölümden korkuyoruz'

İsrail saldırılarında şu ana kadar 58'i çocuk, 34'ü kadın olmak üzere 192 kişi hayatını kaybetti, 1235 kişi yaralandı, onlarca bina ise tamamen yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Kuşkusuz bu saldırılardan en çok etkilenen çocuklar oldu

Son Güncelleme:

İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik kara ve hava saldırıları nedeniyle yüzlerce insan yerlerinden oldu. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okullarına yerleşen Filistinli çocuklar dünyaya çağrıda bulunarak, "Bizler çocuğuz. Roket ve bombalardan korkuyoruz. Bizlere yardım edin" dedi. 

İsrail güçleri, abluka altındaki Gazze'ye düzenlediği saldırılar nedeniyle hava saldırılarında evsiz kalan yüzlerce Filistinli aile, bölgede kurulan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okullarına yerleşti. UNRWA okullundaki Filistinli aileler yaşadıklarını anlattı. İsrail'in Gazze şeridinin kuzeyindeki Beit Lahia kasabasına yaptığı saldırıda evini, anne ve babasını kaybeden Al-Attar, 9 kardeşiyle birlikte UNRWA okulunda yaşama tutunmaya çalıştığını ifade etti.

"BİZLER ÇOCUĞUZ ROKET VE ÖLÜMDEN KORKUYORUZ"

"İsrail bombardımanından korktuğumuz için okullara yerleştirildik. Bu yüzden savaş ve ölümden kaçmak için okullara geldik" diyen Al-Attar "Buradaki durum iyi değil, çünkü banyo yok, yer kirli ve ne yiyeceğimiz ne de içecek suyumuz var. Buraya yalnız gelen 10 çocuğuz ve yanımızda sadece bazı eşyalar getirdik. Dünyaya sesleniyoruz. Artık birileri harekete geçsin.Çünkü biz çocuğuz ve bombalamalardan, roketten ve ölümden korkuyoruz" dedi. 

KIYAFETLERİMİZ BİLE BİZE AİT DEĞİL

Saleema el-Attar ise İsrail bombadırmanına uykuda yakalandıklarını ifade ederek, "Evimizdeydik, bombalamanın yoğunluğundan dolayı pencereler başımıza çarpıyordu, bu yüzden yanımıza hiçbir şey almadan kaçtık. İsrailliler evlerimizi yıktığı için okullara başvurduk. Yanımıza hiçbir şey almadık. Kıyafetlerimiz bile bize ait değil. Çıplak ayakla ölümden kaçtık" dedi. UNRWA yetkilileri ise, Filistin-İsrail arasında devam eden çatışmalar sırasında yerlerinden edilmiş insanlara okullarını açtıklarını söyledi.

"NEDEN FÜZE ATARAK ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYORSUNUZ?"

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırıları tüm şiddetiyle sürerken, aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce sivil hayatını kaybetti. İsrail’in hava saldırıları sonucu evi bombalanan 10 yaşındaki kız çocuğu Nadeen Abdul Latif’in yürekleri burkan konuşması sosyal medyanın gündemine oturdu.

Gözyaşları içinde yıkılan evinin önünde tüm dünyaya seslenen Latif, "Halkım için bir şeyler yapmak istiyorum ama ne yapabilirim? Ben sadece 10 yaşında bir kızım" ifadelerini kullanarak, "Doktor olup halkıma faydalı olmak isterdim ama sadece çocuğum ne yapacağımı bilemiyorum. Sadece korkuyorum. Bu yaşanan olayları her gün görüyorum ve ağlıyorum" dedi.

Latif, "Kendime soruyorum, tüm bunları neden hak ediyoruz? Ailem bizden nefret ettiklerini söylüyor, biz Müslüman olduğumuz için bizi sevmiyorlar, neden Müslümanlara böyle davranıyorsunuz? Etrafıma bakıyorum her yerde çocuklar var. Neden füze atarak çocukları öldürüyorsunuz? Bu gerçekten adil değil" ifadelerini kullandı.

"ACIYI GÖRMEK İSTİYORSAN İNSANLARIN YÜZLERİNE BAK"

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşuna (UNRWA) bağlı bir okulda okuyan, Gazze'de yaşayan 13 yaşındaki Filistinli Abdurrahman eş-Şanti, İsrail'in saldırılarını ve Filistinlilerin yaşadığı sıkıntıları tüm dünyaya rap şarkıları aracılığıyla duyurmak için çaba harcıyor.

Şanti videoda, boynuna taktığı, Filistin kültürünün bir parçası olan kufiyyesiyle rap yapıyor. Filistinli küçük çocuğun arkasındaki manzarada ise İsrail saldırılarında yıkılan evler ve bu evlerin enkazında yakınlarını ve kaybettikleri eşyaları arayan Filistinliler görünüyor.

Şanti, sosyal medyada paylaştığı mesajında, geçen haftanın Gazze için çok zor geçtiğini ve tüm dünyanın Filistin'de yaşananları bilmesini istediğini kaydetti.

Şarkısını İngilizce söyleyen Şanti, Gazze'de yaşanan acıları şu sözlerle ifade ediyor:

"Tamamı acılarla dolu sınırlar içinde yaşıyoruz. Acıyı görmek istiyorsan insanların yüzlerine bak. Sahip olduğunuz tek evden de kovulduğunuzu hayal edin. Bizler canlarımız için dua ederken, onlar evlerimize sahip olmak için dua ediyor. Kız kardeşime bakıyorum. O bunu, eşit şekilde muamele görmediği ve doğduğu yer yüzünden özgürce yaşamasını reddeden bir dünyada büyümeyi hak ediyor mu?"

İsrail'in tehcir politikasıyla karşı karşıya kalan işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Şeyh Cerrah Mahallesi'ne de şarkısında yer veren Şanti, şöyle devam ediyor:

"Bu toprakları işgal etmek istiyorlar ama aklımı işgal etmelerine izin vermeyeceğim. Tek misyonum insanlara sesimizi duyurmak. Bu sözler umarım Şeyh Cerrah için fark yaratabilir. Çünkü aynı şey 1948'de de yaşandı. Dedemler tehcir edildi ve mülteci kampına gitmeye zorlandı. Ama Gazze'de hiçbir şey değişmedi. Bir daha geri dönemediler."

Kaynak: DHA

Sonraki Haber