Macron, Cezayir'de hoş karşılanmadı | Fransa Afrika'da etkinliğini yitiriyor mu?

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Cezayir seyahatinde protestolarla karşılaşması ve unvanının Fransızca yerine İngilizce yazılması, 'Fransa Kuzey Afrika'daki etkinliğini yitiriyor mu?' sorusunu gündeme getirdi. Fransa geçtiğimiz aylarda Mali'deki askeri operasyonlarını da durdurmuştu.

Son Güncelleme:

Sıdal Utkucu-Eren Sakarya

Geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Afrika'nın yüzölçümü olarak en büyük ülkesi ve Avrupa'nın önemli doğalgaz tedarikçisi konumundaki Cezayir'e üç günlük resmi bir ziyarette bulundu. Enerji ve güvenlik gibi bir dizi anlaşmanın imzalandığı bu ziyaret, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.

Cezayir'de halkın protestolarıyla karşılaşan Macron'un, Cezayir devlet başkanlığı sarayında konuşma yaptığı kürsüde de unvanının İngilizce yazılması, 'Cezayir, Fransız kültürünü yavaş yavaş siliyor' yorumlarına neden oldu. Eski bir Fransa sömürgesi olan Cezayir'de Fransızca resmi dil olarak kullanılmasa da hala yaygın olarak konuşuluyor.

Fransa'nın eski sömürgeleriyle hala bazı temasları mevcut. Günümüzde de bu ülkelerle birçok ekonomik ve kültürel bağı bulunan Fransa, yeri geldiğinde eski sömürgelerinde askeri operasyonlar da düzenleyebiliyor.

Cezayir de bu ülkelerden biri. 1954-1962 yıllarında yaşanan iç savaş sonrası Cezayir, Mart 1962'de imzalanan Evian anlaşması ile Fransa'dan bağımsızlığını elde etti. Ancak savaşın hatıraları bugüne kadar gündemden hiç düşmedi.

Cezayir, bu savaşta toplam 1,5 milyon vatandaşının hayatını kaybettiğini savunuyor. Fransa, Cezayir'in iç savaşta yaşadığı kayıplardan ötürü hala resmi bir özür dilemedi. Cezayir tarafı Fransa'nın işkence kamplarında sistematik bir şekilde sayısız insanı öldürdüğünü iddia ediyor. Ayrıca Fransa'nın 1960'lı yılların başında ülkenin güneyinde yaptığı nükleer denemeler sonucunda yol açtığı tahribatın belirlenmesi için bir çalışma yapılması da isteniyor.

Macron, Cezayir iç savaşı sırasında Fransızlar tarafından yaygın olarak işkence yöntemleri kullanıldığını ilk kez Eylül 2018'de resmen kabul etti. Ancak ne o, ne de önceki cumhurbaşkanları, Fransa'nın Afrika ülkesindeki sömürge geçmişinde yaşananlar için bir af diledi.

'TEPKİLERİN KAYNAĞI FRANSA'NIN ÖZÜR DİLEMEMESİ'

Doktora tezini “Ulusal dış politikaların Avrupalılaşması: Ukrayna krizi çerçevesinde Almanya ve Fransa örneği” başlığı altında kaleme alan Doç. Dr. Ömer Uğur, Fransa'nın Cezayir'deki katliamı kabul etmediğini, durumu özürle geçiştirmeye çalıştığını söyledi. Uğur sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cezayir, Fransa'dan geçmişte gerçekleştirmiş olduğu eylemleri kabullenmesini ve bunun karşılığındaki sorumluluğu yüklenmesini bekliyor. Fakat Fransa bu talebi tam anlamıyla gerçekleştirmek istemiyor. Cezayir'deki Fransa tepkilerinin kaynağı bu mesele. Bu nedenle Fransa'nın etkisi azalıyor. Ama Fransa, her halükarda bölgeyi bir arka bahçesi olarak gördüğü için başka bir devletin burada etkin olmasını istemiyor, halihazırda etkinliğini devam ettirmeye çalışıyor."

FRANSA'NIN MALİ'DEN ÇEKİLMESİ

Fransız ordusu, Sahel bölgesi olarak adlandırılan Sahra Çölü'nün hemen altındaki Çad, Nijer, Mali, Burkina Faso gibi ülkelerde de askeri varlığını sürdürüyor. Çad'ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana Fransa ülkede askeri birlik bulundurmaya devam ediyor. Fransa, Çad'ın başkenti N'Djamena'da bulunan bir hava üssünden bölgedeki askeri operasyonları yönetiyor. Hatta burada bulunan Fransız askerleri, Libya ile 1987 yılında yaşanan savaşta Çad güçlerine destek vermişti.

Fransa'nın bir diğer ses getiren askeri operasyonu da Mali'de DAEŞ destekli güçlere karşı gerçekleştirdiği Serval ve Barkhane operasyonlarıydı. Fransa'nın 2013'te başlattığı operasyon, Macron'un geçen yıl Fransa'nın Mali'den çekileceğini açıklaması sonrası komşu ülke Nijer'e kaydırıldı. Fransız ordusu Mali'den geçtiğimiz aylarda tamamen çekildi. 

Mali'deki bir Fransız askeri, Aralık 2015. Fotoğraf: Shutterstock

Fransa sadece sömürgelerine değil, bölgedeki diğer ülkelere de askeri operasyonlar düzenledi. Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin 2011 yılında öldürülmesinden önce çıkan iç savaşa Fransa da dahil oldu. Kaddafi yönetiminin devrilmesini hedefleyen koalisyona katılan Fransa, Rafale ve Mirage 2000 uçakları ile bu ülkeye hava harekatı düzenledi. 

MALİ'DEN ÇEKİLME NE ANLAMA GELİYOR? 

Dr. Ömer Uğur, Fransa'nın son dönemde özellikle Covid-19 pandemisinden kaynaklı süreçle beraber kendi içerisindeki sorunları çözmeye odaklandığı için Afrika'da, özellikle Cezayir ve Mali gibi ülkelerdeki etkinliğini sınırlandırmak durumunda kaldığını belirtti. Bunun bir zaruriyetten kaynakladığına işaret eden Uğur, "Fransa, bölgedeki etkinliğini daha çok Avrupa Birliği'ni (AB) arkasına alarak gerçekleştirmeyi arzuluyordu" şeklinde konuştu. Uğur, bunun hem maliyet, hem de etkinlik açısından Fransa'nın işini daha kolaylaştıracağını ifade etti.

Uğur, "Fakat AB de bu süreçte daha çok Rusya-Ukrayna kriziyle uğraşmak zorunda kaldığından ve ekonomik krizlerle mücadele ettiğinden dolayı Fransa AB'nin gücünü buraya kanalize etmekte yetersiz kaldı" dedi. Uğur son olarak, AB'nin etkisini bölgeye çekemeyen Fransa'nın kendi içerisindeki sorunların da bölgedeki hakimiyetini zedelediğini söyledi.

Ek Kaynaklar: AP, France 24, Le Monde, Time

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber