Birleşik Krallık'ın yeni başbakanı Liz Truss! Peki bu Türkiye için ne anlama geliyor?
Boris Johnson'ın istifasının ardından Birleşik Krallık'ta yeni başbakan Dışişleri Bakanı Liz Truss oldu. Ankara'yla yakın temaslarda da bulunan Truss, ülkenin üçüncü kadın başbakanı olurken kendisini çözmesi gereken önemli sorunlar bekliyor. Peki Truss'ın seçilmesi Türkiye için ne anlama gelmekte?
SIDAL UTKUCU – METİN AKTAŞOĞLU / Peş peşe gelen skandalların ardından istifa eden Boris Johnson'ın ardından Birleşik Krallık yeni başbakanını buldu. Muhafazakar Parti, Johnson kabinesinin Dışişleri Bakanı Liz Truss'ı partinin yeni lideri olarak seçti. Boris Johnson'ı istifaya götüren süreçte görevinden ayrılan eski Maliye Bakanı Rishi Sunak'ı liderlik yarışında geride bırakan Liz Truss, Birleşik Krallık'ın üçüncü kadın başbakanı oldu. Daha önce Downing Sokak, 10 Numara'da Margaret Thatcher ve Theresa May ikamet etmişti.
Peki Liz Truss'ın seçilmesi Türkiye için ne anlama geliyor? Yakın tarihinin ekonomik açıdan en zor dönemlerinden birini yaşayan Birleşik Krallık, Liz Truss'tan ne bekliyor?
TRUSS'I BEKLEYEN 7 SORUN
Uzmanlar Truss'ı bekleyen sorunları 7 maddede özetliyor. Artan hayat pahalılığı, maaşlarından uzun süredir memnun olmayan sağlık çalışanlarının akıbeti, Ukrayna'ya desteğin sürüp sürmeyeceği, Muhafazakar Parti'deki bölünmeler, Brexit sonrası doğan Kuzey İrlanda açmazı, İskoçya'da yeniden yükselen bağımsızlık sesleri ve 2050'ye kadar sıfıra indirilmesi hedeflenen sera gazı salınımında hedefin nasıl tutturulacağı...
Kraliçe tarafından 6 Eylül'de hükümet kurmakla görevlendirilecek olan Liz Truss'ın öncelikli gündem maddeleri bunlar olacak. Ülkede enflasyon son 40 yılın zirvesinde ve yaklaşan kış ile artan enerji fiyatları endişeleri beraberinde getiriyor.
Brexit üzerine çalışmaları bulunan İktisadi Kalkınma Vakfı Kıdemli Uzmanı Şehnaz Dölen, Liz Truss döneminde ilk etapta Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ilişkilerin olumsuz bir yöne doğru ilerlemeyeceği görüşünde.
İki ülke arasında Brexit sonrası en kritik gündem maddelerinden biri de Serbest Ticaret Anlaşması. Dölen, “Serbest Ticaret Anlaşması çerçevesinde hizmetlerin devreye girmesi söz konusuydu. O konu ne kadar hızlı ilerler tam bilemiyorum, çünkü Başbakan, oldukça dolu bir gündemle karşı karşıya kalacak. Birleşik Krallık'ın kendi gündemi fazlasıyla yoğun” yorumunda bulunuyor.
Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mithat Can Baydarol da Liz Truss iktidarında Birleşik Krallık'ın Türkiye politikasında bir değişiklik olmayacağını söylüyor.
'MUHAFAZAKAR PARTİ DE GELSE İŞÇİ PARTİSİ DE GELSE...'
Dr. Baydarol da Serbest Ticaret Anlaşması'na vurgu yaparken şunları dile getiriyor:
“Pek bir şey değişmez diye düşünüyorum. Birleşik Krallık, Brexit ile kendi oyununu oynamaya çalışıyor. Bildiğiniz üzere Brexit sonrası ilk Serbest Ticaret Anlaşması'nı da Türkiye ile yaptılar. Muhafazakar Parti gidip İşçi Partisi gelse bile İngiltere'nin Türkiye'ye karşı bakış açısı değişmez. İngiltere, AB içinde Türkiye'nin en büyük destekçilerindendi.”
Bu çerçevede son dönem, görüşleri destekler nitelikte, iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerlediği bir dönemdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid zirvesinde Başbakan Johnson'la özel olarak görüşmüş, ikili temaslar kapsamında yapılan görüşmenin öncesinde ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve mevkidaşı Liz Truss, 7 Nisan'da Brüksel'de, 23 Haziran'da da Ankara'da bir araya gelmişti.
Bakan Çavuşoğlu, 7 Nisan'da İngiltere'nin ihracat kısıtlamalarını kaldırdığını duyururken TFX Milli Muharip Uçağının motoru konusunun da gündeme geldiğini aktarmıştı.
'GERÇEK MUHAFAZAKAR PLANI OLAN TEK ADAY BENİM' DEMİŞTİ!
O dönemde ikili ilişkiler noktasında görüşüne başvurduğumuz London School of Economics and Political Sciences Avrupa Enstitüsü Çağdaş Türkiye Araştırmaları Kürsüsü Başkanı Profesör Yaprak Gürsoy, Birleşik Krallık'ın dış ilişkilerde hükümetlerin üstünde politikaları olduğunu vurgulamıştı.
Bununla birlikte başbakanlık yarışı sürecinde “Gerçek Muhafazakar ekonomik planı olan tek aday benim” diyen Truss pek çok uzman tarafından şimdiden kendisi gibi enflasyon döneminde göreve gelen Margaret Thatcher ile kıyaslanıyor. Öte yandan Truss, Türkiye'ye sığınmacı gönderme planına dair yaptığı açıklamalarla tepki de çekmişti.
Dölen, Truss'ın o dönem sarfettiği bu sözler hakkında ise “Mülteciler konusundaki tavrını bekleyip görmek gerekecek. O sözlerin seçim sürecinde propaganda amacıyla söylenmiş sözler olduğu kanaatindeyim. Ne kadar hayata geçip geçemeyeceğini kestiremeyiz. Bu konuda şimdiden bir şey söylemek pek doğru değil ancak Türkiye ile ilişkilerde ilk etapta çok olumsuzluk olmasını beklemiyorum” ifadelerini kullanıyor.
Kaynak: Web Özel