Beğenmeyen baskın yapıyor! ABD, Irak, şimdi de Brezilya...
Brezilya'da Bolsonaro destekçileri Kongre, Yüksek Mahkeme ve Başkanlık Sarayı'na baskın düzenledi. Gözler eski devlet başkanına çevrilirken akıllara ABD'de yaşanan Kongre Baskını ve Irak'ta Es-Sadr destekçilerinin protestoları geldi. Peki bu olaylar neden yaşanıyor?
Güney Amerika'nın en büyük ülkesi olan Brezilya'da devlet başkanının belirlendiği seçimi 30 Ekim 2022'de düzenlenen ikinci turda, geçmişte de ülkeyi iki dönem yönetmiş olan solcu lider Lula kazandı. Bu, Jair Bolsonaro döneminin sona ermesi anlamına geliyordu. Bazı Bolsonaro fanatikleri, sandıktan çıkan yenilgiyi bir türlü hazmededi ve eylemlere başladı. Sonuçlar açıklandıktan sonra ülkenin dört bir yanında otoyol kapatma eylemleri yapan Bolsonaro destekçileri orduyu da “göreve” çağırıyordu.
Cumhuriyetin ilanının 123. yıl dönümü olan 15 Kasım'da başkent Brasilia, Sao Paulo, Rio de Janeiro, Recife ve Belen'de eylemler yapan ve orduyu müdahaleye davet eden göstericiler 1 Ocak'ta Lula'nın yemin ederek görevine resmen başlamasıyla yine ayaklandı. 8 Ocak günü Lula'nın “faşist fanatikler” olarak adlandırdığı eylemciler Ulusal Kongre'yi Yüksek Mahkeme'yi ve Devlet Başkanlığı Sarayı'nı bastı, ortalığı yerle bir etti.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz İnacio Lula da Silva müdahale emri verince 150 gösterici gözaltına alınırken destekçiler de binalardan çıkarıldı.
BOLSONARO SORUMLULUK KABUL ETMEDİ
Eylemcilerin “kanun gücüyle cezalandırılacağını” dile getiren Lula, Bolsonaro'ya işaret ederken “Eski devlet başkanının (Bolsonaro) birkaç konuşmasının buna yol açtığı biliniyor. Bu da onun ve onu destekleyen yanlılarının sorumluluğudur” ifadelerini kullandı. Bolsonaro ise suçlamaları kabul etmiyor. Siyasi geleneklere aykırı bir şekilde devir teslim töreni gerçekleştirmeyen Bolsonaro, Twitter'dan göstericileri tasvip etmediğini ifade ederken “Bugün olduğu gibi, 2013 ve 2017'de solun uyguladığı vandalizm ve kamu binalarına yönelik işgaller bu kuralın dışındadır” dedi.
Bolsonaro'nun müttefiki olarak bilinen Federal Bölge Güvenlik Bakanı Anderson Torres baskında ihmali olduğu gerekçesiyle görevinden azledildi. Yaşanan bu skandal akıllara yakın geçmişte yaşanan benzer iki olayı getirdi.
AKILLARA HEMEN ABD GELDİ!
Bunlardan en çok akılda kalanı muhtemelen ABD'de yaşanan Kongre Baskını'ydı. Bir grup Donald Trump destekçisi, başkanın 2020'de seçimi Joe Biden'a kaybetmesini kabullenememiş ve 6 Ocak 2021'de Capitol olarak da bilinen ABD Kongre Binası'nı basmıştı. Dünyanın şaşkınlıkla izlediği olaylarda çok sayıda isyancı ve polis yaralanırken yaklaşık 1000 kişi farklı cezalara çarptırıldı. Olaylar sırasında 5 kişi yaşamını yitirdi.
Kongre Binası'na yaklaşık 2 bin kişi girmeyi başarırken spot ışıkları Donald Trump'a çevrilmişti. Trump, yaşananları tasvip etmediğini dile getirse de olay sonrasında görülen davalar ve yapılan açıklamalar, olayları Beyaz Saray'dan takip eden Trump'ın imkanı olmasına rağmen saldırıları durdurmak için hiçbir şey yapmadığını öne sürüyor. O dönemde Trump'ı destekleyen Cumhuriyetçiler'in bir kısmı, eski başkandan desteğini net bir şekilde çektiğini açıkladı.
Yaşanan bu olay, Donald Trump'ın olası bir 2024 adaylığının önündeki en büyük soru işaretlerinden biri olarak gösterilmekte. Rio de Janeiro'daki düşünce kuruluşu Igarapé Enstitüsü'nün kurucu ortağı Robert Muggah şunları da ekliyordu:
“Kongre'yi, Yüksek Mahkeme'yi ve Başkanlık Sarayı'nı basan Brezilyalı aşırı sağcı çetelerin 6 Ocak'ta Capitol ayaklanmasıyla benzerlikleri tesadüf değil. MAGA muadilleri gibi, Bolsonaro destekçileri de yıllardır, çoğu ABD'deki aşırı sağcı anlatılara göre modellenmiş, sürekli bir yanlış bilgi ve dezenformasyon diyeti ile beslendi.”
Türkiye, Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla hem ABD'de hem de Brezilya'da yaşanan şiddet eylemlerini kınamıştı.
BENZER BİR ÖRNEK DE IRAK'TAN
Irak'ta ise 2022 yazı büyük gerilimlere sahne olmuş, komşuda ise ülkenin önemli siyasi ve dini liderlerinden Mukteda es-Sadr'ın destekçileri, hükümet binaları ve yabancı temsilciliklerin yer aldığı korunaklı Yeşil Bölge'deki Başkanlık Sarayı'nı basmıştı. Ağustos ayının sonlarına doğru siyasetten tamamen çekildiğini açıklayan Es-Sadr'ın destekçileri, oturma eylemlerini baskına dönüştürürken Es-Sadr'ın çağrısıyla kısa sürede eylemlerini noktaladılar.
Şii liderin partisi Ekim 2021'de gerçekleşen seçimde ilk sırayı almış ve 73 milletvekiline ulaşmıştı. Ancak 73 sayısı hükümet kurmak için yeterli değildi. Yaşanan anlaşmazlıklar, kötü giden ekonomi ve mezhep ayrılıkları sağlıklı bir şekilde hükümet kurulmasını engelliyordu. Es-Sadr erken seçim talebinde bulunsa da sonuç alınamayınca siyasetten çekildi. Halk sokaklara döküldü. Çatışmalara ve can kayıplarına da yol açan tüm gerilimlerin ardından Es-Sadr, iç savaş tehlikesini görerek eylemcilere durmaları çağrısında bulundu. Ve Es-Sadr destekçilerinin de karşı çıktığı Muhammed Şiya es-Sudani, 27 Ekim 2022'de başbakanlık koltuğuna oturdu.
Kaynaklar: Reuters, The New York Times, Euronews, The Washington Post
Kaynak: Web Özel