Avrupa, Çin ile ABD arasında arabulucu mu? | 'Birlik bir ekonomik travma daha istemez'

Çin-ABD ilişkilerindeki gerginlik malum... ABD, Çin'in Rusya'ya silah tedarik etmeyi düşündüğü iddiasıyla AB'ye önlem alma çağrısı yapıyor ancak AB bu meseleye temkinli yaklaşıyor. Peki AB'nin bu tavrı, birliğin iki ülke arasındaki gerilimde bir arabulucu görevi görmesini sağlar mı?

Son Güncelleme:

ABD'nin Çin'in Rusya'ya silah tedarik edeceği yönünde istihbarat edindiği gerekçesiyle AB'ye bu konuda harekete geçme çağrısı, birlikten henüz net bir karşılık görmüş değil. ABD, bu konuda Çin'e karşı bir an önce yaptırımlar devreye sokmak istiyor ancak AB “O kadar da hızlı değil” diyor. ABD'nin Çin'le giderek artan gerginliği ve AB'nin Çin'le ticari ilişkileri göz önüne alındığında “Birlik, iki taraf arasında bir arabuluculuk görevi mi görüyor?” sorusu akıllara geliyor.

Çin-AB-ABD ilişkileri meselesi çok yönlü bir konu. Taraflar arasındaki ilişkiler farklı sektörlerde ve alanlarda ele alındığında ortaya çok karmaşık tablolar çıkabiliyor. Ancak AB ve ABD liderleri arasında son dönemde hayata geçirilen görüşmeler ve liderlerin açıklaması üç tarafın arasındaki ilişkilere dair yeni fikirler sunuyor. O da öncelikli olarak gözlerin Çin-Rusya ilişkisine, yani dördüncü bir tarafa dönmesine neden oluyor.

Rusya'yla çok yakın ilişkileri bulunan Çin, savaşın başından beri Batı'yla Rusya arasında dengeli bir politika izlemeye çalışıyor. Fotoğraf: Reuters 

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Joe Biden'la Washington'da bir araya geldi. Görüşmede ikili ilişkiler masaya yatırıldı. AB'li yetkililer, Çin'den gelecek daha büyük tehditlere karşı müttefiklerin ortak bir cephe oluşturması gerektiğini dile getirdi. Görüşmede ABD'li yetkililer, hem AB tarafını Pekin yönetimi konusunda uyardı, hem de ticari anlaşmazlıkları çözeceği yönünde AB'ye taahhütte bulundu.

Uyarılarla ilgili meselenin başında ise, son dönemde oldukça gündeme gelen Çin'in Rusya'ya silah tedarik etme ihtimali yer alıyor. ABD istihbaratı, Çin'in Rusya-Ukrayna savaşından ötürü Rusya'ya silah tedarik etmeyi düşündüğüne dair istihbarat edindiklerini dile getiriyor.

SAVAŞTAN SONRA ÇİN-AB İLİŞKİSİ

George W. Bush yönetiminde ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşleri'nde görev alan Heather Conley, ABD'nin AB'yi ikna çabalarına ilişkin değerlendirmesinde, “Avrupalılar Rusya yaptırımlarından ötürü halihazırda derin bir ekonomik travma yaşıyor. Çin'le de aynı şeyi yaşamayı hayal dahi edemezler” demekte.

AB-Çin ilişkilerinde öncelikle bakılması gereken yerlerden biri Almanya. Almanya, Avrupa'nın en büyük ekonomisi ve Çin de son 7 senedir Almanya'nın en büyük ticaret ortağı. Her ne kadar bazı Alman akademisyenler ve politikacılar, sosyal ve siyasi özgürlükler konusundaki kesin görüş farklılıklarından ötürü iki ülkenin bazı alanlarda birbirine bağımlılığından endişe duyduklarını ifade etseler de Almanya ve Çin arasındaki ticaret geçen sene rekor seviyede yükseldi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Çin'in Rusya'ya silah göndermesinin "sonuçları" olacağını söylüyor ancak Pekin'in bunu yapmaktan kaçınacağı konusunda da oldukça iyimser. Scholz, Pekin'e, Rusya'ya silah göndermek yerine, Moskova'daki etkisini Rusya'nın birliklerini Ukrayna'dan çekmesi yönünde kullanma çağrısı yaptı.

“GÖZLEMLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Ursula von der Leyen ise, Washington'daki temaslarından önce Çin'in Rusya'ya silah tedarik etme ihtimaline ilişkin yaptığı değerlendirmede, Çin'in savaşın doğal bir tarafı olmadığına dikkat çekmişti. Von der Leyen, “Spesifik bir temel bağlamında belgeler görmeniz lazım” demiş ve 6 Şubat 2022'de Xi ile Putin arasında imzalanan işbirliği anlaşmasına işaret etmişti. “Bu temel de Ukrayna savaşından önce Çin'in sınırsız dostluk işbirliği çerçevesinde Rusya'nın yanında yer alması” ifadelerini kullanan Von der Leyen, “Tabii ki prensiplere bakacağız ama Çin'in seçtiği taraf bağlamında da gözlemlerimizi yapacağız” diye konuşmuştu.

Bu noktada Von der Leyen'in Ocak'ta Davos Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmayı da hatırlamakta fayda var. Von der Leyen, “AB, Çin riskini azaltmak istiyor, Çin'le bağları kesmek değil” demişti. Ancak, AB'nin Çin politikasının görece sertleştiğine dair işaretler mevcut. AB'li yetkililer son haftalarda Pekin yönetiminin Rusya'ya silah tedariki konusundaki “kırmızı çizgilerini aşmaları halinde” Çin'e karşı uygulanabilecek yaptırımların sinyallerini veriyor.

Bu sinyallere bir örnek ise yine Almanya'dan. Almanya İçişleri'nden yapılan açıklamada, Huawei ve ZTE gibi Çinli şirketlerin ülkenin telekom sisteminin bazı alanlarına dahlini yasaklamayı düşünüldüğü vurgulandı. Ancak birçok AB ülkesi karlı Çin pazarından çekilme konusunda tereddüt etmekte. Bu durum da Çin'in büyüyen ekonomik ve askeri gücünün nasıl ele alınacağı konusunda ABD ile Avrupa ülkeleri arasında bazı anlaşmazlıkların gündeme gelmesine neden olmakta.

Kaynaklar: Reuters, AP, Politico

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber