Afganistan fiyaskosu Joe Biden hükümeti ve ABD için ne anlama geliyor?

ABD, Afganistan'dan resmen çıkarken Taliban büyük bir süratle tüm ülkeye hakim oldu, sonunda da rahatlıkla başkent Kabil'e girdi. Peki 20 yıllık işgal sürecinin ardından ABD'nin çekilme kararı Biden hükümeti için ne anlama geliyor? Bu fiyaskonun faturası kime çıkar?

Son Güncelleme:

ABD Başkanı Joe Biden, göreve geldiği günden bu yana özellikle dış politikada Donald Trump'ın takındığı durumun tam tersi bir pozisyonda yer almaya özen gösterirken yardımcılığını yaptığı Barack Obama'nın döneminde net bir şekilde konuşulan “Irak ve Afganistan'dan çıkış” planına da -kendi ajandasına göre- başarıyla nokta koymak üzere.

Peki Afganistan'dan çıkış Joe Biden ve Demokratlar'ın iktidarı için ne anlama geliyor? Bu başarısızlık kimin? Afganistan örneği ne değiştirir?

'BIDEN ABD'NİN ETKİSİNİN ARTACAĞINI SÖYLÜYORDU'

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Emre Erdoğan yanıtladı. Prof. Erdoğan, “Biden, uluslararası alanda, küresel çapta ABD'nin etkisinin artacağını açıkça söylüyor. Öteki taraftan Donald Trump'ın, Suriye'nin kuzeyi ve Kuzey Irak'tan çekilme planını da ters yüz etti” hatırlatmasında bulunuyor.

“Biden'ın batık savaşlardan çekilmek istediğini düşünüyorum. Afganistan bir yere gitmiyordu” diyen Profesör Erdoğan'ın bu görüşünü destekleyen durum ise aslında yaşanan süreç oldu.

ABD basınında Başkan Biden'ın danışmanlarının süratli çözülme nedeniyle şoke olduklarına ilişkin haberler de yer almakta. Öte yandan Pentagon'dan gelen istihbaratlar da Taliban'ın Kabil'e 30 ila 90 gün içinde gireceği yönündeydi. Bu tahminin üzerinden bir hafta bile geçmeden Taliban, Kabil'e elini kolunu sallaya sallaya, herhangi bir direnişle karşılaşmadan girdi.

Aynı zamanda İngiliz basınında da konuyu değerlendiren uzmanlar, ABD'deki meslektaşları gibi şu görüşü vurguluyor: “ABD, Birleşik Krallık ve NATO, 20 yıldır Afgan ordusunu eğitmek için uğraşıyordu. Bu kadar hızlı bir dağılma nasıl yaşandı?” 

'SURİYE'DE DE KUZEY IRAK'TA DA AYNISI YAŞANDI'

“ABD'nin ve Demokratlar'ın 'Yerel güçlerle hareket edin' projesi de boşa düşüyor” diyen Profesör Emre Erdoğan şu tespitte bulunuyor:

“Suriye'de aynısı yaşandı, Kuzey Irak'ta aynısı yaşandı şimdi de Afganistan'da aynı durum yaşandı. 'Kabile politikasından' bir demokrasi, bir denge yaratma planı her zaman durumu daha da kötüye götürdü.”

Profesör Erdoğan, Biden'ın bu hamlesinin daha çok bir iç siyaset hamlesi olarak görülmesi gerektiğini söylerken Demokratlar'ın tabanında olumsuz bir etki yaratacağını düşünmüyor:

“Oraya 'demokrasi' götürmek zaten Cumhuriyetçi bir projeydi. Ne kadar Barack Obama takip etse de bu George W. Bush'un projesiydi. Artık ABD burada daha fazla zaiyat vermek istemiyor.”

Cumhuriyetçiler'in daha fazla müdahale taraftarı olduğunu Demokratlar'ın ise daha izolasyonalist baktıklarını hatırlatan Prof. Erdoğan, aynı zamanda Biden'ın dış politikasını samimi bulmadığını da aktarıyor.

ABD'NİN ODAĞI DEĞİŞİYOR

“İşine gelen yerde demokrasi götürme jargonunu kullanacak. İşine gelmediği yerde de demokrasiden vazgeçip güvenlilikten bahsedecek” diyen Prof. Erdoğan, odak değişikliğinin de altını çiziyor:

“Afganistan'da ya da başka coğrafyalarda bataklığa saplanmış bir ABD yerine Paris İklim Anlaşması'nı zorlayan Transatlantik merkezli -yani Fransa ve Almanya'yla dost ilişkiler kuran- bir ABD ve enerjisi varsa bunu Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de ve Güney Amerika'da sarfedecek bir ABD görüyorum.”

Afgan güçlerini eğitmek ve silahlandırmak için 2001'den bu yana yapılan yaklaşık 83 milyar dolarlık harcamanın bir fiyaskoya dönüştüğü vurgulanırken Joe Biden, topu Donald Trump'a da atıyor. Biden şöyle diyordu:

“Selefimin yaptığı ve Taliban'ı 2001 yılından bu yana askeri olarak en güçlü konuma getiren ve ABD kuvvetlerine 1 Mayıs 2021'e kadar süre tanıyan bir anlaşmayı devraldım.”

ABD, arkasında Saygon'dan çıkar gibi bir görüntü bırakarak ülkeyi terk etti. Ancak ne yıl 1975 ne de olay Vietnam'da geçiyor. ABD'nin son dönemdeki çıkışları hiç iyi sonuçlanmadı.

'BU REJİM TERÖR İHRAÇ EDEBİLİR'

“Küresel anlamda ülkenin Taliban'a bırakılmış olması bir sorun” diyen Prof. Emre Erdoğan şöyle hatırlatıyor:

“Kadının toplumsal rolü üzerine kabul edilemez görüşleri bulunan baskıcı bir rejimden söz ediyoruz. Bu rejim terör ihraç edebilir. Buradaki uyuşturucu hattının boyutu aşikar. El-Kaide'nin yeniden güçlenmesine neden olabilir.”

ABD'nin Irak macerasının DEAŞ'ı doğurduğunun altını çizen Prof. Erdoğan, “ABD'nin Suriye'deki tavrı Irak'ı da Suriye'yi de tüm bölgeyi de etkiledi” diyor ve bu boşlukta Çin ve Rusya gibi müdahale konusunda Kongre baskısı yaşamayacak ülkelerin potansiyel müdahalelerinin yaratabileceği etkiden söz ediyor.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber