ABD, Balkanlar'da ne planlıyor? 'Biden söylemişti...'

Yunan basını, ABD'nin Dedeağaç Limanı'nı büyütmeyi planladığını öne sürdü. Ancak bu gelişmelerin ABD'nin Balkanlar planı çerçevesinde yaşandığı fikri de dile getiriliyor. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Başkan Joe Biden'ın verdiği sinyaller doğrultusunda ABD'nin asıl planı ne?

Son Güncelleme:

SIDAL UTKUCU – METİN AKTAŞOĞLU

Son zamanlarda ABD ile Yunanistan arasındaki askeri yakınlaşma dikkat çekerken Yunan basınında ABD'nin Dedeağaç Limanı'nı büyüteceği yönünde haberler yer alıyor. Bununla kalmayıp Kavala Limanı'nı da değerlendirmeyi ve söz konusu iki kritik liman arasında bir tren yolu yapmayı planladığı öne sürülen ABD'nin, bu hamleleri farklı yorumları da beraberinde getiriyor.

Bu yorumların en başında ise Dedeağaç'ın adeta ABD'nin Balkanlar'a çıkış noktası olacağı değerlendirmesi geliyor. Ukrayna savaşının başlamasıyla Boğazlar'a alternatif olması hedeflendiği iddia edilen Dedeağaç Limanı ile ABD ve NATO'nun Bulgaristan, Romanya ve hatta Polonya'ya kadar asker ve teçhizat ulaştırılabileceği ön görülüyor.

Böylece hem NATO'nun doğu sınırında bir altyapı ağı kurulacak hem de ABD'nin Balkanlar üzerindeki etkisi artırılmış olacak. Peki ABD'nin Balkan politikasının temellerinde hangi düşünceler yatıyor? ABD'nin son dönemde Yunanistan üzerinden yaptığı hamleler ne anlama geliyor?

ÇARPICI 1950'LER HATIRLATMASI

1995-1998 yılları arasında Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi olarak görev yapan Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, “ABD'nin bu hamlelerini dünyada Doğu-Batı arasında son zamanlarda yaşanmakta olan gerginlikler çerçevesinde ve ateşli çatışma ortamında değerlendirmekte fayda var” ifadelerini kullanıyor.

Batı, 1950'li yıllarda SSCB'yi güneyden çevrelemek için Türkiye'nin öncülüğünde Bled Anlaşması'nı imzalamıştı. Bled Anlaşması Türkiye, Yunanistan ve Yugoslayva arasında yapılan bir anlaşmaydı ve temel amacı NATO'nun kuruluşuyla birlikte bu üç ülkenin SSCB'nin güneyden kuşatılmasına yardımcı olmalarıydı” hatırlatmasında bulunan Uluçevik, bugün ise Türkiye'nin Rusya'ya karşı daha dengeli bir konumda olduğunun altını çiziyor ve ABD ile Yunanistan'ın yakınlaşmasını bu noktadan değerlendiriyor:

“Yani, Dedeağaç'a yapılan bu ABD yığınağının başlıca hedefinin Türkiye olduğunu söylemek bence yanlış. Rusya'nın güneyden kuşatılmasını ABD'nin genel Balkanlar politikası çerçevesinde düşünmek gerekir. Tabii Yunanistan, bunu Türkiye'ye karşı tarihten gelen husumetinin yansıması olan kontrollü gerginlik politikasının uygulanmasında kullanmak isteyecektir.”

Prof. Dr. Hasan Ünal da “Teorik olarak bunların hepsi Rusya'yı Karadeniz'e sıkıştırma planının bir parçası. Yani ABD'nin Dedeağaç'tan Polonya'ya ve Baltık ülkelerine kadar geniş bir coğrafyada bir hat kurması olarak düşünülebilir” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Fakat Yunanistan, ülkedeki Amerikan yığınağının Türkiye'ye karşı kendisine bir koruma sağlayacağını düşündüğü için bu adımlar Yunanistan'ı 'şımartıyor' ve büyük bir rahatsızlığa sebebiyet veriyor.”

Söz konusu durumun Türkiye açısından haklı bir rahatsızlığa da sebep olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “ABD'nin Yunanistan'da yaptıkları Türkiye açısından bir kışkırtmaya dönüştü” ifadelerini de kullanmakta.

Bunların yanı sıra 2021 sonbaharından bu yana Balkanlar'da (özellikle Kosova ve Bosna Hersek'te) yaşanan gerginlikler, nihayetinde patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı ve ABD'nin bu süreçte yaptığı hamleler akıllara Soğuk Savaş sonrasından ve Yugoslavya'nın dağılmasından bu yana ABD'nin Balkanlar'daki makro hedeflerini de getiriyor.

'BIDEN GELİRKEN SÖYLEMİŞTİ...'

Emekli Büyükelçi Uluçevik, “Biden iktidara gelirken yaptığı açıklamalarda NATO'nun ve Transatlantik ittifakının güçlendirilmesinden yana olduğunu söylüyordu. Balkan politikalarını da bu çabanın bir parçası olarak yorumlamak lazım” derken ABD'nin hem belirgin Sırbistan-Rusya ittifakına karşı denge sağlamak hem de Romanya ve Bulgaristan üzerinden Karadeniz'de de söz sahibi olmak istediğini ifade ediyor. Uluçevik ayrıca bu hamlelerin Bosna Hersek'teki durumu da ciddileştirebileceğini aktarıyor.

“Yugoslavya'nın dağılması sürecinde, NATO ilk defa bu bölgede silah kullandı. ABD, o dönem Balkanlar'a yerleşti” hatırlatmasını yapan Prof. Dr. Ünal ise “ABD, Balkanlar'ın Atlantik sistemine dahil olması hedefini büyük ölçüde gerçekleştirmiş durumda. Bu varlığa rağmen hassas bir takım dengeler oluştu. Bu dengelerin toptan değişmesini ABD'de de istemeyecektir” diyor ve ekliyor:

“Ciddi bir anlaşmazlıkta, bölgede çok hassas dengeler üzerine kurulmuş istikrar ortamı dağılır, ABD'nin bunları hesaba kattığı kanaatindeyim.”

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber