5 soru 5 cevap: Çin'de aynı lider, yeni evre... Xi'nin 3. dönemi
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in pazar günü başlayan Ulusal Kongre'de parti sekreterliğinin üçüncü dönemine başlaması bekleniyor. Peki iki dönem başkanlık kuralının 2018'de değiştiği Çin'de iç siyaseti ne bekliyor? Yeni dönemde Batı, Çin ile arasına mesafe koyar mı?
Çin'de son 5 yılın en önemli siyasi etkinliği 16 Ekim'de başladı. Devlet Başkanı Xi Jinping'in, bir hafta sürecek Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi'nde üçüncü dönem genel sekreterliğe başlaması bekleniyor. Ülke tarihinde ilk kez bir liderin ülkede üçüncü döneme başlayacak olması Xi'ye Çin'in ve hatta dünyanın 'en güçlü adamı' benzetmesi yapılmasına neden oluyor.
Çin'de tansiyon belki de hiç olmadığı kadar yüksek. Normal şartlarda bir önceki kongrede Xi'nin halefinin az çok öne çıkması beklenirdi ancak mevcut durumda Xi'nin bir halefi yok. Parti içindeki yaşlı ve kıdemli isimlerin Xi'nin 3. dönemine sıcak bakmadığı yönünde iddialar söz konusu. Hatta Xi hakkında geçtiğimiz günlerde darbeyle görevden alındığına dair söylentiler bile yayıldı. Kongrenin başlamasından çok kısa süre önce de başkent Pekin'de eşine az rastlanır bir protesto yaşandı. Çin için hayli şaşırtıcı olan bu protestoda göstericiler, dövizde Çin'in sıfır Covid-19 vakası politikasını eleştiren ifadelere yer verdi, halkı greve çağırdı ve "Köle değil, vatandaş olmak istiyoruz" ifadelerine yer verdi. Peki tüm bu yaşananlar ve Xi'nin üçüncü dönemine başlaması ne anlama geliyor?
1. Xİ, 2012'DEN BU YANA ÇİNDE NE DEĞİŞTİRDİ?
ANKASAM Asya-Pasifik Uzmanı Dr. Cenk Tamer, “Xi dönemi, her şeyden önce Çin’in özgüvenini arttıran, dış politikada ülkeyi ön plana çıkaran ve dolayısıyla Çin’i küresel güç statüsüne ulaştıran bir dönem olarak yorumlanabilir” demekte.
Tamer, Xi döneminde içeride ve dışarıda izlenen ekonomi politikalarıyla en temelde Çin halkına ve sonrasında da yakın çevresinden başlamak üzere bölgesel ve küresel düzeyde refah getiren bir siyasetten bahsedilebileceğine işaret ediyor. “Bu da bölgesel ve küresel işbirliklerini hızlandırmıştır” diyen Tamer, Xi'nin dışarıda yumuşak güç kullanan barışçıl bir Çin imajı oluşturmaya çalıştığına vurgu yapıyor. Tamer, “Bu imajına rağmen Covid-19 salgını, Afganistan sorunu, Rusya-Ukrayna savaşı ve Tayvan kriziyle birlikte Çin, ciddi bir ikilemle karşı karşıya kalmıştır” ifadelerine yer veriyor.
2. Xİ'NİN ÜÇÜNCÜ DÖNEM SEÇİLMESİ İÇ SİYASET İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu “Çin'de artık Xi'nin 'tek adam' olması pekişecek” değerlendirmesini yapıyor. Oğuzlu, Çin'de siyasetin merkezileşmesi pratiğinin güçlendiğine ve güçleneceğine dikkat çekiyor.
Dr. Tamer ise, Çin tarihinde bakıldığında süreklilik ve istikrardan bahsedilebileceğinin altını çizerek, “Çin’in mevcut iç siyasi anlayışında herhangi bir sapma beklenmemekte. Dolayısıyla istikrarlı ortamın devam edeceği öngörülebilir” diyor.
3. Xİ'NİN POLİTİK GÜCÜNÜN ARTIŞININ ARDINDA NE YATIYOR?
Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, Xi'nin yolsuzluğa karşı mücadele veriyor kisvesi altında olası rakiplerini siyaset sahnesinden sildiğine dair iddialara değiniyor. Xi'nin Mao'nun (Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu) günümüzdeki temsilcisi olduğu yönünde bir kanaat bulunduğunu belirten Oğuzlu, “Xi, Mao'nun yönetim tarzını, ideolojik takıntılarını, hayata bakışını kendine örnek almış gibi bir siyasetçi. Bir de Covid-19'un ortaya çıkışından aşıların bulunmasına kadar geçen dönemde Xi süreci çok iyi yönetti” değerlendirmesini yapıyor.
4. Xİ'NİN ÜÇÜNCÜ DÖNEMİNDE ÇİN'İN DIŞ SİYASETİNİ NE BEKLİYOR?
Dr. Cenk Tamer'e göre yeni dönemde Çin'in dış siyasetini çok zor bir sürecin beklediğini söylemek mümkün. “ABD’nin son Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde de görüleceği üzere Çin’i sınırlandırma politikalarına yönelmesi, Pekin’i de daha güvenlikçi ve caydırıcı politikalara yönlendirebilir” yorumunu yapan Tamer, Çin’in bu dengeyi sağlamasının zor olabileceğini dile getiriyor. “Diğer taraftan, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Tayvan krizinden dersler çıkardığı düşünülen Çin’in, diplomasi kapısını açık tutacağı da söylenebilir. Bu bağlamda Pekin, Asya ve hatta Avrupa’yla işbirliği yoluyla ABD’nin kuşatma politikalarına yanıt verebilir” diyor.
5. Xİ'NİN ÖMÜR BOYU YÖNETİMDE KALACAĞINI DÜŞÜNDÜRTMESİ, BATI'NIN ÇİN'E MESAFE KOYMASINA NEDEN OLUR MU?
Prof. Oğuzlu, bunun mümkün olduğunu belirterek, Xi'nin bakış açısını şu ifadelerle açıklıyor:
“Xi, Batı ile gerçekleştirilecek serbest piyasa odaklı ilişkilerin ekonomiyle sınırlı kalmayacağını, Avrupa'nın değerleri ve ideolojilerinin de Çin'e gireceğini düşünüyor. Batı'nın yapmaya çalıştığının da ÇKP'nin meşruiyetini sorgulatmak olduğu kanaatinde. Dolayısıyla ülkesini dışarıdan gelecek zararlara karşı bütün enstrümanlarla korumaya çalışıyor. Teknolojiye hükmetmeye, kapitalist sınıfı kontrol altına almaya ve bürokrasideki yönetimi tek elde toplamaya çalışması hep bu nedenden ötürü.”
Kaynak: Web Özel