Pelosi'nin ziyaretinden sonra hamle sırası Çin'de | Askeri mi, ekonomik mi?

Çin, kendi topraklarının bir parçası olarak gördüğü Tayvan'a ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'nin ziyaretini egemenliğine bir müdahale olarak görüyor. Dünyayı karıştıran bu ziyaretin ardından hamle sırası şimdi Çin'de.

Son Güncelleme:

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Asya turu kapsamında önceki gün Tayvan'a gitti ve adada bir dizi kritik temas gerçekleştirdi. Pelosi'nin, Çin'in bağımsızlığını tanımadığı ve kendi topraklarının bir parçası olarak gördüğü Tayvan'a ziyaretine Çin'den egemenliğine ve iç işlerine müdahale edildiği gerekçesiyle çok sert tepkiler geldi.

Çin'in kendisi için böylesi hassas bir meseleye sadece sert söylemlerle tepki vermesi beklenmiyor. Şimdi hamle sırası Çin'de. Peki Çin, ABD ve Tayvan özelinde ne gibi yaptırımlar hayata geçirebilir? Çin'in elinde hangi kartlar var? Tayvan'a silahlı müdahale ihtimali masada mı?

TAYVAN ÇİN'İN KIRMIZI ÇİZGİSİ

Ziyaret öncesinde ve sonrasında çok sert çok açıklamalar yapan Çin yönetimi, halihazırda bazı adımlar atmaya başladı. Çin ordusu, dün bölgede hava ve deniz tatbikatı başlattığını duyurarak, Tayvan'ın doğusundaki açıklarda konvansiyonel füzelerini test ettiğini açıkladı. 

Öte yandan, Çin Tayvan'a ekonomik yaptırımlara da başladı. Çin, Tayvan'a doğal kum ihracatını durdurduğunu, ayrıca Tayvan'dan turunçgil ve istavrit balığı ithalatını da askıya aldığını ilan etti.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Prof. Dr. Seriye Sezen, Çin’e Tayvan’dan ciddi bir sermaye akışı olduğuna işaret etti. Tayvan’ın en önemli ihracat gelirinin de Çin kaynaklı olduğunu anımsatan Sezen, Tayvan’ın Pasifik’e açılan coğrafi konumunun Çin için önemli olduğunu dile getirdi.

Nancy Pelosi, Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile Taipei kentinde bir araya geldi. Fotoğraf: Reuters

Sezen, “Pelosi’nin ziyareti öncesinde Çin’in güç kullanmayı işaret eden sert tepkilerinin bir anlamda şimdilik boşa çıktığı düşünülebilir. Ama çatışmadan kaçınan Çin’in kendi çıkarları açısından uygun olanı yaptığı; asıl boşa çıkanın, Çin’i çatışmaya, işgalci ülke konumuna çekmeye zorlayan ABD’nin beklentisi olduğu da pekala düşünülebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Sezen, Çin'in uzun vadeli düşündüğüne, anlık, duygusal kararlarla eyleme geçen bir devlet olmadığına vurgu yaparak, Çin'in ABD ile yaptığı mutabakatın ihlal edildiğini savunduğunu aktardı. “Çin’in bu ihlalin karşılığını uzun vadeye yayarak, olasılıkla konu kamuoyunun gündeminden düştükten sonra, farklı politikalarla uygulamaya koyması öngörülebilir” diyen Sezen ancak iç kamuoyunu yatıştırmaya yönelik kısa vadeli tepkilerin de gündeme geleceğini dile getirdi.

'ÇİN ZOR BİR SEÇİMLE KARŞI KARŞIYA'

Çin'in zor bir seçimle karşı karşıya olduğunu kaydeden Sezen, sözlerine şöyle devam etti:

Hem uluslararası alanda 'tehditleri boşa çıkan' bir ülke imajını silecek, hem iç kamuoyunu tatmin edecek hem de uzun vadeli hedeflerini akamete uğratmayacak türde bir tepki vermek zorunda. Aksi takdirde ulusal ve uluslararası alanda durumu sineye çeken bir ülke olacaktır.

Çin'in mevcut iç ekonomik ve siyasi sorunları ile uzun vadeli hedefleri dikkate alındığında, kendisinin askeri müdahale olasılığını güçlü bir seçenek olarak görmediğini vurgulayan Sezen, “Bunun yerine ekonomik-ticari yaptırımlar ile uluslararası alanda ABD-Çin arasındaki mutabakatın ihlalini ön plana çıkararak, 'mağdur' ülke olduğunu işleyebilir” ifadelerine yer verdi. 

“ABD PANİKLE GÜCÜMÜZÜ GÖSTERELİM TAVRINA GİRDİ”

İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ise, ziyaretin ardında Çin'in son yıllardaki özgüvenli ve iddialı yaklaşımlarının, ABD'ye Çin'in kendisiyle arasındaki makasın daraldığını düşündürtmesinin yattığını kaydetti. Oğuzlu, “Bunun paniğiyle gücümüzü gösterelim tavrına girdiler. ABD, Çin'in yükselişinden rahatsız olan ülkeleri bir araya getirmeyi, Çin'i hata yapmaya zorlamayı ve Çin'e dair olumsuz imajı arttırmayı amaçlıyor” diye konuştu.

Ülke yönetiminin gelecek beş yılının belirleneceği Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Ulusal Kongresi'nin Kasım ayında yapılacağını hatırlatarak, Çin yönetiminin kongreye kadar krizi tırmandırmaya yönelik mesajlar vereceği kanaatinde olduğunu belirten Oğuzlu, sözlerine şöyle devam etti:

Bu tarz tatbikatlarla ciddi olduklarını, taviz vermeyeceklerini göstereceklerdir. Çin, ÇKP kongre seçimlerine kadar ipleri gerip, seçimden sonra aklıselim tepkiler verecektir.

 Oğuzlu ayrıca, Tayvan'da 2016'da yapılan seçimlerden sonra adada bağımsızlık eğiliminin arttığına dikkat çekti. “Adada 'Biz Tayvanlıyız' diyenler yüzde 81 oranında” diye konuşan Oğuzlu, Tayvan'da bağımsızlık eğilimi arttıkça Çin'de de bu konuda stresin arttığına işaret etti. Oğuzlu, “Bu nedenle Çin'in uzun vadede Tayvan'ı yumuşatıp, yutma ihtimali azalıyor. Bu eğilimi olumsuz değerlendirip, askeri hamle yapabilir ki bu bir hata olur” dedi.

Ayrıca, Tayvan'ın Çin'e ekonomik bağımlılığının Çin'in Tayvan'a olan ekonomik bağımlılığından daha fazla olduğunun altını çizen Oğuzlu, “Çin'in daha önce siyasi amaçlarına ulaşmak için ekonomik silahlarını kullandığını gördük” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber