Bir cisim yaklaşıyor... | Uzaydan gelen üç saniyelik dev radyo dalgası ne?

Bilim insanları düzenli olarak uzaydan gelen radyo dalgalarını takip ediyor. Saliselik süren bu dalgalardan bir tanesi tam üç saniye sürdü. Uzmanların ilk kez bu radyo dalgasının kaynağı hakkında bir fikri var.

Son Güncelleme:

Uzayda sayısız gök cismi, "radyo dalgaları" adı da verilen radyo frekansı ile gerçekleşen elektromanyetik dalgaları yayıyor. Bilim insanları ise son 15 yılda anlık radyo dalgası vuruşu olarak da tabir edilebilecek binlerce radyo patlamaları (Fast Radio Bursts) keşfetti. Çeşitli gök cisimlerinin yaydığı radyo patlamaları gökyüzünden her yönden geliyor.

Çoğu tek seferlik olan bu radyo patlamaları milisaniyeler içinde parlar ve bir daha asla görülmez. Birkaç kez tekrarlayan radyo patlaması da bir çok kez ortaya çıktı.

HANGİ SİNYAL HANGİ GÖK CİSMİNE AİT? 

Gökbilimciler, evrenimizde radyo patlamalarının kökenlerinin izini sürdüler. Neredeyse hepsi uzak galaksilerden gelirken, sadece bir tanesi kendi galaksimiz olan Samanyolu'ndaki bir yerden ortaya çıktı.

Ancak gökbilimciler hala hangi sinyalin hangi gök cismine ait olduğunu  çözemediler. Bilim insanları hala hangi tür gök cisimlerinin bu güçlü radyo dalgaları emisyonlarını ürettiğinden emin değiller.

Cem Yılmaz'ın 2004 yılında yayımlanan G.O.R.A filminde oyuncu Muhittin Korkmaz'ın Cem Yılmaz'ın canlandırdığı Komutan Logar'a bir çok kez "bir cisim yaklaşıyor" diye seslenmesi, filmin kült sahnelerinden biri oldu.

Bir araştırma ekibi, Dünya'dan birkaç milyar ışık yılı (Bir ışık yılı 9 trilyon km) uzaklıktaki bir galaksiden yeni bir radyo patlaması tespit etti. Ancak bu yeni patlama, diğerleri ile karşılaştırıldığında oldukça tuhaf kalıyordu. Çoğu radyo patlaması sadece birkaç milisaniye sürer ve kaybolmadan önce galaksiler kadar parlak bir şekilde belirir.

Ancak bu radyo dalgaları emisyonu yaklaşık 1000 kat daha uzun sürdü: Tam üç saniye. Üstelik sinyalin kendisinde olağandışı bir şey vardı. Gökbilimciler, üç saniyelik patlama içinde her 0,2 saniyede bir zirve yapan küçük ritmik vuruşlar tespit ettiler.

Tekrar görülebilen radyo patlamaları ritmik olmayan rastgele anlık parlamalar olarak meydana geliyor. Bilim insanları ilk kez sinyalin kendisinin bu kadar keskin bir ritim ürettiğine şahit oldu.

West Virginia Üniversitesi'nde radyo patlamalarını inceleyen astronom Sarah Burke-Spolaor, “Bu kesinlikle büyük bir haber” dedi.

OLAĞAN ŞÜPHELİ: PULSAR

Böyle bir sinyalin varlığı enerjisini tüketmiş bir yıldızdan arda kalan olan bir nötron yıldızının varlığına işaret ediyordu.

Güneş'ten kütlesi en az 8 kat daha büyük olan yıldızlar, ömrünün sonuna geldiklerinde içe doğru çökmesiyle süper nova patlaması ile muazzam bir enerji yayıyor. Yıldızdan geriye çapı yaklaşık 20 km olan nötron yıldızları kalırken, bu yıldızlardan bazıları X ışınları ve radyo dalgaları yayıyor.

Kendi etrafında saniyede binlerce kez dönen bu yıldızları astronomlar Pulsar (Atarca) olarak adlandırıyor. Pulsarların dönüşü, uzaydaki en ritmik olaylardan biri olarak kabul ediliyor. Gama ışını yayan nötron yıldızlarına da magnetar deniliyor. 

NASA tarafından görüntülenen Vela Pulsarı Fotoğraf: NASA

Burke-Spolaor, "Böyle bir doğal saat tasarlamak çok zordur, ancak pulsarlar, bu şekilde davranmaya yetecek momentuma sahip bilinen tek radyo dalgası yayan nesnelerdir." diyor.

Cornell Üniversitesi'nde bir astrofizikçi ve yeni araştırmanın yazarlarından Shami Chatterjee, radyo patlamasının bir pulsardan geldiğini söylemek için yeterli kanıt olmadığını söylüyor ve "Bu sinyalin neden bu kadar yoğun olduğuna dair de iyi bir açıklamaları yok." diyor. 

Chatterjee'ye göre belki de uzayda bulunan nesnelerin kütle çekimleri, Dünya'ya yönelen bir pulsarın radyo emisyonlarını büyüterek radyo teleskoplarına daha parlak görünmelerini sağladı. Ancak Chatterjee hala sinyalde bir tuhaflık olduğunu ifade ediyor.

Peki uzaylılar olabilir mi? ABD'de Dünya'nın ötesinde ileri teknoloji işaretleri aramak için çalışan bir astronom olan Sofia Sheikh bunların uzaylılar olmadığını söyleyerek pulsarları işaret ediyor. Sheikh, "Periyodik sinyaller, normal astronomik kaynaklarda çok yaygındır. Bu tür kaynaklar arasında pulsarlar ve magnetarlar bulunur." diyor.  

Pulsarlar gerçekten radyo patlaması üretebiliyorsa, gökbilimciler diğer kozmik gizemleri çözmelerine yardımcı olmak için bu radyo dalgalarını inceleyebilir. Bilim insanları, Samanyolu'ndaki daha az gizemli pulsarların ritimlerini bir tür astrofizik saat olarak zaten kullanıyorlar.

Jüpiter'in kütlesini ölçmek, yıldızlar arasındaki boşluğun özelliklerini incelemek ve hatta bir öte gezegen (Güneş sistemi dışındaki gezegen) keşfetmek gibi çeşitli görevleri bu pulsarların ritimlerinden oluşan astrofizik saat sayesinde yerine getirdiler. 

*Bu haberde yer alan bilgilerin bir kısmı The Atlantic'de “Seriously, What’s Making All These Mysterious Space Signals?” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Ek kaynaklar: NASA, Science

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber