DNA örneği verdiler, hastane hastane gezdiler: Depremden bu yana oğulları, torunları ve gelinlerinden haber alamıyorlar
Fethiyeli Koyuncu ailesi, Kahramanmaraş merkezli depremlere, görev icabı bulunduğu Hatay'da yakalanan polis oğulları, ikiz torunları ve gelinlerinden, 6 Şubat tarihinden bu yana haber alamıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle tarifsiz acılar yaşayanlardan biri de, Koyuncu ailesi oldu.
Türkiye'yi yasa boğan, 11 ili etkileyen deprem felaketi sonrası Fethiye'de yaşayan Mehmet Emin Koyuncu da Reyhanlı'da görevli olan polis memuru oğlu, gelini ve ikiz torunlarından yaşanan depremin ardından haber alamayınca, 14 saat içinde Hatay Reyhanlı'ya giderek apartmanın enkazının kaldırılması çalışmalarına katılmıştı. Orada 6 gün bekleyip, arama kurtarma çalışmalarını izleyen gözü yaşlı baba, canlı veya cansız çocuklarından bir haber alamayınca, Fethiye’ye dönmüştü. Yaklaşık 1 yıldır verdiği DNA örneği ile yine de bir sonuca varamayan acılı baba, dört kişilik ailesinden bir haber alamadı.
Baba Mehmet Emin Koyuncu, çocuklarının bir mezarının bile olmamasının üzüntüsünü yaşarken, Fethiye'nin Eldirek Mahallesi'ndeki evlerinde Mevlid-i Şerif okuttu. Mehmet Emin Koyuncu, davetlileri ve mahalle sakinlerini kapıda karşılarken, üzüntüden ayakta durmakta zorlandı. Kazanlarda pişirilen yemekler konuklara ikram edilirken, dualar polis oğlu Semih Koyuncu, ikiz kızları ve gelini Ayşenur Canan Koyuncu ve tüm depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için yapıldı.
Acılı baba Mehmet Emin Koyuncu (66) ve eşi Halime Koyuncu, yaklaşık bir yıl önce Antakya Reyhanlı girişindeki evinde polis oğlu, ikiz kızları ve eşinin depreme yakalandıklarını ifade ederek, “Oğlum Reyhanlı İlçe Emniyetinde polisti. Depremi duyunca Fethiye’den Reyhanlı’ya 14 saatte vardık. Ev göçüktü. Hatta Fethiye’den iş makineleri götürdük. Bir hafta göçük altında çocuklarımızın emarelerini izini aradık. Herhangi bir parçasını bile bulamadık. Yaklaşık 11 ay önce çocuklarımızın cesetlerinin bulunması için DNA örneği verdik. Orada bütün hastaneleri ve morgları taramıştık. Yetkililer beşinci ya da altıncı ayda nüfustan düşürdüler. Araştırma işini bitirdiler. Biz aile olarak, bundan sonra hayır ve hasenat işlerini yapıyoruz. Evlatlarımızın bir mezarı bile yok. Sıkıntımız burada. Sembolik bir mezar yapsak o da yeterli değil. Her şey bir rüya gibi geldi geçti. Maalesef DNA örneği vermemize rağmen hala bir iz yok. Hatay Fethiye arası çok uzak. Orada dünürüm var ancak, o da elinden gelen araştırmayı yapmasına rağmen sonuç alamıyoruz. Çok zor durumdayız. Oğlumu, torunlarımı ve gelinimi çok özledik” ifadelerini kullandı.