AK Parti İstanbul Milletvekili Yeneroğlu partiden istifa etti

AK Parti İstanbul Milletvekili Yeneroğlu partiden istifa etti

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AK Parti'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talebi doğrultusunda istifa ettiğini açıkladı

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın talebi doğrultusunda AK Parti’den istifa ettim. Bir çok huzursuzluk yaşandığını parti içinde ve dışında paylaştım. Kolay bir süreç değildi. Bundan sonrasına dair herhangi bir hesabım yok. Milletvekilliğinden de istifa edebilirim” dedi.

Yeneroğlu, "Herkes bilir ki, doğru bildiğim her şeyi, vicdanım neyi gerektiriyorsa, her zaman kamuoyuyla paylaşmış ve bunun peşine düşmüştüm. Siyasete 7 Haziran 2015 seçimleriyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine girdim. Ben siyasete girerken, hiçbir mücadele, hiçbir uğraş, adaylık noktasında en ufak bir çalışma yapmadım. Yurt dışında Avrupa'daki Türklerin mücadelesi içerisinde özellikle ayrımcılığa, İslam düşmanlığına ve insan hakları ihlallerine karşı hayatım boyunca mücadele etmiş birisiyim. Dolayısıyla Türkiye'ye geldikten sonra Türkiye'de de benim gibi düşünmeyen, benim gibi inanmayan, benim gibi yaşamak istemeyen insanların hakkını hukukunu korumak, bunları herkesten çok daha güçlü bir biçimde dillendirmek özellikle bir Müslüman olarak ülkemde Hristiyan, Yahudi düşmanlığı yapılıyorsa buna karşı en güçlü sesi bir Müslüman olarak benim çıkarmam gerektiği bilinciyle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nda da mücadelemi verdim.

Tabii kolay bir süreç değildi. Türkiye'nin de birçok zorluklarla karşı karşıya kaldığı, terörle mücadele konusunda birimlerinin bazen ölçüyü aştığı ve ölçüyü aştığı noktada da benimle de birçok noktada ciddi tartışmalara ve ayrışmalara girdiği bir süreçti. O dönem de beni yakınen takip eden arkadaşlar bileceklerdir ki, doğru bildiğimi her ortamda söyledim.

Geldiğim nokta itibariyle 2-3 yıldan beri partim içerisinde, partimin politikaları noktasında birçok huzursuzluk yaşadığımı, özellikle Türkiye'nin demokratikleşme süreci içinde insan hakları ihlalleri noktasında demokratik kurumların zarar görmesi ve tahrip edilmesi gibi rahatsızlık yaşadığımı birçok konuda hem parti içinde hem de parti dışında birçok görüşümü kamuoyu ile paylaştım. Bu tabii kolay bir süreç değildi. Bu süreç içerisinde de birçok yakıştırmalarla, 'çıkarcı', 'fırsatçı' yaklaşımlarıyla karşı karşıya kaldığımı kamuoyunda herkes biliyor. Ama bu beni çizgimden hiçbir zaman yıldırmadı, Avrupa'da nasıl Müslümanların ayrımcılığa maruz kaldıklarında haklarını savunduysam, Türkiye'de de bu çizgimi samimiyetin en asgari gereği olarak değerlendirdim. Bu zaman zarfında zorlanmadığım konular da olmadı mı, değil elbette. Türkiye'nin özellikle Gezi Parkı süreci ve ondan sonra FETÖ Terör Örgütü'nün darbe teşebbüsü sonrası, olağanüstü hal döneminde çok zorluk çektiğimiz, bilhassa içeride de itiraz ettiğim, son zamanlarda dışarıda da bu itirazımı daha yüksek sesle dillendirdiğim birçok konuyu biliyorsunuz.

Tabii, sayın Cumhurbaşkanımız takdir buyurdular, 18 Ağustos 2018 seçimleri sonrasında MKYK üyeliğine layık gördüler. Kongremizde seçildim. O süreçte de Türkiye'nin önünde olan ve itibarını zedeleyen, insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması noktasında hem partinin yetkili kurullarında hem de gerek duyduğu zamanlarda vicdanım kaldırmadığı durumlarda da kamuoyuyla eleştirilerimi paylaştım.

Son 2 MKYK toplantımızda bu rahatsızlıklarımın artık karşılık bulmadığına dair ve bu rahatsızlıklarımın düzelebileceğine yönelik inanç taşımadığım için katılmadım. Ve 28 Ekim 2019 tarihinde de artık bu süreci çok daha fazla sürdürmek hem makama karşı saygısızlık olur. Konuştuğum takdirde saygısızlık olarak algılanabilecek meselelerde konuşmadığım takdirde de inandığım ideallere saygısızlık olarak değerlendirebileceğim bir ortamda MKYK üyeliği ile ilgili istifa kararımı Sayın Cumhurbaşkanı'na, gerekçelerimle birlikte arz ettim. Tabii ondan sonra geçen günler içerisinde arkadaşlarımla değerlendirme yaptım. Bu değerlendirmeler neticesinde de bugün partimizin genel sekreteri olan değerli dostum Fatih Şahin Bey beni genel merkeze davet ettiler. Kendileriyle görüşme yaptım. Bu görüşmede de gerekçe ve düşüncelerimi, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili ciddi manada endişe duyduğumu, bu endişelerimin bireysel endişe olmadığını, bu endişelerimin dış dünyada da çok ciddi karşılık bulduğunu, Türkiye'nin itibarına zarar verilen bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı, Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasında önümüzde çok ciddi meselelerin olduğunu, bunların aşılması için AK Parti'nin tekrar kuruluş ideallerine dönmesi gerektiğini tekrar özgürlükçü katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi noktasında yeni bir Türkiye tasavvuruyla yol almamız gerektiğini belirttim. Tabii Sayın Genel Sekreterimiz, dostane bir ortam içerisinde, bu görüşlerimi bildiklerini bu çerçevede MYK toplantısında da bu konunun konuşulduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımın benim AK Parti'den istifa etmem noktasında bir kanaat ifade ettiğini, bildirdiler. Ben de kendilerine teşekkür ettim. Bugün bir basın toplantısı yaparak AK Parti'den istifa edeceğimi kendilerine ifade ettim. Bu benim için kolay bir süreç değil. Ben bu hareketin içinde doğmuş, birlikte yoğrulmuş, 4 yıldır milletvekilliği çerçevesinde mücadelesini veren ve yurt dışında da Türkiye'yi en güçlü şekilde temsil etme azminde olan bir genç kardeşinizim. Hayatımın çok büyük ekseriyetinin yurtdışında geçmiş olması sebebiyle yaptığım birçok eleştirinin de 'Bu kişi herhalde Norveç'te, İsveç'te yaşadığını zannediyor' şeklinde eleştirilerle de karşı karşıya kaldım. Ama ben Türkiye'nin gerçekten bir Almanya, İsveç, Norveç gibi bir demokrasisi olabileceğine çok yüksek biçimde inanıyorum. Hiçbir zaman bu ümidimi kaybetmedim. Sadece milletimiz buna gerçekten inansın. Ülkemizde güçlü olan kutuplaştırmanın aşılması noktasında herkes aynasına, önüne bakıp Türkiye'nin geleceğini inşa etme noktasında her birimizin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu kavrasın derim. Maalesef benim özgürlükçü Türkiye tasavvurum noktasında herhalde artık yalnızlaştık ki böyle bir noktaya geldik. Bunu rahatlıkla ifade ettiğime bakmayın. Bir tarafta vebal altında kalmama konusunda gönül huzuru içerisindeyken gerçekten 10 yılların mücadelesi ve gözyaşları içerisinde AK Parti'nin kuruluş felsefesi itibariyle de meseleye baktığımızda AK Parti'nin kuruluş amacını öyle bir noktaya getirelim ki bir zamanlar olduğu gibi kimse birilerine haksızlık yapmasın, insan haklarını ihlal etmesin, ne de biz başkasının hakkını ihlal etmeyelim ve bunu kurumlarıyla güçlü ve kişilerin üzerinde olan bir hukuk düzeniyle inşa edelim derim. Umarım bundan sonra bunun başarılması noktasında hem AK Parti içerisindeki değerli dostlarım, hem de AK Parti dışında Türkiye'nin geleceği noktasında birbirlerimizi düşmanlaştırmadan birlikte bir Türkiye inşa etmenin alternatifi olmadığı bilinciyle bundan sonra siyaset sürecini takip ederiz. Şahsıma gelince ben herhangi bir hesapla siyasete girmedim. Ve herhangi bir hesapla da bundan sonraki süreci takip etmeyeceğim. Bundan sonraki süreçle ilgili nasıl yapacağımla ilgili inanın herhangi bir kanaatim yok. Milletvekilliğinden istifa edip etmeme noktasında arkadaşlarımızın öyle bir kanaati oldu. Yani 'Beyefendi AK Parti listelerinden milletvekili seçildi', dolayısıyla Türkiye'deki milletvekilliği mekanizmasındaki algıyla da ilgili bir mesele bu, Türkiye'deki siyasi partiler kanunu, Türkiye'deki siyasi partilerle ilgili temel aşılmamış sorunları ve hiç unutmuyorum AK Parti'nin kuruluş sürecinde rahmetle yad edeceğim Erbakan Hocam'a yönelik eleştirilerin bugün çok daha şiddetli biçimde karşı karşıya kalmak elbette beni üzmektedir. İnşallah önümüzdeki dönemde dostlarla, ailemle istişare edeceğim. Bundan sonraki süreci de o çerçevede belirleyeceğim.

Sabırla beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Sayın Genel Başkanın talebi doğrultusunda AK Parti'den de istifa ediyorum" dedi.  

MUSTAFA YENEROĞLU KİMDİR? KAÇ YAŞINDA? NERELİ?

1975 Bayburt doğumlu Mustafa Yeneroğlu, 44 yaşında. 1976 yılında ailesinin Almanya’ya göç etmesi sonrasında Almanya’nın Köln şehrinde çocukluğunu geçirdi. İlk, orta ve lise eğitimini Köln’de tamamlayan Yeneroğlu, Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ve sonrasında 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Evli ve üç çocuk babası olan Yeneroğlu, 1987'den bu yana, yurt dışındaki sivil toplum çalışmalarına aktif olarak katıldı. İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) teşkilatında çeşitli kademelerde görev alan ve sonrasında 2011-2014 yılları arasında IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve son olarak IGMG Genel Sekreteri olarak Avrupa’da yaşayan Müslümanlara yönelik çeşitli çalışmalara öncülük etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Yeneroğlu partiden istifa etti - Resim : 1

Avrupa’daki Müslümanların meseleleri, din özgürlüğü, ayrımcılık, Türk vatandaşlarının yurtdışındaki sorunları; azınlıklar, yabancılar ve vatandaşlık hukuku, göç ve diaspora politikaları, yurtdışı kültür, eğitim ve din politikaları ile ilgili çalışmalar yaptı. Göçmen ve azınlık hakları konusunda, Avrupa’da artan İslam düşmanlığı ile ilgili siyasi ve hukuki çalışmalarda aktif olarak yer aldı. Yüzlerce davayı takip ve koordine etti.

Uzun yıllar boyunca haber-yorum dergisi “Perspektif’in” genel yayın yönetmenliğini ve kültür-sanat-felsefe dergisi “Sabah Ülkesi’nin” yayın sorumluluğunu üstlendi. Türkiye dışında yaşayan Türklerin dillerini, kültür ve kimliklerini muhafaza etmeleri için Türkçe yayınların arttırılması konusunda çeşitli çalışmalar yaptı ve bu doğrultuda birçok projeyi hayata geçirerek ilmi ve kültürel hizmetlerde bulundu. 

“Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Üyeliği” ile “Ayrımcılık ve Irkçılıkla Mücadele Derneği (Federation Againist Injustice and Racism) Kurucu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ayrıca bir iletişim ajansı ve yayınevi kurucu müdürlüğü yaptı. “Göç Araştırmaları Vakfı” Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini ise sürdürmekte. 

7 Haziran ve 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili olarak seçildi. AK Parti'nin 12 Eylül 2015 tarihinde düzenlenen 5. Olağan Kongresinde Merkez Disiplin Kurulu Üyeliği görevini üstlendi. Ayrıca TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Başkanlığı görevini yürütüyordu.


son dakika son dakika haber