Vize çilesi bitmiyor, 85 milyon Euro ödedik
Türk vatandaşlarına "Schengen" engeli adeta yılan hikayesine döndü. Sadece 2023 yılında vatandaşın cebinden Schengen başvurusu için yaklaşık 85 milyon Euro çıkarken, en çok başvuru ise Yunanistan'a yapıldı.
⁸Türk vatandaşlarına yönelik "Schengen" vize sorunu devam ediyor. Vize başvuru sürecindeki gecikme ve bekleme süresinin giderek artması, geçerli olmayan gerekçelerle vize taleplerinin kabul edilmemesi, tepki yaratırken; sorunun nereye evrileceği ise bilinmiyor. Türkiye'nin vize serbestliği sürecinde kalan 6 kriteri bir an önce tamamlanması gerektiği belirtilirken, AB üyesi ülkeler ise ikircikli tutum sergilemeyi sürdürüyor. 2023 Schengen istatistikleri üzerinden konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise Türkler'in vize için en çok Yunanistan'a başvuru yaptığına dikkat çekerken, "Yunanistan'a başvurular, en çok İstanbul, Edirne, İzmir ve Ankara’daki temsilcilikler üzerinden yapıldığını görmekteyiz. En az ret oranı ise Edirne ve İzmir’den yapılan başvurularda" dedi.
TARİFE DIŞI ENGEL
Türk vatandaşlarının Yunanistan'dan sonra en çok başvuruyu Almanya'ya yaptığını da söyleyen Zeytinoğlu, şu saptamaları paylaştı: "Almanya için Ankara’dan yapılan başvurularda ret oranı yüzde 27.1 olurken, İstanbul’dan yapılan başvurularda ise bu oran yüzde 21.5 olarak kayda geçti. İzmir’deki başvuruların geri çevrilme oranı ise yüzde 13.1. İstatistiklere göre, Türkiye Çin’in ardından, 1 milyon 55 bin 885 ile en fazla Schengen vizesi başvurusu yapan ikinci ülke. Türkiye’den yapılan başvurularda yüzde 36.5 artış söz konusu. Sadece başvuru ücreti olarak verilen 80 Euro'yu dikkate aldığımızda, Türk vatandaşları olarak 2023 yılında Schengen vizesi başvurusu için yaklaşık 85 milyon Euro ödedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik bu uygulama, tarife dışı bir engel oluşturuyor."
SORUN ÇÖZÜLEMEDİ
'Haberglobal.com.tr’ye açıklamalarda bulunan İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas da, vize taleplerindeki kabul edilmeme oranının son 10 yıl içinde yüzde 4’lerden yüzde 21.7’lere çıktığının altını çizerek, "Bazı ülkelerde bu oran yüzde 40 seviyesinde. Ek masrafları da dikkate alınca son on yılda 500 milyon Euro'yu aşan bir maliyet söz konusu. Bu durum bir sektör yaratmış durumda. Eskiden doğrudan konsolosluklara başvuru yapıldığında uzayan kuyruklar vardı. Ancak başvurunun aracı kurumlara devredilmesi de sorunu çözmedi" dedi.
İLTİCA ARTIŞI ETKİLEDİ
Doç. Dr. Nas, "Türk halkı Avrupa Birliği tarafından siyasi sebeplerden ötürü cezalandırılıyor mu?" sorusuna ise şu yanıtları verdi: "Türkiye’den gelen hareketliliği bir tehdit olarak gördükleri aşikar. Vizeye başvuranları potansiyel ilticacı olarak değerlendirip risk olarak görüyorlar. Bunda Türkiye’den artan iltica talepleri, Türkiye’nin vatandaşlık ve vize uygulamalarının da etkisi var. Schengen kurallarına göre ilk kez vize alan bir kişiye sınırlı süreli verilse de daha sonra bu süre altı ay, bir yıl, iki yıl şeklinde uzatılabiliyor. Türkiye’nin 2013’ten beri bir de vize serbestliği süreci vardı ama bu süreç tamamlanamadı."
SORUNLAR KATLANIYOR
"Katma Protokole göre Almanya’ya giden TIR sürücülerinin vizeden muaf olması gerekir. Malların nakliyesinde ciddi bir sorun oluşuyor. Bu sorunları aşabilmek için AB ile güvene dayalı bir ilişki tesis edebilmek önemli. Gümrük birliğinin güncellenmesi için müzakerelerin başlaması ya da ulaştırma sektörü için bir liberalizasyon sürecine girilmesi gerekiyor."
Kaynak: Web Özel