Tüketimi 3 katına çıktı, halk sağlığı tehdit altında!
Gazlı, şekerli ve şuruplu içecek tüketiminin artması halk sağlığını tehdit ediyor. Günlük 50 gram olması gereken şeker tüketiminin 150 grama çıkması, obezite, kalp-damar ve diyabet hastalığında patlamaya yol açacağı uyarısı yapılırken, endüstrinin gerçekleri sakladığı iddia ediliyor.
Yaz döneminde artan gazlı ve şekerli içeceklerin yanı sıra şurup katılarak hazırlanan kahveler de hastalıklara davetiye çıkarıyor. Obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere birçok soruna yol açan şekerli içeceklerde en çok yapay tatlandırıcı 'aspartam' kullanılırken, halk sağlığını ilgilendiren sorunu gündeme taşıyan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise tüketimi hızla artan ürünler nedeniyle endişeli olduklarını söylüyor. Erk, sıcak havaların etkisiyle tüketimi hızla artan kutu gazlı içecekler ve şeker oranı fazla olan içeceklerin ciddi sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtirken, "Türkiye obezitede Amerika ve Meksika’dan sonra dünya üçüncüsü. Bu içecekler şeker hastalığı, obezite, kronik böbrek rahatsızlıkları, kalp hastalıkları ve diş problemlerine davetiye çıkartıyor" uyarısında bulunuyor.
3 KAT FAZLA TÜKETİM
Dünya Sağlık Örgütü'nün yayımladığı rehberlerde ise sağlıklı bir bireyin günlük basit şeker tüketiminin 50 gram olması gerektiği vurgulanıyor. Ancak Türkiye'de kişi başı şeker tüketimi bu oranın üç katı olan 150 gram seviyesinde bulunuyor. Yaz aylarında bu miktarlar adeta katlanarak artıyor. En büyük sorun ise artan gazlı ve şekerli içeceklerin yanı sıra şurup katılarak hazırlanan kahveler. Söz konusu ürünlerde de kanserojen olduğu iddia edilen yapay tatlandırıcı aspartam kullanılıyor.
100 MİLYAR DOLARLIK PAZAR
Kimyasal formülü 'aspartil-fenilalanin-1-metil ester' olan aspartam ilk kez James M. Schlatter tarafından 1965 yılında keşfedildi. ABD'de 1974'te kullanımı onaylanan yapay tatlandırıcı aspartam, Avrupa Birliği'nde gıda katkı maddesi olarak E951 koduyla ürünlerde yer alıyor. E951 kodlu ürünlerin başında ise gazlı diyet içecekleri, meşrubatların yanı sıra; meyveli yoğurt, hazır tatlılar ile diyabet hastalarının kullandığı neredeyse tüm gıdalar geliyor. Yapay tatlandırıcı piyasasının ise global ölçekte 100 milyar dolarlık bir ticari hacme sahip olduğu öne sürülüyor.
ZARARI SAKLANDI
'Aspartam'ın global pazara hakim olan gıda devleri tarafından başlıca bileşimlerden olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ise "Ortada 100 milyar dolarlık devasa bir pazar söz konusu. Bugüne kadar yapay tatlandırıcıların zararlarına yönelik araştırmacıların çalışmaları sümen altı edildi. Gıda endüstrisi 'aspartam'dan vazgeçmek istemiyor ancak söz konusu bileşim sağlık açısından ciddi riskler içeriyor" diyor.
10 ÇAY KAŞIĞINA DENK
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin ise gazlı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, hazır limonata ile şurupların hastalıklara davetiye çıkardığını belirtirken, “100 ml içecekte 11 gramdan fazla şeker içeren içecekler yüksek şekerli içecekler olarak tanımlanıyor. Örneğin, bir kutu şekerli içecek yaklaşık 39 gram şeker içeriyor, bu da yaklaşık 10 çay kaşığı şekere denk geliyor. Bir kutu şekerli içecek ise ortalama olarak 150 kaloriye denk geliyor" bilgisini veriyor.
SADECE SÜT KATIN
Diyetisyen Gökçen Efe Aydın ise dışarıda satılan şekerli, gazlı içeceklere karşı evde bulunan malzemelerle sağlıklı, pratik içecekler yapılmasını önerdi. “Dışarıdan aldığımız kahvelerde bir sürü meyvenin, sebzenin şurupları var" diyen Aydın, "Hepsinin içerisinde ya şeker ya nişasta bazlı şeker var. Kahve sadece süt kullanılarak tüketilmeli" bilgisini paylaştı.
Kaynak: Web Özel