Temmuz gibi Nisan! Bu gidişatın sonu kuraklık mı?

Nisan ayının başında sıcaklık değerlerinin birçok bölgede 25 derecenin üzerine çıkması endişe yaratıyor. İstanbul ve çevresindeki artan sıcaklık değerlerinin yaz döneminde kuraklığa yol açma riski bulunurken, uzmanlar ise yapılması gerekenler konusunda önemli uyarılarda bulunuyor.

Son Güncelleme:

Küresel iklim değişikliği tüm dünyada etkisini gösteriyor. Türkiye de dahil olmak üzere kuzey yarımkürede şimdiden normalin çok üzerinde sıcaklık değerleri oluştu. Nisan ayının henüz başında görülen sıcak havaların sebebi merak edilirken, Afrika çöl tozu ile birlikte sıcak hava dalgası insanları terletmiş durumda. 1 Nisan günü öğle saatlerinde Şile'deki sıcaklık değerleri 32 dereceye yükselirken, 2 Nisan günü ise Eskişehir, Sarıcakaya'da 35, Zonguldak Çaycuma ve Sakarya Akyazı'da 34, İstanbul Şile ile Kocaeli Başiskele'de de 33 derece değerler ölçüldü. Halihazırda İstanbul ve birçok kentte öğle saatlerinde 25 derecenin üzerine çıkan sıcaklık değerlerinin önümüzdeki günlerde kuraklığa neden olup olmayacağı ise merak konusu.

Uzmanlar, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi faaliyetlerin atmosfere büyük miktarda sera gazı salınımına yol açtığını ve bugün tanık olunan bu sıcaklık artışlarının hızına neden olduğu görüşünde.

OKYANUS ESİNTİSİ

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, fosil yakıtların dünyayı ısıttığını belirtirken, "Bu yıl içinde olan sıcaklıklar bilim açısından anormal olarak değerlendirilmiyor. Dünyanın ne kadar sıcak ne kadar soğuk olduğu Pasifik Okyanusu’nun yıllık ortalama sıcaklığına bağlı. Şu an okyanus suları hafif hafif serinlemeye başlıyor. Yani Temmuz başına kadar ciddi sıcaklıklar görülebilir. Ancak Temmuz ayının başından itibaren çok sıcak havalar beklemiyoruz. Geçen sene ise bu durum tam tersiydi" ifadelerini kullandı.

SU UYARISI

Prof. Dr. Kurnaz, ayrıca kuraklığa karşı alınması gereken önlemlere de dikkat çekerken, şunları söyledi: "Türkiye’de suyun yüzde 75’i tarımda kullanılıyor. Bu suyun kontrol altına alınması gerekiyor. İkincisi ise doğru yerlerde doğru ürün seçimi yapmak gerekiyor. Tarım Bakanlığı bu konuya yönelik bir çalışmaya başladı. Yani herkes her istediği yerde her ürünü yetiştiremeyecek. Örneğin Konya Ovası’nda mısır ya da şeker pancarı yetiştiremeyiz. Konya Ovası’nda yulaf, arpa, buğdayın yetiştirilmesine olanak tanır."

Dursun Yıldız, "Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz kuşağında beklenen sıcaklıklarda artış ve yağışlarda azalma eğilimi bölgesel kuraklık tehdidini arttıracak" dedi.

ANORMAL BİR TABLO

Su Politikaları Uzmanı eski DSİ yöneticisi Dursun Yıldız ise AB'nin Çevre ve Güvenlik için Küresel İzleme kuruluşu "Copernicusun" yayınladığı verilere işaret ederken, şu uyarılarda bulundu:

"Şubat 2024, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak Şubat ayı oldu. Yayınlanan haritada Türkiye’nin Akdeniz bölgesinde kuraklık görünüyor. Türkiye’de de Şubat ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Mart ayında kısmi yağışlar görülse de sıcaklıklar dönem dönem mevsim normallerinin üstünde oldu. Nisan ayına da bazı bölgelerimizde normalin üstünde sıcaklıkla girdik. Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda bu olayların artış eğiliminde olacağı tahmin ediliyor."

"İklim değişikliğinin en belirgin sonuçlarından biri de bazı bölgelerde sıcaklıkların mevsim normallerinin üstüne çıkması ve aşırı sıcak hava dalgalarının sıklaşması olarak ortaya çıkıyor. Kuraklık sinsi bir afettir. Bu nedenle kuraklık öncesi yapılacak hazırlıklar önemli. Artan iklimsel değişikliği etkilerine bağlı olarak kuraklık ve çölleşme tehdidi de artıyor. İklim krizi temelde bir su krizidir. Bu kapsamda su havzalarını, su kaynaklarını kalite ve miktar olarak korumalı ayrıca çok akılcı, planlı ve verimli yönetmeliyiz."

SU POLİTİKALARI GELİŞTİRİLMELİ

"Yasal olmayan yeraltı suyu kullanımının kesinlikle engellenmesi lazım. Ayrıca bilinçsiz aşırı su tüketiminin önüne geçilmeli ve atık sular arıtılarak yeniden kullanılabilir hale getirilmeli. İklim değişikliğinin mesajını doğru okuyamazsak su ve gıdada ulusal güvenliğimiz riske girer."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber