Sosyal medya tartışması, yasak mı kısıtlama mı?

Öğrencilerin, dikkatinin dağılmaması için sınıfta cep telefonu kullanımını kısıtlayan uygulama bir adım öteye taşındı. Tartışma yaratan karar ABD'nin Florida eyaletinde alınırken, gözler Türkiye'ye çevrildi. ABD'nin Florida eyaleti Temsilciler Meclisi, geçtiğimiz günlerde 16 yaşından küçük çocukların, ailelerin onayına bakılmaksızın sosyal medya kullanımını yasaklayan tasarıyı onayladı. Tasarının yasalaşması için Vali Ron DeSantis'in onayı gerekirken, böyle bir kararın Türkiye'de gerekli olup olmadığı ise sosyal medyada tartışma başlattı. 'Haberglobal.com.tr'ye konuşan uzmanlar Florida Temsilciler Meclisi'nde alınan "yasak" kararının ergenlik dönemindeki gençlerde ciddi psikolojik etkileri olabileceğini belirtirken,  bunun yerine düzenlemelerle yapılandırma yoluna gidilmesi gerektiğini söylediler.

SERT BİR KARAR

Eğitim Uzmanı Turgay Polat, 16 yaşından küçük çocuklara sosyal medya kullanımının yasaklanmasına yönelik yasa tasarısının sert bir karar olduğunu, doğru uygulamanın Çin hükümetinin 16 yaş altındaki gençlerin internet oyun sürelerini kısaltmaya yönelik aldığı karar olduğunu belirtti.

SÜRE ÖNEMLİ

Polat, tüm dünyada tartışılan temel konuların başında internet bağımlılığının geldiğini ifade ederek, "Ancak günümüzün en temel yaşamsal araçlarından olan internet yok sayılamayacak kadar önemli. ABD'nin Florida eyaletinde alınan karar doğru değil. Buna karşın Çin hükümetinin 16 yaş altı gençlerin internet oyun sürelerini kısaltmaya yönelik aldığı karar daha yapıcı ve teşvik edici. Çocukların, zeka gelişimine katkı sunan oyunlardan uzaklaşmaması ancak, sürenin kontrol altına alınması doğru bir uygulama" dedi.

16 yaşından küçük çocuklara sosyal medya yasaklanmalı mı? sorusuna yanıt veren Polat, "Yasaklamanın ciddi psikolojik etkileri olacaktır. Tamamen yasaklama yerine kısıtlama, düzenleme ve süre düzenlemesi doğru olan yaklaşımdır. Unutulmamalı ki, oyun aynı zamanda çocuk zeka gelişiminin en önemli araçlarından" diye konuştu.

YASAK YERİNE DENETİM

Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. Tunay Kamer de, sosyal medyanın bilgi edinme, alışveriş, sosyalleşme gibi birçok sebepten dolayı kullanıldığını ve artık hayatın bir gerçeği olduğunu vurgularken, "Yasaklamanın çözüm olmadığını düşünüyorum. Ayrıca yasaklanan uygulamaların daha gizli ve çözümü bulunarak kullanılması gibi bir risk var. Dolayısıyla yasak yerine, çocukları bilinçlendirmek daha önemli. Ülkemizde, sosyal medya platformlarına yönelik çalışmalar yasaklama yerine denetim ve düzenleme bilinciyle ilerliyor. Bu doğru bir yaklaşım" ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada çocuklara uygun olmayan içeriklerin kısıtlanmasına yönelik algoritmalar geliştirmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kamer, şu uyarıları sıraladı: "Sosyal medya platformlarına ebeveyn kontrolüne yönelik daha uygulanabilir sekmeler eklenmeli ya da çocuklara yönelik istismar, ihmal veya diğer durumlar için cezaların artırılmasına yönelik kanuni düzenlemeler yapılmalı."

EBEVEYNLER TAKİP ETMELİ

Uzman Psikolog Dr. Zeynep Gamze Kalkanlı ise başlayan tartışmalara ilişkin şunları söyledi:  "Yasaklar özgür iradeye ters düşer. Her türlü yasak ve yasaklama çocuk ve ergenler için cazip hale gelir. Bu çerçevede yasaklama değil sınırlandırma uygundur. 16 yaş altı çocuk ve gençlere zararlı olan ve bağımlılık yaratan içeriklere sınırlamalar getirilmelidir. Özellikle ailelerin, çocuklarının sosyal medyada ne kadar süre geçirdikleri, hangi uygulamaları takip ettiklerini bilmeleri gerekir."

Kaynak: Web Özel