Son buzullar yok oluyor
İklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı Cilo Dağı buzullarını da tehdit ediyor. Cilo'da 15 yıllık süreçte buzul kaybı yüzde 28 olarak saptanırken, üzerinde yürünmemesi bile gereken buzulların en çok 26 yıl ömrü kaldığı belirtiliyor.
Kavuran sıcaklar, Türkiye'nin son buzullarını da eritmek üzere. Endişe veren ekolojik yıkım ise Hakkari’deki Cilo Dağı'ndan yansıyor. Türkiye'nin ikinci en yüksek dağı olan Cilo'daki buzullar, iklim değişikliğinin etkisi ile son yıllarda hem hacimsel hem de boyutsal olarak erirken, bilim insanları, yakın gelecekte buzulların tamamen yok olacağını belirtiyorlar. Cilo buzulu üzerinde yapılan arazi çalışmaları ve uzaktan algılama verilerine göre 15 yıllık süreçte buzul kaybı yüzde 28 olurken, uzunluk olarak da 100 metre çekilme saptandı.
ASLA YÜRÜNMEMELİ
Cilo Dağları ve Sat Buzul Gölleri Milli Parkı'nda, bu yıl 6'ncı kez düzenlenen Cilo Festivali kapsamında buzulların son durumunu bizzat yerinde görme şansımız olurken, endişe veren manzarayı bilim insanları ile masaya yatırdık. 'Cilo Buzulları'ndaki son tabloyu yorumlayan, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Sarıkaya, "Buzullar, etrafındaki iklimi şekillendirir. Cilo Dağı buzulları mutlak korunması gereken doğal varlıklardan biri. Ancak üzerinde halay çekiliyor. Geçen yıl 2 kişi buzul çökmesinde hayatını kaybetmişti. Cilo buzulları üzerinde yürünecek yer olmamalı. Kaldı ki asıl sorun buzulların erimesi. Buradan nasıl daha az zararla çıkarız, ona bakmamız gerekiyor" dedi.
YÜZDE 80'İ ERİDİ
"Türkiye’de buzulların eridiğini biliyoruz. Bununla ilgili gözlemler var" diyen Prof. Dr. Sarıkaya, şu bilgileri verdi: "Türkiye’nin ilk buzul fotoğrafı Cilo Dağı’ndandır. 1880’lerde çekilmiş bir fotoğraftır. O fotoğraftan yola çıkılarak yapılan gözlemlere bakacak olursak Cilo bölgesinde yüzde 70-80’lere varan hem hacimsel hem de boyutsal olarak erime söz konusu. Bunun bize etkisi de yavaş yavaş buzulları kaybedeceğimiz gerçeğidir. Bu hızlı olmayacak ancak önümüzdeki 50 yılda bu buzullar yok olacaklar."
SU KRİZİ YAŞANIR
"Antarktika’da çok ciddi bir erime söz konusu. Bu durum bütün dünyada olurken bizim ülkemizde olmaması mümkün değil. Çevresel etkileri açısından da buzullar, tatlı su kaynaklarıdır. Buzullar eridiği zaman vadideki köyler, yaylalar, şehirler de bir takım su sorunlarına yol açabilir. Kaynaklar tükendiği zaman su krizi yaşanır."
DİĞERLERİ DE ERİYOR
İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Bayrakdar da; Cilo başta olmak üzere Türkiye buzullarındaki erimenin boyutuna dikkat çekerek, "Küresel ısınma, buzullarda hızlı bir erimeyi tetiklerken; bundan Cilo Dağı’da nasibini alıyor. Üstelik, Doğu Karadeniz Dağları, Munzur Dağları ve Orta Toros Dağları’ndaki buzullar için de benzer durum söz konusu. Buzulların bir kısmı tamamen yok olma riski altında. Cilo Dağı’ndaki buzullar ise Türkiye geneline baktığımızda büyük ölçekli buzullar. Ancak ciddi bir küçülme söz konusu" ifadelerini kullandı.
DERELER BESLENEMEZ
Doç. Dr. Bayrakdar, arazi çalışmalarına değinirken, "Son 15 yıllık süreçte buzul alanının yüzde 28’i eridi, uzunluk olarak 100 metre çekildi. Önümüzdeki yıllarda etkisini giderek arttıran küresel ısınma ile beraber buzulun ortalama 50 yıl içerisinde tamamen ortadan kalkması söz konusu. Buzullar en önemli tatlı su kaynaklarıdır. Yazın kurak geçen bölgelerdeki dereler bu buzulların eriyen sularıyla beslenir. Dolayısıyla Cilo buzulları önemli bir tatlı su kaynağıdır" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel