PISA 2022 üzdü! Bizim çocuklar neden anlamıyor?

2022 PISA araştırmasına göre Türkiye'nin, okuduğunu anlamada 81 ülke içerisinde 36. sırada yer alması, eğitim camiasında üzüntüye yol açtı. Uzmanlar Türk çocuklarının okuduğunu anlayamama sorununun çözümüne ilişkin 'haberglobal.com.tr'ye konuşurken, 4 aşamalı çözüm paketini gündeme getirdi.

Son Güncelleme:

PISA 2022 sonuçları, eğitim camiasında büyük hayal kırıklığı yarattı. 15 yaşındaki öğrencilerin değerlendirildiği "Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı" (PISA) testinin sonuçlarına göre Türkiye, okuduğunu anlama sıralamasında 81 ülke arasında 36. basamakta yer aldı.  Çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yürütülen ve öğrencilerin  bilgi ve becerilerini ölçümleyen PISA testi sonuçlarında Türkiye'nin 2018'e göre 10 puan gerilediği duyuruldu.

SINAVCI ANLAYIŞ

Türk çocuklarının okuduğunu anlamada uzun yıllardır devam eden kronik bir sorun yaşadığını, bu sorunun ancak okuma alışkanlığının kazandırılarak çözülebileceğini söyleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Kızıltaş, "Türkçe'nin ağırlıklı olarak dil bilgisi eksenli öğretilmesi bu sorunun ana etkenlerinden. Çocukların erken yaşta dil bilgisi sınav ve testleriyle yüzleştirilmesi, okuduğunu anlama sorununu derinleştirirken, öğrenme becerilerini adeta geri plana itmektedir" dedi.

Çoktan seçmeli sınav sisteminin okullar üzerindeki olumsuz etkisinin ortadan kaldırılması gerektiği vurgulanıyor. 

İLKOKULDAN BAŞLAMALI

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Türkçe dil becerisini dört temel beceri olarak; konuşma, okuma, yazma, dinleme bağlamında merkeze alan yeni yaklaşımının olumlu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kızıltaş, "Ancak bu adımlar ortaokulda ve ortaöğretimlerde uygulanmaya başladı. İlkokulda da bunun kapsamının daha da genişletilmesi gerekir. Eğitim başarısı anlamında henüz istenilen bir seviyede değil. Bunun yansımasını PISA sonuçlarında gördük. Bu noktada öğretmen yetiştiren ve istihdam eden kurumlar konusunda da radikal değişimlere ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

FENOMEN ÖĞRETMENLER!

Öte yandan dijital ve sosyal medya bağımlılığının öğrencilerin okuduğunu anlamada olumsuz  etkileri olup olmadığını sorduğumuz Doç. Dr. Kızıltaş, şu bilgileri verdi: "Sosyal medya çağımızın gerçeği. 'Dijital yerliler' olarak tanımladığımız kuşağı bu alanda eğitmemiz gerekiyor. Benzer şekilde oyun bağımlılığına ve siber zorbalığa yönelik ciddi adımlara da ihtiyacımız var. Bazı öğretmenler için de uyarıda bulunmamız lazım! Özellikle 'fenomen olmak isteyen öğretmenlerin' sosyal medyaya ciddi yönelimi yani çocuk merkezli videoların ders esnasında çekimi ve sosyal medyaya bilinçsizce servis edilmesi de çocuklarımız açısından tehdittir."

Okuma kategorisinde Singapur'u takip eden ülkeler; İrlanda, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Estonya, Makao, Kanada, ABD ve Yeni Zelanda.

SİSTEM DEĞİŞMELİ

PISA 2022 sonuçlarına göre Türk çocuklarının okuduğunu neden almadığına yönelik görüşlerini sorduğumuz Eğitim Analisti Turgay Polat ise 'haberglobal.com.tr'ye şunları söyledi: "PISA gibi uygulamalar çocukların; analiz, sentez ve değerlendirme boyutunda öğrenme süreçlerini sorgulamaktadır. Ülke olarak çoktan seçmeli sınav ve onun okullar üzerindeki etkisini çözmeden yol alamayız. Türk çocukları bir metni okuyor, duyuyor ama metni yorumlayamadığı için okuduğunu anlayamıyor. Aslında sorun okumada değil, ne okuduğunu anlamamaktan geçiyor."

DÖRT AŞAMALI ÇÖZÜM

Polat, ortaya çıkan başarısız tablonun çözümüne ilişkin ise; "Sorunun çözümü 'bilgi' temelli öğretimden 'bilgi üretme' temelli öğretime geçişle mümkündür. Bunun için ilk adımda LGS'nin kaldırılması, ikinci adımda çoktan seçmeli sorulara dayılı sınavların yasaklanması, üçüncü adımda müfredat işlem yetki ve gücünün öğretmene devredilmesi, dördüncü adımda çocukların öğrenme hız ve süreçlerine göre öğrenme süresini ayarlama gibi adımlardır" dedi. 

Sınav odaklı eğitim sisteminin, öğrencilerin gelişimine zarar verdiği belirtiliyor. 

OKUL MERKEZLİ SİSTEM

Öğrencilerin okullarda ölçme değerlendirme ve öğrenme süreçlerinden daha fazla sınav süreçlerini önemsediğini sözlerine ekleyen Polat, "Bu anlayış, okulların eğitme gücünü ciddi oranda düşürüyor. Çocukların okul ve eğitimi sevmesi için yeni sistemler oluşturulmalı. "Singapur bunu başardı, önemli olan ezberi bozmak ve değişime uyum sağlamak. Okuduğunu anlayan, sorgulayan ve düşünen çocuklar yetiştirmeliyiz. En büyük adım okul öncesi okullaşma  ve merkezi sınavlardan kurtulmak. Tek çare,  okul merkezli eğitim sistemine geri dönmek."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber